Evrensel avukatı Devrim Avcı: Düğmeye basılmış gibi BİK tarafından baskı altındayız

Basın İlan Kurumunun Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gibi iktidarın hoşuna gitmeyen çizgide yayın yapan gazetelere uyguladığı keyfi baskı ve cezaları Av. Devrim Avcı ile konuştuk.

21 Ocak 2020 14:34
Son Güncellenme Tarihi: 21 Ocak 2020 14:36
Paylaş

Basın İlan Kurumunun (BİK) Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gibi iktidarın hoşuna gitmeyen çizgide yayın yapan gazetelere uyguladığı keyfi baskı ve cezaları Avukat Devrim Avcı ile konuştuk.

Bir kişinin üçten fazla gazete alması suç değil. Ama ilan kesmenin gerekçelerinden birisi olarak gösteriyor. Bir kişinin birden fazla gazete alması kanuna aykırı, hukuka aykırı bir durum değil.

Bir kişinin ya da birkaç kişinin bir gazete alıp nereye verdiği, nasıl dağıttığı, nasıl okuttuğu meselesi değil. Evrensel gazetesine ve diğer muhalif gazetelere karşı Basın İlan Kurumunun yönetmelikte yer alan düzenlemeleri iyi niyetli olmayan bir şekilde kullanıyor olması bir problem.

Basın İlan Kurumu, resmi ilanların, mahkeme kararlarının ve buna ilişkin yaptırımları, kararları; gazetelerin tirajlarına, ulusal ve yerel düzenlemesine göre nasıl yayınlanacağına, kaç tane yayınlanacağına dair düzenleme yapan bunu dağıtan ve bunun organizasyonunu sağlayan kurum.
Yıllar içerisinde “basın ahlak ilkelerine uyma”yı takip etme gibi ekstra görevler de verilmiş ama ilanların dağıtım, takip organizasyonuna dair bir kuruluş.

"TEK TARAFLI BİR YAPTIRIM"

Evrensel gazetesi 2008 yılından beri BİK’in denetimine tabi bir gazete. 25 yıllık bir gazeteyiz. Yayın hayatına girmemiz BİK’den alacağımız reklamlar üzerinden olmadı elbette. Ama 2008 yılından beri bir denetime tabi tutuyorsunuz. 3 yıllık bir ön inceleme geçirdikten sonra resmi ilan verme şartlarını yerine getirdiğini kabul ederek veriyorsunuz gazeteye. 2011’den beri ise bu kurumu iki yılda bir denetliyorsunuz. Bayii dağıtımı da sağlanıyor. Ama buna rağmen sanki tek elden bir düğmeye basılmış gibi 2019’un belli bir zamanından sonra BİK’den sürekli bir ihtarname, ilan kesme yazısı, bir haberle ilgili “basın ahlak ilkesine uymadığına” dair savunma talebi ve en son yapılan bu tutanaklarla yayın durdurma kararı geliyor. Aniden başlamış olması söz konusu yönetmelikteki hakların kötüye kullanıldığını düşündürtüyor. Bu tek taraflı bir yaptırım. Nasıl bize sürekli ceza davaları açılıyor örneğin Sabah gazetesine açılmıyorsa (aynı haberden kaynaklı), tazminat davalarıyla yüz yüze kalıyorsak BİK de bu yaptırımların bir aracı haline gelmiş durumda. Ceza davaları, tazminat davaları, erişim engelleme kararları, tekzip yayınlama kararları ve buna bir de BİK yaptırımları eklenmiş durumda.

Bir gazetenin resmi ilan alması mali katkı açısından önemli. Evrensel’e dönük bir mali sansür olduğunu düşünüyoruz. Zaten bir gazete çıkartmak için çalışanlar oluyor, gazeteyi okurlara ulaştırmak için bir dağıtım mekanizması oluyor, muhabirleriniz var, bürolarınız var… Tüm bu giderlerle karşılaştırdığınız zaman BİK’den aldığınız ücret devede kulak kalıyor.

Kurumsal abonelikler var, iktidar yönetim mekanizmaları açısından toplu gazeteler oluyor… Siz bunları kurum olarak alırken sıkıntı olmuyor, ama bir vatandaş alınca mı sıkıntı oluyor?

Tutanakta, “Diyarbakır’da bir kişi 5 gazete aldı, cezaevine götürdü” deniyor. Siz gazeteyi alan kişinin nereye gittiğini nereden biliyorsunuz? Ayrıca cezaevindeki kişi çıkıp gazetesini alamayacağına göre bunun dağıtımının yapılması gerekiyor. Uygulama hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor.

"İÇ HUKUK YOLLARINI KULLANACAĞIZ"

BİK’in kendi içinde oluşturduğu memurlar üzerinden bir kontrol kurulu var. BİK kendi elemanlarıyla kendi araştırmasını kendi soruşturmasını takip edip kendi kararını kendi veriyor. Biz buna karşı iç hukuk yollarını kullanacağız.

Herhangi bir siyasi iktidar mensubunu eleştirdiğimiz zaman bu bize ya bir hakaret davası ya da cumhurbaşkanına hakaret davası olarak geliyor. Siyasi iktidara yakın bir işvereni eleştirdiğiniz zaman bu yine size tazminat davası olarak dönebiliyor. Manşetini beğenmediği bir habere ilişkin erişim engelleme kararı veriyor. Evrensel’e bu tür uygulamaların olmuş olması öncelikle yandaş bir basın olmamasından kaynaklı. Tarafını koymuş olmasından kaynaklı. Her zaman demokrasiden, ifade özgürlüğünden, vatandaşın hakkını alabilmesinin yanında olan bir gazete olmasından kaynaklı olarak Evrensel bu tür yaptırımlara; sadece AKP iktidarı açısından değil tüm siyasi iktidarlar açısından böyle bir yaptırımla her zaman karşı karşıya kalıyor.

"OKURLARIN DESTEĞİ DAHA FAZLA GÜÇ VERECEK"

Gazete olarak dava açma hakkımız var yaptırımlara karşı. Bunların “ifade özgürlüğü” kapsamında ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Emekçilerin mücadelesinin yanında olan bir gazetenin yanında olmak aynı zamanda bir görevdir. Dayanışma için yapılabilecek ne varsa okurların yaptığını biliyoruz. Vatandaş korkmasın, istediğiniz kadar gazete alma hakkınız var. Okurların Evrensel gazetesinin yanında olmaya devam etmesi gazeteye daha fazla güç verecektir. (Evrensel WebTV)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Varlık Fonu Meclis denetiminden kaçırılıyor mu?

SONRAKİ HABER

İmam Hatip’lerde Diyanet TV’nin izletilmesi Meclis gündeminde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa