30 Ocak 2020 11:31

Gebze'deki metal işçileri ne yapmalı?

Türk Metal’in yüzde 17’ye imza atmasının ardından gözler Birleşik Metal-İş’e çevrildi. Sürecin esas belirleyicisi konumundaki Gebze'deki metal işçileri düşüncelerini Evrensel'e yazdı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bir grup metal işçisi
Gebze

130 bine yakın metal işçisini ilgilendiren MESS grup toplu iş sözleşmesinde Türk Metal’in yüzde 17’ye imza atmasının ardından gözler Birleşik Metal-İş’e çevrildi. Merkez TİS Komisyonunu toplayan Birleşik Metal-İş’in toplantısında 37 fabrikanın temsilcileriyle bir araya gelindi, gelişmeler tartışıldı.

Merkez TİS Komisyonu öncesi işyerlerinde metal işçileri ile yapılan toplantılardan ‘greve evet’ yönünde bir eğilim çıktığı ifade edilmişti. Toplantıda da bu 37 fabrika içerisinde, üye sayısı açısından çoğunluğu temsil eden, belli başlı büyük fabrikaların temsilcileri de bu iradeyi tescilleyerek, 5 Şubat tarihinde greve çıkılması karara bağlandı.

Elbette gelinen bu aşamada gözler Gebze’ye çevrilmiş durumda. Çünkü Gebzeli metal işçileri, bu sürecin esas belirleyicisi konumunda. “Gebze’de durum ne?​”, “Gebze ne kadar hazır?​” sorularına bir an önce yanıt verilmeli ve gereken görevler hızlıca hayata geçirmelidir!

Sözün bittiği, icraatın başladığı bu dönemde kimin nasıl pozisyon alacağını metal işçileri dikkatle izlemelidir. Sendikacıların genel olarak “iyi” özelliklerinden birisi, dolu dolu konuşma yapmaları, işçiyi gaza getirmeleridir! İşçiler hangi sendikacıyı dinlerse dinlesin, “Vay be arkadaş böyle adamlar olduktan sonra sırtımız yere gelmez” demekten kendilerini alıkoyamaz. Çünkü lafta mücadele, birlik çokça söylenir. Ancak zamanla “Gerekirse işgal, grev” sözlerinin yerini, “Ya ama bakın Yüksek Hakem Kurulu tehdidi var, grev yasaklanırsa altından kalkabilir miyiz?​” liberalliği alır.

LAF DEĞİL, İCRAAT ZAMANI!

Ancak lafları geride bırakıp icraata başlamanın zamanı geldi. Metal işçisi şimdi mücadelenin iplerini eline almalı, kendi kaderini kimsenin eline bırakmamalıdır. Peki, ne yapmalı?

  • Grev yasaklarını çok dillendiren sendikacıların asıl niyeti, yasağa karşı mücadele değil tam tersine işçinin iradesini kırmak, işçiyi korkutmaktır. Bizler de grev yasaklarını çok dillendirip o tuzağa düşmemeliyiz. Ancak olası bir grev yasağına karşı da Gebze şubesinin örgütlü olduğu tüm işyerlerinin birlikte hareket etmesini garanti altına almalıyız. Genel kurul süreci geride kalmıştır. Şüphesiz, genel kurulda ve sonrasında yaşanan süreç ayrışmalara neden olmuştur. Şimdi yapılması gereken ayrışmaları derinleştirmek değil metal işçisinin geleceği için birlikte mücadeleyi örgütlemektir. Gerçekten mücadeleden yana olan temsilciler ve işçilerle fabrikalar arası koordinasyonu sağlayacak bir komite oluşturulmalı, bu komite ile gerçek bir birlik sağlanmalıdır.
  • Grev komiteleri önemli oranda oluşturuldu. Ancak geç kalındığı ise çok açık. Her fabrikada grev komitesi kurulmalı, işçiler bölüm bölüm kendi komiteleriyle grev komitelerini yönetmelidir. Ne sadece grev komitesi yeterlidir ne de sadece bölüm bölüm komiteler. Birbirini denetleyen, ilerleten biçimde, tüm işçilerin sürece katılımı garanti altına alınmalıdır. İfade ettiğimiz koordinasyon komitesi de bu grev komitelerinin iletişimini sağlamalıdır.
  • Gebze’de önemli örgütlenmelerden biri Gebze Sendikalar Birliğidir. Ancak sendikaların seçimi dolayısıyla uzun zamandır bu birlik boşlukta durmaktadır. Kimse adım atmamakta, çağrı yapmamaktadır. Grev; gerçekten Gebze Sendikalar Birliğinin grevi haline gelmeli, metal işçilerinin taleplerinin tüm işçilerin talebi olduğu gerçeğinden hareketle tüm iş kollarından işçilerin greve sahip çıkması için çalışmalar yapılmalıdır.
  • Her işçi kendi üyesi olduğu derneği, örgütü bu sürece dahil etmek için kolları sıvamalıdır. Bu grev sadece işçilerin değil işçi ailelerinin de grevidir aynı zamanda. Bu nedenle her işçinin kendi mahallesinden emekçilere gidip, maddi-manevi destek istemesi, grevin tüm Gebze'nin grevi haline getirilmesi kazanım için elzemdir.
  • Emekten yana siyasi partilere ziyaretler yapılmalı, Mecliste vekili olan partilere çağrılar yapılarak olası grev yasağında milletvekillerinin gelişi garanti altına alınmalıdır.
  • Bu süreçte; bir oldubitti ile sefalet ücretine mahkum edilen Türk Metal üyesi mücadeleci işçilerin tüm dikkati de Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin vereceği mücadelede olacak. Bu mücadeleci işçileri de sürece dahil etmenin yol ve yöntemleri geliştirilmelidir. Türk Metal üyesi işçiler başta olmak üzere tüm fabrikalara seslenmeli, grevin sahiplenilmesi için çaba harcanmalıdır.
  • Uzun zamandır Gebze’de sendika kongrelerinde göze çarpan bir gerçek ise; işçilerin aileleriyle katılmadığı, komşusunu, akrabasını mücadelesine katamadığıdır. Olası bir yasak durumunda çocukları, eşleri, anneleriyle yani aileleriyle mücadele birleştirilirse, kazanım kaçınılmaz olacaktır.
  • Elbette tüm bunları gerçekleştirmenin yolu; işçilerin inisiyatifi ele almasından, kaderini sendikacıların eline bırakmamasından geçmektedir. Peki, sadece işçiler mi? Emekten yana tüm siyasi partiler, dernekler, sendikalar bu mücadeleyi omuzlamalıdır. Haydi bu grev hepimizin!
ÖNCEKİ HABER

Acele kamulaştırmaların altından Çeşme'nin yağması projesi çıktı

SONRAKİ HABER

İngiltere, AB’den yarın resmi olarak ayrılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa