Kanser hastası ilaç bedeli almak için dava açmak zorunda
Mahkemenin “SGK, kanser hastalarının kullandığı bazı ilaçları ödesin” kararı onaylandı. Kara emsal niteliğinde.
Fotoğraf: Pixabay
Eylem NAZLIER
İstanbul
Bölge Adliye Mahkemesi, Ankara 3. İş Mahkemesinin verdiği ‘SGK, kanser hastalarının kullandığı bazı ilaçları ödesin’ kararını onayladı. Kararın emsal niteliğinde olduğunu söyleyen Avukat Songül Beydilli, “Pek çok kişi, yargıya başvurabileceğini bilmediği için mağdur oluyor, bu karar herkese yol göstermeli” dedi
Kanser hastası G.A, Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer almadığı gerekçesiyle ilaç masraflarını karşılamayan Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) karşı 15 Eylül 2015’te ilaç bedellerinin ödenmesi için dava açtı. Ankara 3. İş Mahkemesi, yargılama sürerken tedbir kararı vererek ilaç bedellerinin hastaya ödenmesine karar verdi. Yaklaşık 3 yıl süren davada Ankara 3. İş Mahkemesi, davada, ilaç bedellerinin Türk Eczacıları Birliği fiyatı üzerinden ödenmesine karar vererek, SGK’nin ilaç masraflarını karşılamasına hükmetmişti. Yerel mahkemenin verdiği karara itiraz eden SGK, dosyayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine taşıdı. SGK vekili, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf incelemesi ile kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etti. Buna karşın Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkemenin vermiş olduğu yurt dışından satın alınmış olan kanser ilacının bedelinin Türk Eczacıları Birliği fiyatı üzerinden ödenmesi kararını onayladı.
"SOSYAL DEVLET İLKESİNE AYKIRI"
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, dava konusu edilen ilacın hastaların tedavisinde hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, ‘Muadili ilaç bulunmadığı gözetildiğinde hastanın sağlık hizmetine erişim hakkını engelleyecek, hastayı ve bakmakla yükümlü olduğu kişileri ödeyemeyeceği ağır bir maddi yük altında bırakacak şekilde kullanılması; sağlıklı yaşam hakkına ve sosyal devlet ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden ilaç bedelinin ödenmesi gerekir’ denilerek alt mahkemenin kararının doğru olduğu vurgulandı.
Bölge idare mahkemesinin vermiş olduğu kararın emsal nitelikte olduğunu dile getiren G. A’nın Avukatı Songül Beydilli, “Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerde tüm yurttaşların sağlık hakkı güvence altına alınmıştır. Ancak sosyal güvenlik kurumunun çıkarmış olduğu yönetmeliklerle, örneğin Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile tedavi hakkını sınırlayacak düzenlemeler yapılıp; birçok kişinin tedavisi, ilaca erişimi engelleniyor. Bu durum anayasaya, uluslararası sözleşmelere, yasalara aykırı olduğu gibi açıkça bir insan hakkı, yaşam hakkı ihlalidir” dedi.
KARAR, MAĞDURLARA YOL GÖSTERİYOR
Yurttaşların dava yoluyla haklarını kazanabilecekleri yönünde bilgiye sahip olmadıklarını belirten Beydilli, “Dava açılmadan bu giderlerin karşılanması ne yazık ki mümkün olmuyor. O yüzden pek çok kişide böyle bir yol olduğunu bilmeden mağdur oluyor. Tedavisini yaptıramamakla karşı karşıya kalıyor. Herkesin yaşam hakkı, sağlık hakkı, tedavi hakkı vardır. Davada, dava sonucu beklenmeden, gerekli deliller sunulduğunda, talep üzerine tedbir kararı alınması mümkün. Bu durumda, davanın sonucu beklenmeden ilacın bedeli SGK tarafından karşılanıyor ve tedavinin sürdürülmesi olanaklı hale geliyor. Geçmişte kullanılmış olan ilaçların bedelleri de dava sonucunda karşılanıyor” dedi.
"HASTANIN TEDAVİYİ ALMA HAKKI VARDIR"
Son olarak Beydilli şunları söyledi: “Tedavi, niteliği gereği ertelenemez. Hastanın, doktorun uygun bulduğu her tedaviyi alma hakkı vardır. Doktor da bu ilacı yazarken, SGK tarafından karşılanıp karşılanmayacağına bakmak zorunda değildir. Hastaya, tıbbi-bilimsel kurallara göre, en ileri tedaviyi uygulamakla yükümlüdür. Bu nedenle ilaç-tıbbi malzemeyi belirlerken, tedavide en uygun ve etkili olanını seçmek durumundadır. Ancak, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki sınırlamalar nedeniyle, hekim kullanacağı ilacı belirlerken, SGK tarafından karşılanıp-karşılanmadığını düşünmek ve hastanın ilacı satın alma gücü olup-olmadığını değerlendirerek karar vermek zorunda kalıyor. SGK, hekimin tıbbi değerlendirmesine göre, belirlediği ilacı-malzemeyi karşılaması gerekirken; hayati tehlike arz eden hastalıklarda, bazı ilaç ve malzemeler karşılanmadığı için, hastalar hastalığıyla mücadele ederken, bir yandan da tedavi giderlerini nasıl karşılayacağını düşünmek zorunda kalıyor. Tedavide moral durum çok önemliyken, bu durum, moral bozukluğuna yol açarak, tedaviyi olumsuz etkiliyor. Hastalar ve yakınları mağduriyet yaşıyor. Tedavilerini karşılayabilmek için malı mülkünü satıyor. Malı mülkü olmayan da tedavi olmuyor. Bu nedenle, kısa sürede tedavinin sağlanması açısından, dava yoluna başvurulması zorunlu şu aşamada.”
"HAYATİ ÖNEME SAHİP BAZI İLAÇLARI SGK KARŞILAMIYOR"
Beydilli, Anayasa ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası hükümlerine göre ve tedavi ve ilaca erişim hakkı gereğince tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerekirken; Sağlık Uygulama Tebliği ile getirilen kısıtlamalar nedeniyle başta kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar olmak üzere, tedavide hayati öneme sahip bazı ilaç ve tıbbi malzemelerin SGK tarafından karşılanmadığını belirterek; “Bu nedenle, birçok hasta tedavisini yaptırabilmek için borç yükü altına giriyor. Ya da tedavi olamıyor. Ancak, açılan davalar sonucunda, tedavi ve ilaç giderlerinin karşılanması mümkün oluyor. Pek çok kişi, yargıya başvurabileceğini bilmediği için mağdur oluyor, bu karar herkese yol göstermeli” dedi.