Avukat Özlem Yılmaz: “Evlilik” adı altında tecavüzün üstü örtülemez
İkinci Yargı Paketi’nin yasalaşmasıyla çocuk istismarına ‘evlilik yoluyla af’ getirileceği uyarısını yapan hukukçular ve kadın örgütleri tepkili: Çocuk istismarcılarının affı anlamına gelir.
Avukat Özlem Yılmaz (solda)
İzmir Kadın Platformu üyesi Günseli Kaya (sağda)
Fotoğraf: MA
Kolaj: Evrensel
Esra Solin DAL
Çocuklara tecavüz ve istismar suçunu işlemiş faillere “evlilik yoluyla af” getirecek düzenlemeye tepki gösteren İzmir Kadın Platformu üyesi Günseli Kaya, af tartışmasının iktidarın yaratmak istediği toplum modelini meşrulaştırma araçlarından biri olduğunu söyledi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Ocak'ta yaptığı açıklamada kamuoyunda “af paketi” olarak bilinen, infaz ve nafaka ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı yaklaşık 30 maddelik İkinci Yargı Paketi’ni birkaç hafta içinde Meclis’e getireceklerini açıkladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de yine Erdoğan'ın asla indirim yapılmamasını istediği 6 suç türünde (terör, mükerrer suçlar, cinsel istismar, uyuşturucu, kasten öldürme ve organize suçlar) indirim yapılmayacağını belirtti.
Bu yönde açıklama yapan Bakan Gül, “Biz teknik olarak baktık artık Meclis karar verecek” dese de, pakete dair tepkilerin odağına oturan konu çocuk tecavüzü ve istismarına ‘evlilik yoluyla af’ getirecek düzenleme.
Adalet ve İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlandığı belirtilen düzenleme, çocuk ile cinsel istismar faili arasındaki yaş farkının 10’un üzerinde olmaması ve evlendirilmeleri durumunda verilen cezanın ertelenmesini içeriyor.
İlk olarak 2005 yılında gündeme gelip, Ceza Hukuku Reformu ile engellenen düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin imam nikahı kıymak için önce resmi nikah kıyılması şartını kaldırmasının arkasından 2016’ya yeniden gündeme geldi. Çocuk istismarcılarına "hadım", "kastrasyon" ve "yüksek cezalar" adı altında yapılmak istenen düzenlemenin sadece “kılıf” olduğunu, gerçekte çocuk evliliklerinin meşrulaştırılmak istendiği gerekçesiyle karşı çıkan çocuk ve kadın örgütlerinin tepkileri üzerine bundan geri adım atılmıştı.
İkinci yargı reformu paketi ile yeniden gündeme getirilen düzenlemeye dair itirazlarını sürdüren kadınlar ve hukukçular, geçtiğimiz günlerde birçok merkezde yaptıkları açıklamalarla tasarıya yönelik tepkilerini göstermeyi sürdürdü.
AVUKAT ÖZLEM YILMAZ: TASARI AF ANLAMINA GELİYOR
Cinsel tecavüz/istismar faillerine af getirecek tasarıyı değerlendiren İnsan Hakları Gündemi Üyesi Avukat Özlem Yılmaz, bu tasarının geçmiş, bugün ve gelecek için çocuk istismarcılarının affı anlamına geldiğinin altını çizdi.
“HUKUKEN VE VİCDANEN TOPLUMDA KABUL GÖRMEZ”
Avukat Yılmaz, cinsel istismara af getirecek nitelikteki hiçbir yasal düzenlemenin hukuken ve vicdanen toplumda kabul görmeyeceğini vurguladı. Getirilmek istenen af için bir yanda ‘cinsel suçlar kapsam dışında kalacak’ denmesine karşın, diğer tarafta ‘küçük yaşta evlilik, akran evlilikleri mağdurları da yararlanacak’ denilerek toplumda bir algı yaratıldığına dikkat çeken Yılmaz, ‘evlilik’ adı altında tecavüzün ve çocuk istismarının üstünün örtülemeyeceğini söyledi.
TUTUKLU SAYISI 4 BİN KİŞİDEN 76’YA DÜŞECEK
Yılmaz, “TCK 103'üncü maddesi olan cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (102-105) başlığı altında düzenleniyor. Dolayısıyla bu gerçekleşirse cinsel bir suçtur ve bu konuda bir af getirip, cinsel suçlar kapsam dışında kalıyor denilemez. Şu an cezaevinde küçük yaştaki kız çocuklarıyla evli olan 4 bin kişinin bulunduğu söyleniyor. Eğer yaş farkı 15 ya da 10 olması durumunda çocuk cinsel istismarı suçu nedeniyle cezaevinde yatan kişi sayısı 76’ya düşecek, diğerleri tahliye edilecek. Görüldüğü gibi cinsel istismar suçlarına af getirilmesi yetmiyor” dedi.
“DENETİMLİ SERBESTLİK KAPSAMINA SOKULMAK İSTENİYOR”
Çocuk istismarına yönelik getirilmek istenen affın aynı zamanda çocuk hakları ihlali olduğunu hatırlatan Yılmaz, tasarıyla cinsel istismar suçlularının denetimli serbestlik yasası kapsamına sokulmak istendiğini de belirtti. 15-18 yaş arasında çocuklara istismarda bulunanların denetimli serbestlikten yararlanıp, cezaların azaltılacak olması ise, kız çocukların zorla evlendirilmesine sebep olacak.
“İSTİSMAR, SADECE CİNSEL DEĞİLDİR”
“Çocuk hakları açısından bakıldığında tek istismar sadece cinsel istismar değildir. Bu bazen kayıt dışı evliliklerde ya da ailelerin rızasıyla yapılan evliliklerde oluyor, bu da bir istismardır” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Bir bütün olarak düşünüldüğünde çocuk haklarıyla ilgili af yasasının uygulamaya konulmak istenmesi çocuk haklarına tamamen aykırıdır.”
GÜNSELİ KAYA: KADIN POLİTİKALARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL
AKP iktidarının ataerkil sistemi devam ettirmek adına kadını erkeğin kölesi haline getirmek istediğini ifade eden İzmir Kadın Platformu üyesi Günseli Kaya da, yeniden gündeme getirilen çocuk istismarına yönelik af tasarısını asla kabul etmeyeceklerini söyledi.
Çocuk istismarını meşrulaştıran tasarının tek başına ele alınmaması gerektiğini dile getiren Kaya, bu konuya dair getirilen her yasağın ve önerinin kadına yönelik sürdürülen mevcut politikalardan bağımsız olmadığını vurguladı. Kaya, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarının ülkenin sosyo-ekonomik ve politik yapısallığıyla ilgili bir sorun olduğunu belirterek, tek başına hiçbir yasanın bir cinsiyete ya da bir sınıfın konumuna göre düzenlenemeyeceğini kaydetti. (İzmir/MA)