Metal işçisi Bursa mitingini yazdı: Dipten gelen öfke
"Fabrikalarımızda MESS'in açıktan saldırılarına karşı alınan grev kararının “gerçek grev” olması için işçilerin inisiyatifinde grev komitelerini oluşturmalıyız."
Fotoğraf: Vedat Yalvaç/Evrensel
Metal İşçisi
İzmir
Türk Metal’in Bursa’daki mitingi öncesi fabrikada, önce mitingi katılmak üzere sendika temsilcilerinin belirlediği isimlerden bir liste oluşturuldu. Katılım talepleri fabrika genelinde artınca otobüs sayısı arttırıldı ve isimlerini yazdıranlar üzerinden katılım listesi oluşturuldu. MESS’e bağlı olmayan fabrikada katılım diğer MESS işyerlerine göre 2 kat fazlaydı.
İzmir’den 40’a yakın otobüs ve 1400 civarında işçi ile sabah saatlerinde yola çıktık. Mitingin kitlesel geçeceği zaten tahmin ediliyordu. Yolculuk boyunca serviste sözleşmede gelinen nokta ve geçim derdi konuşuldu. Meselenin sadece zam olmadığı, 3 yıllık sözleşme ve esnek çalışma dayatması tartışıldı. Patronların krizi fırsata çevirip kazanımlarımızı ellerimizden almak istedikleri düşüncesi hakimdi. Bizim ürettiklerimiz ve bizden çaldıklarıyla daha da zenginleşen patronlara öfke büyük.
Bursa’nın yanı sıra Trakya, İstanbul, Kocaeli, İzmir, Ankara, Eskişehir, Balıkesir, Manisa gibi Türk Metal’in örgütlü olduğu fabrikaların bulunduğu illerden de katılımın olduğu miting için Mudanya Bulvarında bir araya geldik ve FSM Bulvarında bulunan hastane alanına yürüdük.
Miting için ayrılan alan başlama saatinden saatler önce dolmuştu. Miting caddelere, kavşaklara ve Nilüfer ilçesinin sokaklarına taşmıştı. On binlerce işçi ailesiyle birlikte ve Bursa halkıyla birlikte meydandaydı. Genç işçilerin yoğun olmasından alanda coşku hakimdi. Alanda bulunanlarının yarısından fazlası herhangi bir mitinge daha önce katılmamış gibiydi. Alanda öfke hakimdi. Bu öfke sadece MESS’e yönelik değil, krizin faturasını işçilere yıkanlara, enflasyon altında işçileri ezenlere, vergi kesintilerine, elektrik, su, doğal gaz faturasına... Bu öfke metal işçilerinin üretimden, atölyelerden, tezgahlardan yani dipten gelen öfkesi.
BURSA’DAKİ COŞKUYU FABRİKALARA TAŞIMALI
Coşku ve öfke sloganlara ve dövizlere yansımıştı. Sık sık “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “MESS şaşırma sabrımızı taşırma”, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı. Kitle grev kararının hemen uygulanmasını istiyordu. Hatta çevrede grev yasaklansa dahi fabrika önlerinde direniş yapmalıyız diyen de vardı.
Meydanda olduğu gibi fabrikalarda da işçiler kararlı, sonuna kadar mücadeleden yana tavır almalıyız diyorlar. Konuştuğum Renault, Tofaş, Bosch, Coşkunöz, Ege Endüstri, Ege Fren, CMS işçileri ve diğerleri grev ve direniş diyor. Üretimden gelen gücümüzü artık kullanmalıyız diyorlar.
Gücümüzün farkına artık varmalıyız. MESS sözleşmesi ya da MESS'ten dolaylı yoldan etkilenen ve tıkanan TİS görüşmelerine müdahele etmeye hem gücümüz hem de yeteneğimiz var. Fabrikalarımızda MESS'in açıktan saldırılarına karşı alınan grev kararının “gerçek grev” olması için işçilerin inisiyatifinde grev komitelerini oluşturmalıyız.
Bizler bu sürece seyirci kalmayıp, direnişe geçmeli ve haklarımızı şov yaparak değil işyerlerimizde, fabrikalarda mücadele ederek korumalıyız. Bursa’daki coşkuyu işyerlerine ve fabrikalara taşımalı, oraları miting alanına, mücadele alanına çevirmeliyiz.