Sulh Ceza Hakimliği istismar sanığı babanın yeniden yargılanmasına karar verdi

Meltem AKYOL
İstanbul

Annenin yıllar süren hukuk mücadelesi sonucu, kızını istismar suçlamasıyla 50 yıl hapis cezası alıp, istinaf mahkemesi kararıyla tahliye edilen istismar sanığı baba için Sulh Ceza Hakimliği karar verdi. Tahliyeye gerekçe olan “kovuşturmaya yer yok” kararını kaldıran mahkeme dosyayı İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın yeniden başlamasına karar verdi. İstismar sanığı babanın yargılandığı davaya 28 Şubat’ta devam edilecek.

50 YIL HAPİS CEZASI USÜL HÜKMÜ İLE BOZULDU

Kızına nitelikli istismardan 50 yıl hapis cezası aldıktan sonra cezası bozulan sanık babanın tahliye edilmesi Evrensel’de geniş yer bulmuştu. 

5 yıl süren hukuk mücadelesi boyunca hiç tutuklanmayan baba için rekor bir hızda karar veren istinaf mahkemesinin bozma gerekçesi OHAL döneminde KHK ile getirilen bir usul hükmüydü. Bu hükme göre daha önce “kovuşturmaya yer yok” kararı verilen bir davanın açılabilmesi için sulh ceza hakimliğinin izni gerekiyordu. İstinaf mahkemesi, davanın açıldığı dönemde yürürlükte olmayan bu kuralı geriye doğru işletti ve bu iznin alınmadığı gerekçesi ile yargılamayı durdurdu. Kararı kesin niteliğinde olan istinaf mahkemesi, Yargıtay yolunu da kapattı. 

Yargılamanın devam edebilmesi için Sulh ceza Hakimliğinin “kovuşturmaya yer yok” kararını kaldırması gerekiyordu.

SULH CEZA HAKİMLİĞİ NİHAYET “KOVUŞTURMAYA YER YOK” KARARINI KALDIRDI

Hem 50 yıl ceza veren İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, hem anne hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sulh ceza hakimine başvuruda bulundu.

Ancak Sulh Ceza Hakimliği karar vermek yerine dosyayı aile içi şiddetle mücadele bürosunu oluşturan savcılığa gönderdi ve dosyadaki hangi kanıtların yeni olduğunun bildirilmesini istedi. Savcılık da bu yazıyı, “Bizimle ilgili değil” diyerek İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Oysa dosya gönderilen mahkeme, zaten bu kanıtlarla birlikte istismar sanığına 50 yıl hapis cezası veren mahkemeydi. Dosya böyle savcılıklar arasında dolaşınca aile ve avukat Tülay Bekar, istismar sanığı babanın, istismar ettiği kızını görme ihtimali olabileceğini ifade ederek duruma isyan etti. 

Mahkeme, bu gerekçe ile dosyayı yeniden kanıtlarıyla birlikte Sulh Ceza Hakimliğine gönderdi.

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, istinaf mahkemesinin de bozma gerekçesi yaptığı “kovuşturmaya yer yok” kararını kaldırdı. 

DURUŞMA 28 ŞUBAT’TA

Kaldırma kararı yargılamayı yapan İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesine ulaşınca, mahkeme bugün kararı değerlendirdi ve davanın kaldığı yerden devam etmesine karar verdi. İstismar sanığı baba C.Ö.K hakkındaki yurt dışı yasağının devamına karar veren mahkeme, duruşma için de gün verdi. Karara göre davanın görülmesine 28 Şubat 2020, saat 14.00’da devam edilecek.

HER AŞAMASI HUKUK SAVAŞINA DÖNEN DAVADA NE OLMUŞTU?

Anne A, şiddet yüzünden C.Ö.K’den 2014’te boşandı. İki çocuğun velayetini aldı, babaya çocukları görme hakkı verildi. 2014 yılında çocuklar babalarının yanından döndüğünde annenin dikkatiyle o zaman 5.5 yaşında olan kızının istismara uğradığı, “Anneni öldürürüm” dediği için de çocuğun yaşananları anlatmakta zorluk çektiği ortaya çıktı. Annenin 7 Ağustos 2014 tarihinde yaptığı şikayet ile hukuk mücadelesi başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmada çocuk ilk ifadesinde yaşadıklarını anlatamayınca savcılık yetkisizlik kararı verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet “Yeterli şüphe oluşturacak delil olmadığı” gerekçesiyle dikkate alınmadı. Anne itiraz etti, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği itirazı reddetti. Anne Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin hazırladığı, çocuğun istismara uğradığını ortaya koyan raporla yeniden başvuru yaptı, “Daha önce de başvuru yapmışsınız, kovuşturmaya yer yok” kararı vererek dosyayı yeniden kapattı. Anne yine itiraz etti, itiraz yine reddedildi. Anne bu kez de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı bir rehabilitasyon merkezi ve Yenimahalle Devlet Hastanesi Çocuk İzlem Merkezinden çocuğun cinsel istismara uğradığına dair kuvvetli şüphe olduğuna dair raporlarla başvuru yaptı. Çocuğun istismarını ortaya koyan farklı raporlarla tam 3 kez başvuru yapan, Yargıtaya, Anayasa Mahkemesine giden annenin yüzüne adalet kapısı her seferinde kapandı. Kanun yararına bozma yoluna gidilince 2 yıllık baş döndürücü adalet mücadelesinin sonucunda 2016 yılında kamu davası açılabildi.

Hukuk savaşına dönen davada çocuk defalarca ifade vermek zorunda kaldı, mahkeme 3 yılın sonunda 10 Temmuz 2019’da babaya 60 yıl 9 ay hapis cezası verdi, ceza 50 yıl 7 ay 15 güne indirildi. Baba tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Karardan kısa bir süre sonra babanın yaptığı başvuruyla istinaf mahkemesi cezayı, üstelik bir üst mahkemeye başvurma yolunu da kapatarak bozdu! Karar sonucunda 50 yıla mahkum edilen ve sadece 4 ay tutuklu kalan istismar sanığı 22 Kasım’da tahliye edildi.

 {{392133}}

Bu çocuğun çığlığını duyun!

Öğrencisine istismardan tutuklanan din kültürü öğretmeninin 71 yıl 11 ay hapsi istendi

İstismardan gözaltına alınıp serbest bırakıldı, bir çocuğu daha istismara maruz bıraktı

Rehber öğretmenine istismara uğradığını anlattı, dedesi hakkında en az 10 yıl hapis istendi

Bilirkişi, 3 yaşındaki Müslüme’nin ölümüyle ilgili "istismar ve cinayet" dedi