Ford işçileri: Başarı dedikleri asgari ücretin 100 lira fazlası!
"Bu kadar zam karşısında bize yansıyan yüzde 5 kadar bile olmayacak. Merak ediyoruz bu kadar açık gerçeklerden sonra hâlâ bu sözleşmeye ‘başarılı’ bir sözleşme diyebiliyor musunuz?"
Fotoğraf: Ford Otosan işçileri
Bir grup Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Üyesi olduğumuz Türk Metal yine üyelerine sormadan gece vakti bir satış sözleşmesine imza attı. İki gündür perde arkasında oynanan oyunlar sona erdi. Sözleşme taslağını bizim isteğimize göre hazırladığını iddia edenler, neden bize sormadan imza atıyorlar? Bizler seyirci miyiz? Oynanan tiyatroyu 5 ay izledik. Bugün bu oyunu alkışlayıp ‘büyük başkan’ diye bağırmamızı bekliyorlar. Bu sahnenin yıldızları; MESS Sekreteri Özgür Barut ve Pevrul Kavlak ekibini tebrik etmek lazım. Vallahi billahi bizi sattılar. Yüzde 26’dan açtıktan sonra beklentiyi her yerde düşürüp ‘Ancak 12-13 alırız’ dediler. MESS ve Türk Metal’in ortak oyunu kapsamında yüzde 6 ile ilk görüşmeye başladılar. Bugün bunu alma sebepleri de işçilerin tepkisi olmasın diye, yoksa yüzde 10'a bile bağlamaya dünden razılardı. Türk Metal tarihinde grev yapmış bir sendika mıdır?
Bugün asgari ücretin saat ücreti 13.08 liraya gelmişken, yeni işe başlamış bir metal işçisinin saat ücreti 11.38 olduğu için 12 lira altı olan işçilere 30 kuruş zam yapıldı, bu da asgari ücrete çekmek için. Yapılan zam, enflasyon farkı ile beraber sanki topyekün maaşlara yüzde 25 zam yapılmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Yani bu sözleşmeden sonra yeni işe başlamış bir metal işçisinin saat ücreti 13.60 olacak ve toplamda asgari ücretten sadece 100 lira kadar fazla almış olacak. Yeni başlayan bir metal işçisi Türk Metal sayesinde asgari ücret düzeyinde çalışacak.
Şimdi bakalım bizim yani metal işçisinin gerçeği ne? Doğal gaza iki sene içinde 5 kere zam geldi. 1 Ağustos 2018; yüzde 9 zam, 1 Eylül 2018; yüzde 9 zam, 1 Ekim 2018; yüzde 9 zam, 31 Temmuz 2019; yüzde 14.9 zam, 31 Ağustos 2019; yüzde 14.9 zam. Toplam yüzde 56.8. Elektriğe 1 Ocak 2018’de yüzde 8.8, 1 Ağustos 2018’de yüzde 9, 1 Eylül 2018’de yüzde 9, 1 Ekim 2018’de yüzde 9, 1 Temmuz 2019’da yüzde 14.98 (tekrarlanan İstanbul seçimi sonrası) 1 Ekim 2019’da yüzde 14.9 zam. Toplamda yüzde 65 zam geldi.
İki sene içinde yine benzer şekilde zam gelecek olursa (ki gelir) bizler kayıplarımızı bile karşılayamıyoruz. Gelen zamların yanı sıra vergi ile beraber 105 liralık bir su faturasının sadece 50 lirasının kullanım bedeli olduğunu biliyoruz. Bugün toplu para gelecek, mesailer açılacak diye sevinen arkadaşlarımız; yarınımız bugünden daha karanlık böyle giderse. Beşinci ayda vergi dilimine girdiğimizde daha net anlaşılacaktır. Açıklanan yıllık yüzde 25 zam, fakat bizlere yansıyan yüzde 5 kadar bile olmayacak. İşte bizim gerçeğimiz bu. Merak ediyoruz bu kadar açık gerçeklerden sonra hâlâ bu sözleşmeye ‘başarılı’ bir sözleşme diyebiliyor musunuz?
Evet biz ne kaybediyorsak örgütlü olmadığımız için kaybediyoruz. Her kararı sendikacılara bıraktığımız, onlardan medet umduğumuz için kaybediyoruz. “Daha düşük bekliyorduk” dememizin, alınan zamma sevinmemizin nedeni bu. Kötünün iyisi oldu diye sevinilir mi hiç? Ağlanacak halimize gülüyoruz aslında. Ama bu oyuna gelmeyenler, bu oyunu bozmaya çalışanlar, sefalet zammını kabul etmeyenler de var. Birleşik Metal-İş üyesi işçiler yüzde 34 ile oturdukları sözleşme masasından tabi ki yüzde 17 ile kalkmadılar, “grev” dediler. Belki kendi iradeleri değil sendikacıların iradesi olsaydı, onlar da imza atabilirdi. Fakat onlar bizler gibi değil, daha örgütlü, kendi iradesini dayatan işçiler. O yüzden gözümüz bugün grev kararını alan sınıf kardeşlerimizde, gözümüz, kulağımız “Direne direne kazanacağız”, “Birleşe, birleşe kazanacağız” sloganlarının hayattaki karşılığını verecek olan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerde. Bizlerin de kendi iradesini ortaya koyabileceği örgütlülüğü sağlamak için daha yürüyeceğimiz çok yol var. Umarız Birleşik Metal-İş üyesi işçiler istedikleri zammı alırlar. Biz Ford Otosan işçileri olarak sınıf kardeşlerimiz kazansın diye, bize örnek olsun, yol göstersin diye üzerimize düşen dayanışma ve desteği sağlayacağız. Biz metal işçileri olarak hep beraber, kendi bölümümüzden, fabrikamızdan başlayıp tüm Türkiye’de beraber hareket edecek bir komiteler ağına sahip olursak, sendikacıların bizi yok saymasına göz yummayıp, kendi gücümüz ve cesaretimiz ile kararlı olursak, kendi hayatlarımız için kendi sözlerimizi söyleyebiliriz.