28 Ocak 2020 12:40

Kılıçdaroğlu: Bu milletten aldığın 34 milyar doları nereye harcadın?

Grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, “Bu milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın?” diye sordu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu (Fotoğraf: DHA)

Paylaş

CHP Grup toplantısında Elazığ’da yaşanan deprem sonrasında gündeme gelen deprem vergileri üzerinden iktidara yüklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın?​” diye sordu.

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Ocak ayında öldürülen gazeteciler Hrant Dink, Metin Göktepe, Uğur Mumcu’yu anarak, sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, Gezi davasında yargılanan Osman Kavala’nın bugün görülen duruşmasına da dikkat çekti.

Adaletin yerini bulma temennisinde bulunan Kılıçdaroğlu, devlet ile siyasi parti arasındaki ilişkiye dair de şu sözleri sarf etti: “Hepimiz bir devlette yaşıyoruz. Vatanımızın sınırları var, bizim bir Anayasamız var. Anayasa devletin omurgasını belirliyor. Yargı organını, yürütmeyi belirliyor. Devlet bakidir ve süreklidir ama devleti yürütmek üzere halk siyasi partilere yetki verir. Bu 1921'den beri egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesinden kaynaklanıyor. Kayıtsız şartsız egemenlik sultanın değil milletinse demokrasiyi güçlendirmek devleti topluma hizmet eder hale getirmek gerekiyor. Bizim ülkemizin güzel insanları var. Bizim ülkemiz dünya coğrafyasında en güzel yerde. Ve güzel insanlarımız var. Az önce Malatya ve Elazığ'da yaşanan deprem dolayısıyla farklı olan pek çok insan birlikte olmanın örneklerini verdiler. Peki talebimiz ne? Talebimiz, birlikte yaşamak istiyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan birlikte yaşamak istiyoruz. Peki bu yetiyor mu? Hayır: Huzur, barış içinde yaşamak istiyoruz. Gelecek kaygılarımızı aşmalıyız.”

"SİYASİ İKTİDAR HER KURUŞUN HESABINI MİLLETE VERMEK ZORUNDA"

Halktan alınan vergilere de değinen Kılıçdaroğlu, “Bir başak önemli nokta, hepimiz vergi veriyoruz. Devlet adaletle yönetilecek fakire bir şeyler vermesi lazım, elektrik sorunumuzu çözecek. Adaletle yönetme kavramı bir mahkeme kavramı değildir. Devleti yönetirken vatandaştan zor alıma dayalı vergi alıyoruz. Verginin hakça kullanılması lazım. Vergiyi doğduğunuz andan itibaren ödüyorsunuz. Çocuğun altına bez alınır, vergi ödersiniz. Hayatın her alanında vergi vardır. Kefen bezi alırsınız vergi vardır. Tarlaya gübre atarsınız vergi verirsiniz. Biz vergiyi daha güzel bir Türkiye için bilim insanlarının önünü açmak için, yolsuz bir köyümüz kalmasın, okul, yol, uygarlığı götürelim diye vergi veriyoruz. Hiçbir siyasetçi kendi cebinden para harcamaz, bizim paramızı harcar. Siyasi iktidar her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Benim paramı harcıyorsa yeni doğan çocuğun ödediği verginin parasını harcıyorsa hesap vermek zorundadır. Demokrasinin çıkış yolu da budur. Biz buna devlette saydamlık diyoruz. Yani insana saygı diyoruz. Dolayısıyla demokrasinin de çıkış kaynağı zaten, 'Ey iktidar benden aldığın vergileri nerelere harcadın?' bunun hesabını sormaktır” ifadesinde bulundu. 

"KIRILAN FAY HATTI DEĞİL İKTİDARIN AR DAMARIDIR"

Halktan alınan deprem vergilerinin nereye harcandığını soran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “2004-2019 arası vatandaştan toplanan deprem vergisi 65 milyar lira. Dolara vurursak 34 milyar dolar. Bu para deprem yaralarını sarmak, kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için bizim ödediğimiz vergi. Sonra bu oranları da artırdılar. Hiç itirazımız yok. Bu fedakarlığa bu millet katlandı. Malatya ve Elazığ'da bir olayla karşılaştık. Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ama yaşadıkları devlet depreme dayanıklı değildi. 17 yıldır iktidarsınız, deprem vergisi alıyorsunuz, bu tahribatı önlemek için neler yaptınız? Bir vatandaş bunu soruyor, vay efendim nasıl sorarsın. Bizim milletvekilimiz 2016'da çıktı konuştu, 'Elazığ fay hattı üzerinde yaşıyor tedbirleri görüşelim' dedi. Peki yasama organı ne diyor biz kanun çıkardık vatandaş vergiyi de veriyor bakalım şu yürütme organı üstüne düşen görevi yaptı mı yapmadı mı? Reddedildi. Milletvekilimiz yalvarıyor yakarıyor, önlem alalım diye. Kırılan fay hattı değil saray iktidarının ar damarıdır. Depremde ölenlerin onların boynunadır.

34 MİLYAR DOLAR NEREYE HARCADIN?

Elbette ki bir sorun varsa soruna akılcı yaklaşmakla gerekiyor. Bilim adamları görevini yaptı mı yaptı. Söylüyorlar mı buradan fay hattı geçiyor diye, söylüyorlar. Burada binaların nasıl yapılması gerektiği konusunda belediye görevini yapıyor mu? Yapmıyor. Siyaseti kirlilikten arındırmak lazım. Siyaset köşeyi dönme aracı değildir. Bu milletten topladığın 34 milyar dolarlık deprem vergisini nereye harcadın? Ben bilmek istiyorum.  Her partiden vatandaş verdi. Peki nereye gitti bu para? Ben bunu sormak zorundayım. Buna hepimizin bir şekliyle cevap bulması lazım. Olay yaşanıyor, Erdoğan'ın söylediği şu: Depremi durdurma şansımız var mı? Yok ama soru bu değil soru şu, 34 milyar dolar aldın, vatandaşın evini depreme dayanıklı hale neden getirmedin? İstanbul'da 5.8 büyüklüğünde deprem oldu Çevre bakanı şunu diyor; 'İstanbul'da 14 okulda eğitime ara verildiğini belirten kurum  54 okulla ilgili çalışma yapılıyor.' 82 milyondan toplanan 34 milyar dolar nereye harcandı? Herkesin sorması lazım.”

"JAPONYA NE YAPIYORSA AYNISI YAP"

1999 Gölcük Depremi sonrasında hala İstanbul’da yapılmamış okullar olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Sonra deprem yönetimi. Bakanlar bir araya geliyor yahu ne toplantısı adam zaten yer altında, zaten ölmüş. Sen önlem aldın mı? Allah aklı sana niye verdi? Japon'a akıl verdi de sana mı vermedi? Devlet lafla yönetilmez. Bilgiyle yönetilir. Devleti yönetmek sadece bugünkü sorunlara kilitlenmek değildir. Devletin 50 yıl sonra nereye gideceğini düşünmektir. Deprem oluyor koşuyoruz hep beraber. O çürük binalar neden yıkılıyor? O binaların yapılmasına kim izin verdi? Depremde ölenlerin bütün günahı onların boynunadır. Japonya nasıl yapıyorsa aynısını yap. Depreme dayanıklı evler, hastaneler, okullar yap. Erdoğan, İstanbul’da on binlerce toplanma alanının olduğunu söyledi. Vallahi de billahi de toplanma alanının ne anlama geldiğini bilmiyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Okumak!

SONRAKİ HABER

Metal işçisi kadınlar: Sendikaya değil, kendimize güveniyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa