Alman basını: Libya Konferansı sonu belirsiz bir sürecin başlangıcı
Berlin’de düzenlenen Libya Konferansı'na dair değerlendirmeler Alman basınında geniş yer buldu. Yer alan yazılarda zirvenin belirsiz bir sürecin başlangıcı olduğu belirtildi.
Fotoğraf: AA
Libya sahasında süren vekalet savaşının bitirilmesi için 19 Ocak'ta Berlin'de bir araya gelen 12 ülke ve dört uluslararası kuruluş, Libya Konferansı'nda "kalıcı ateşkes", "silah ambargosunun denetlenmesi" ve "dışarıdan askeri desteklerin son bulması" yönünde kararlar aldı. Alman basını, ev sahipliği yaptığı zirvenin sonuçlarının hayata geçmesinin şüpheli olduğunu yazdı ve bu zirvenin belirsiz bir sürecin başlangıcı olduğuna işaret etti.
HAFTER ŞİMDİ NEDEN DURUP BİR MOLA VERSİN?
Frankfurter Rundschau Libya konferansının sonuçlarının hayata geçirilebileceğine şüpheyle yaklaşan bir yoruma yer veriyor: "Diktatör Kaddafi'nin devrilmesinden yaklaşık dokuz yıl sonra barış mı geliyor? Henüz o noktaya gelinmiş değil. Berlin'deki Libya Konferansı sonu belirsiz bir sürecin başlangıcı. Birçok konu muallak. Libyalı general Hafter şimdi neden durup bir mola versin? Ülkenin zaten büyük bir kesimini kontrol ediyor. Rusya Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Libya'da BM gözetiminde bir ateşkese neden lehte oy versin? Devlet Başkanı Putin kendi çıkarlarını hayata geçirmenin ortak hareket etmekten daha önemli olduğunu birçok kez ortaya koydu. Avrupa'nın ancak yine de elinde bir şans var. Öncelikle konu Libya'ya asker göndermek değil. Avrupa Birliği Akdeniz'deki kazazedeleri kurtarmak için başlatılan deniz misyonu Sophia'yı yeniden canlandırırsa doğru yapmış olur. Ancak bu da sığınmacıların kurtarıldıktan sonra Avrupa Birliği tarafından kabul edilmesi anlamına geliyor. Bu, en büyük sorun olabilir. Barış için bir yol çizmek sığınmacıları ülkeye almaktan daha kolay"
ALMANYA'YA SORUMLULUK ÇAĞRISI
Die Welt ise Libya zirvesine katılan tarafların sonuç bildirgesine uyacağına şüpheyle yaklaşıyor. "Bu uzlaşmanın harcanan yazıcı mürekkebinden daha değerli olup olmadığını görmek gerekecek. Bu kez her şeyin yoluna gireceğinin garantörleri Hafter, Putin ve Erdoğan. Aynı şekilde Pinokyo, Haydut Hotzenplotz ve Joffrey Baratheon ile de bir barış anlaşması müzakere edilebilir ve anlaşmanın dayanıklı olacağı umulabilirdi. Almanya'nın askeri olarak da sorumluluk alması gerektiği yönündeki çağrıların tonu nahoş bir biçimde yükselebilir. Eğer ileride daha az kurşun sıkılacaksa bile Libya, Avrupalılar açısından en öncelikli ödevi Afrikalıların Avrupa'ya kaçışını durdurmak olan devlet yapılarından son derece uzak"
Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung ise Alman ordusunun ateşkese katkı vermesi gerektiğine işaret ediyor: Almanya bir iç savaş ülkesinde ateşkesin hayata geçirilmesine büyük bir katkı koymuşsa konu askeri güvence sağlamak olduğunda bir kenarda duramaz, Alman ordusunun da yardımıyla bunu yapmalıdır"
Süddeutsche Zeitung Almanya Başbakanı Angela Merkel ev sahipliğinde Berlin'de düzenlenen konferansta, Libya'daki vekalet savaşındaki beraberlik tüm taraflarca kabul edildiği için sonuç alınabildiği görüşünü savunuyor. Gazete aynı zamanda şöyle diyor:
"Türkler, Ruslar ya da Birleşik Arap Emirlikleri gibi Libya'daki iç savaşta devletler hukukunun ihlaline yol açanlar müzakere masasında bir yer edinerek ödüllendirildi. Vekalet savaşındaki pat durumu tüm taraflarca kabul edildiği için masadan da bir sonuç çıkabildi. Başka kriz bölgelerinde ortaya çıkmayan imkanlar bütünü bu yüzden vardı. Almanya'nın başarısı bu fırsatı görmüş ve bundan yararlanmış olmasında yatıyor" (HABER MERKEZİ)