Ambalaj fabrikasında çalışan işçi: "Birçok işçi ekonomik olarak sıkıntıda"

Ambalaj fabrikasından bir işçi
İstanbul

Merhaba Evrensel okurları, Beylikdüzü’de bulunan bir ambalaj fabrikasında çalışıyorum. Her fabrikada olduğu gibi bizim fabrikamızda da farklı partileri destekleyip de belirlenen asgari ücret zammından memnun olmayan işçiler mevcut. Fabrikadaki zam tartışmalarını anlatmadan önce iki yarım maaş ikramiye dışında hiçbir hakkımızın olmadığını belirtmek istiyorum.

Fabrikada zam oranları geçtiğimiz hafta belli oldu ve belirlenen zam oranı geçen yıla göre bir hayli farklı. Asgari ücretin biraz üzerinde ücret alıyoruz, yüzde 10 ila 15 arası zam yapıldı. Kimi işçiler şimdiden başka bir iş ararken, kimi işçi de işsiz kalma korkusu ile verilen zamma boyun eğmek zorunda kaldı. Aynı vardiyada çalıştığım işçilerle mola zamanlarında ettiğim sohbetlerde “Bir daha benden fazla adet beklemesinler” diyeni de duyuyorum, “Hafta sonları ve bayramlarda bundan sonra gelip kendileri çalışsın, kimse keyfinden dolayı 12 saat çalışmıyor. Biz çocuklarımızı bu para için mi evde bırakıp işe geliyoruz” diye tepki verenleri de.

Geçtiğimiz hafta fabrikanın yeni yıl yemeği vardı. Fabrika yemeği dediğime bakmayın, yemeğe sadece beyaz yakalılar katıldı. Sosyal medya paylaşımları sayesinde yeni yıl eğlencesinde genel müdür ve fabrikanın bağlı bulunduğu holdingin COE’sunun dansöze taktığı paraları gören işçilerin tepkisi yine verilen zam oranlarına bağlanıyor: “Dansöze bir yemekte maaşımızı takanlar, bizim maaşımızdan kesinti yapıyorlar.” Bunu diyen 4 yıllık bir işçi, yeni iş aradığını belirtiyor. Fabrikaya yeni başlayan bir işçi de eski çalıştığı demir döküm fabrikasından aldığı ücret ile fabrikamızda aldığı ücret arasında bin lira kadar fark olduğunu belirtiyor. Eski çalıştığı fabrikadan da iş kazası geçirip vücudunu yaktığı için çıkmış. Ölümden döndüğü fabrikadan tazminat da alamamış.

AKP ve MHP’ye destek veren işçiler arasında asgari ücret zammının düşük olmasından dolayı hükümete tepkili olan da var, asgari ücret ile hükümetin bir alakasını olmadığını savunanlar da. Anlaştıkları bir konu var, o da asgari ücret ile geçinemeyecekleri gerçeği. Emekli olduğu halde fabrikada 12 saat çalışan, AKP’ye oy veren bir işçi ile sohbet etme şansı yakalayıp kendisine “Neden emekli olduğun halde 12 saat çalışıyorsun” diye soruyorum. Şu yanıtı veriyor: “Üç çocuğum var, ikisi okuyor biri evlenmek üzere. Bu zamanda çocuk okutmak ve evlendirmek kolay değil. Aldığım emekli maaşı anca evin kirasına, aylık geçimimize yetiyor.”

Geçinemediği için 12 saat çalıştığı halde birkaç saat uyuyup fırsat buldukça korsan taksicilik yapan işçi de var, evde kolileme ve paketleme yapan işçi de. Fabrikada sürekli farklı bölümlerde çalıştığım için pek sohbet etme şansı yakalayamıyorum ama sohbet ettiğim birçok işçinin de ekonomik olarak sıkıntıda-bunalımda olduğunu görüyorum.

İşçilerin birlik olmamasından dolayı bu yıl itibariyle bayram mesaileri yüzde 300’den, yüzde 100’e, yani sıradan pazar mesailerine düşürüldü. İşçilerin birlik olmadığının farkında olan patron ve yöneticiler, bu durumdan faydalanıp zam oranlarını yüzde 10 ve yüzde 15 arasında tuttu.

Genel olarak işçiler fabrikadaki bu kesintilerin nedeninin örgütlü hareket etmemekten dolayı olduğunun farkında, ama her işçinin kafasında soru ve endişe aynı; “Kime güvenelim, bunlarla suya bile gidilmez.” Bu endişeyi konuşarak ve tartışarak aşacağız. Tek çıkış yolumuz işçilerin birbirlerine güvenmesini sağlamak.

25 Kasım İstanbul | Kadınlar Mecidiyeköy'den haykırdı: Kadınlar bir arada mücadelede

Kentsel dönüşüme giren Ertuğrulgazi Mahallesi sakinleri: Hakkımızı istiyoruz

İşçiler Kartal Meydanı'nda vergide adalet talebi için buluştu

Yeşil Sol Parti adayı İskender Bayhan: İnsanca yaşayacak ücret için 1 Mayıs'ta alanlara