Shahzadeh Igual, İran edebiyatını anlattı 

Türkiye Yazarlar Sendikası’nın düzenlediği “Edebiyat ve Düşünce” toplantılarının bu haftaki konuğu Shahzadeh Igual oldu.

Beşiktaş Karaoğlan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide Igual; Feridüddin Attar, Furuğ Ferruhzad, Hâfız-ı Şirâzî, Sadık Hidayet, Samed Behrengi, Firdevsî, Sadi Şirâzî, Ömer Hayyam ve Mevlana gibi önemli edebiyatçı ve düşünürler üzerinden İran’ın edebiyatla olan bağını irdeledi. Igual, “Edebiyatla doğup, edebiyatla yoğrulup edebiyatla büyüyoruz İran’da. Orada edebiyat sadece sanatın bir dalı değil; hayat tarzı, yaşama biçimi. Yani, edebiyatla başlar sohbetler, edebiyatla biter dediğimizde bu gerçektir.” şeklinde konuştu. 

İran edebiyatının yapı taşı isimlerle tanındığını ama bunun görünenin bir kısmı olduğunu aktaran Igual, “İran edebiyatı, edebi eserleri o kadar fazla ki, özellikle klasik dönemde o kadar fazla ki; çağdaş edebiyata geldiğinizde pek bir şey bulamayacağınızı düşünüyorsunuz. Ama öyle değil, İran’ın çağdaş edebiyatıyla ilgili olarak duyduğunuz isimler Samed Behrengi, Sadık Hidayet ve Furuğ Ferruhzad ama daha fazlası var.” dedi. 

"İRAN EDEBİYATI’NIN ZİRVESİ HÂFIZ-I ŞİRÂZÎ’DİR"

İran’da, edebiyatın gördüğü teveccühü anlatırken genel bir edebiyat tarihi portresi çizen Igual “İranlı edebiyatçıların hem fikir olduğu bir şey var; İran Edebiyatı bir dağ ise, onun zirvesi Hâfız-ı Şirâzî’dir. Çünkü, İran edebiyat fakültelerinde Hâfızoloji bölümü vardır. Hâfız-ı Şirâzî’nin eserlerinde, neyi nasıl anlayabileceğimiz öğretiliyor Hâfızoloji bölümlerinde. Hâfız’ın gazellerinden birini okursanız ve dudaklarınız birbirine değmezse Hâfız, bir ayrılıktan bahsediyor; eğer bir gazelini okuduğunuzda dudaklarınız bol bol birbirine değerse, orada da bir vuslatı anlatıyordur.” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)