1 Şubat 2020 13:50
/
Güncelleme: 13:57

Sezai Temelli: Bekçilerin beline silah takacak, mahallelerde terör estirecek

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, mahalle bekçilerinin yetkilerinin artırılmasına tepki göstererek, "Bekçilerin beline silah takacak mahallelerde terör estirecekler" dedi.

Sezai Temelli, partisinin Muş İl Kongresinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisinin dış politikasını eleştiren Temelli, "İnsanların yakasına yapışmış, insanların aşına, işine musallat olmuş kendi saray iktidarları için Türkiye’yi, Ortadoğu’yu, Libya’yı, Akdeniz’i yangın yerine çevirmişler. Bu yangına son vermek, kararlı bir barış ve demokrasi mücadelesi ile mümkündür" dedi. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemini uydurma bir sistem olarak ifade eden Temelli, "Uydurma olduğu için de zorbalıkla ayakta duruyor; şiddetle, zulümle, ayakta duruyor. Elindeki şiddet mekanizmaları yetmemiş şimdi koruculuğu modernize ediyor, kentlere taşıyor, bekçiliği getiriyor. Bekçilerin beline silah takacak mahallelerde terör estirecekler. Tıpkı korucuların Kürdistan’da estirdiği terör gibi bu terörü kentlere, mahallelere, sokaklara taşıyacaklar” ifadelerini kullandı.

Onurlu bir barış, demokratik cumhuriyet için mücadeleyi yükselttiklerini anlatan Temelli, “Bu mücadeleyi de tabii ki bu fikriyat etrafında ilmek ilmek örmeye devam ediyoruz. Nerede olursak olalım bu mücadeleyi bu amaçla büyütüyoruz” dedi.

"ÜLKENİN ADALETE İHTİYACI VAR"

Ülkenin adalete ihtiyaç duyduğunu anlatan Temelli, "Bu ülkede hukuk yok, adalet yok, yargı yok. Buna dur demenin zamanı gelmiştir” dedi.

Ekonomi üzerinden eleştirilerini sürdüren Temelli, "Ülkenin zenginliklerini yanlış ellerden kurtarıp halka verme zamanıdır” dedi. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et