Libya konferansı sona erdi: Geçici ateşkeste uzlaşı, petrol konusunda ayrışma
Libya'da kalıcı ateşkesin sağlanması iddiasıyla düzenlenen uluslararası konferans sona erdi. Merkel, ateşkes konusunda anlaşma sağlandığını, petrol konusunda müzakerelerin süreceğini açıkladı.
Fotoğraf: AA
Libya'da kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması iddiasıyla düzenlenen konferans sona erdi. Konferansa katılan tarafların, BM gözetimi altında Libya'ya silah ambargosu uygulanması ve tüm tarafların buna uyması konusunda anlaştığı belirtildi. Ancak ülkedeki petrol yatakları konusunda anlaşma sağlanamadı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in davetiyle yapılan konferans 4 saatten fazla sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konferans sırasında ayrı bir odada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Almanya Başbakanı Merkel ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ayrı ayrı görüştüğü öğrenildi.
Zirvenin ardından Merkel, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve BM'nin Libya Temsilcisi Ghassan Salame basın toplantısı düzenledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Hâlâ yapılacak çok iş var. Karmaşık bir savaş alanı" ifadelerini kullandı.
MERKEL: SAHADA VEKİL GÜÇLER ÜZERİNDEN SÜREN BİR ÇATIŞMA VAR
Merkel, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM'nin Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Libya Konferansının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Libya Konferansının “barış” çabalarına katkı sunduğunu savunan Merkel, tüm katılımcıların çözüm için siyasi bir yola ihtiyaç duyulduğu konusunda ortaklaştığını söyledi.
Son günlerdeki gelişmelerin askeri çözüm arayışlarının şansı olmadığını gösterdiğini söyleyen Merkel, “Kapsamlı bir plan konusunda anlaştık” dedi.
Silah ambargosu kararına ilişkin de konuşan Merkel, “Silah ambargosunun daha fazla kontrol edilmesi konusunda hepimizin fikir birliği içinde oluğu tespitinde bulunabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Bugün Libya’da tüm sorunları çözemeyeceğimizi biliyorduk” itirafında da bulunan Merkel, “5 artı 5 kişilik askeri bir komitenin oluşması için isimler verilmesi önemliydi” dedi.
Tüm katılımcıların, 5 artı 5 toplantısının yapılmasına kadar ihtilafın taraflarına destek vermeyeceklerini taahhüt ettiklerini ifade eden Merkel, bu ihtilafın çözümünde yeni adımların atılabileceğini kaydetti.
Yeni bir toplantı için davette bulunacağını da söyleyen Merkel, gelecek hafta davetlerin gönderilebileceğini belirterek, bu toplantıda ateşkesin kalıcı olmasının sağlanabileceğini ileri sürdü.
Merkel, “Bu sürecin takipçisi olacağız ve siyasi çözümlerin bulunmasıyla sürdürülmesini sağlayacağız. Şu anda sahada vekil güçlerin üzerinden devam eden bir çatışma olduğunu görüyoruz” dedi.
GUTERRES'TEN LİBYA'NIN İÇİŞLERİNE MÜDAHALE UYARISI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, “Libya'da askeri çözüme yer yoktur. Tüm katılımcılar, konuya daha fazla müdahil olanlar da dahil, buna bir kaç kez dikkat çektiler” diye konuştu.
Guterres, katılımcıların, Libya'da askeri çatışma veya ülkenin iç işlerine karışmaktan kaçınacağını taahhüt ettiklerini kaydederek, tüm aktörlere çatışmayı alevlendirecek eylemlerden uzak durmaları uyarısında bulunduklarını söyledi.
BM'nin uyguladığı silah ambargosuna uyulması gerektiğini vurgulayan Guterres, siyasi sürece dönülmesinin önemine işaret etti.
Guterres, Libya'daki tarafların oluşturduğu askeri komiteye ilişkin, “Önümüzdeki günlerde askeri komiteyi Cenevre'de toplayacak duruma geldik” ifadesini kullandı.
Libya'daki siyasi gelişmelere de değinen Guterres, “Temsilciler Meclisi ve Devlet Konseyi'nin temsilcilerinin siyasi foruma seçilmesi konusunda da iyi bir ilerleme kaydedildi. Bu forumda BM Özel Temsilcisi'nin seçtiği bazı isimler de olacak” dedi.
Libya'nın ihtiyacı olan ekonomik reforma ilişkin bir toplantının da 2-3 hafta içerisinde yapılacağını kaydeden Guterres, buna ilişkin ilk toplantının Tunus'ta yapıldığını anımsattı.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Konferans sonrasında açıklanan sonuç bildirgesinde "Libya Temsilciler Meclisi'nin onayladığı tek, birleşik, kapsayıcı ve etkin bir hükümetin kurulmasını destekliyoruz. Ateşkesin uygulanmasını kontrol edecek ve denetleyecek teknik komiteler kurması için BM'ye çağrıda bulunuyoruz. Merkezi ve sivil otoritenin kontrolünde birleşik bir Libya ulusal güvenlik sisteminin kurulmasını destekliyoruz. Libya'da tüm taraflara özgür, kapsayıcı ve adaletli seçimlerle geçiş sürecini sonlandırmaları için çağrı yapıyoruz. Ateşkesin başlamasından itibaren taraflara ve destekçilerine askeri faaliyetlerine son vermeleri çağrısında bulunuyoruz. BM himayesinde Berlin zirvesi sonrasında koordinasyonu sürdürmek için bir Uluslararası İzleme Komitesi oluşturuyoruz" ifadeleri yer aldı.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI POMPEO: KARMAŞIK BİR SAVAŞ ALANI
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Berlin'deki Libya Konferansı'nda ortaya çıkan atmosferden "ümitli" olduğunu söyleyerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başkan Putin'in, Başbakan Merkel'in ve BM Özel Temsilcisi Selame'nin samimi taahhütleri oldu. Riskleri azaltıp ateşkesi hayata geçireceklerini dile getirdiler” ifadesini kullandı.
Pompeo, “Hâlâ yapılacak çok iş var. Karmaşık bir savaş alanı fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başkan Putin'in, Başbakan Merkel'in ve BM Özel Temsilcisi Selame'nin samimi taahhütleri oldu. Riskleri azaltıp ateşkesi hayata geçireceklerini dile getirdiler” dedi.
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame'nin ülkedeki taraflarla görüşmelerine devam edeceğini vurgulayan Pompeo, “Bugün düne göre daha pozitif bir noktadayız” dedi.
"Amerika'nın Libya'da terörle mücadele bağlamında çıkarları var. Ayrıca Libya'da önemli enerji fırsatları mevcut" sözlerini söyleyen Pompeo, “Libya'da siyasi bir çözüm için diplomatik çabalar sürecek” dedi.
LAVROV: HENÜZ CİDDİ BİR DİYALOG YOK
Konferansa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Libya’daki taraflar arasında kararlı ve ciddi bir diyaloğun henüz sağlanamadığını söyledi.
Konferansın ardından Rus basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Lavrov, konferansın sonucunda Libya krizinin üstesinden gelmek için öneriler içeren oldukça ayrıntılı bir belge üzerinde anlaşmaya varıldığını dile getirdi.
Berlin Konferansı'nın bildirgesinde Libya krizini dışarıdan müdahale olmaksızın Libya’nın kendisinin çözmesi gerektiğiyle ilgili maddenin de yer alması konusunda ısrar ettiklerini söyleyen Lavrov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Libyalıların düşüncesini hesaba katarak belgeyi ele alacaklarını anlattı.
Çatışmanın tarafları arasındaki farklılıkların sürdüğüne dikkati çeken Lavrov, “Genel olarak konferansı çok yararlı buluyoruz. Elbette ki Libyalıların kendisi nihai çözümü sağlayacak. Libya’daki taraflar arasında kararlı, ciddi bir diyalog henüz sağlanamıyor. Farklı yaklaşımlar çok fazla” diye konuştu.
KONFERANS ÖNCESİ HAFTER PETROL İHRACATINI DURDURDU
Konferans Halife Hafter yanlısı güçlerin petrol ihracatını fiilen durdurmasının gölgesinde başlamıştı. Türkiye ve Rusya'nın devreye girmesi ve akabinde Libya'da sağlanan ateşkesle kesinlik kazanan konferansa, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, BM'nin Libya Temsilcisi Ghassan Salame ile Afrika Birliği ve Arap Ligi temsilcileri katıldı.
Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Libya'nın doğusundaki güçlerin lideri Halife Hafter de konferans için Berlin'de bulundu.
UMH'yi başta Türkiye olmak üzere İtalya ve Cezayir, Hafter'i ise Fransa, BAE ve Mısır destekliyor. Rusya'nın da Hafter üzerinde çok ciddi etkisi olduğu biliniyor.
TARAFLARIN TALEPLERİ
UMH cephesi; silah desteğinin durdurulması, Libya'da UMH’nin “meşru hükümet” olarak tanınması, Libya'nın enerji kaynaklarının yabancı ülkelere verilmemesi ve Hafter milislerinin meşru hükümete karşı illegal bir savaşın neticesinde ele geçirilen topraklardan çekilmesini istiyor.
Hafter tarafının talepleri ise UMH kontrolündeki Libya Merkez Bankasının yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi, ateşkes anlaşması durumunda UMH'ye bağlı milislerin silahsızlandırılması, Hafter'e bağlı silahlı milislerin Trablus'da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözüm sonucunda Hafter'in silah gücüyle sağladığı toprak kazanımları ile direkt orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak sıralanıyor.
MACRON: TÜRKİYE, LİBYA'YA SAVAŞÇI GÖNDERMEYİ BIRAKMALI
Konferansta konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’den Libya’ya Suriyeli cihatçıları taşımayı sona erdirmeyi istedi.
Macron, “Trablus kentine Suriyeli ve yabancı savaşçıların getirilmesinin beni ne kadar endişelendirdiğini dile getirmek zorundayım. Bunun sona ermesi gerekiyor. Bundan çıkar sağlayabileceğini düşünenler, kendileri ve hepimizin adına aldıkları riskin farkında değiller” dedi. (DIŞ HABERLER)