Her deprem sonrası yeniden gündeme gelen "bina risk testi" ateş pahası

Türkiye'de yaşanan her deprem sonrası "Yaşadığımız binalar ne kadar güvenli" sorusu tekrar gündeme geliyor. Yanıtı öğrenmek için "bina risk testi" yaptırmak isteyenler ise yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Bilgi amaçlı hızlı testler 750 TL’den başlarken, kapsamlı analizlerin fiyatı, 4 bin 500 TL ile 15 bin TL arasında değişiyor.

Cumhuriyet'ten Gamze Bal'ın haberine göre, yaşadığı binaların güvenilir olup olmadığını öğrenmek isteyen yurttaşların yapması gerekler şöyle:

• Binasında hasar tespiti yapanların belediyelere ya da serbest çalışan inşaat mühendisleri bürolarına müracaat etmesi gerekiyor.
• Yurttaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisanslı olan bu büroların listesine, İnşaat Mühendisleri Odasının (İMO) internet sitesindeki “tescilli işyerleri” bölümünden ulaşabiliyor.
• Yurttaşların, farklı kaynaklardan ulaştıkları büroların yetkili olup olmadığını, ilgili meslek odalarını arayarak teyit ettirmesi gerekiyor.
• Maliyet, binanın konut ya da işyeri olmasına, kaç kata sahip olduğuna ve metrekaresine göre değişiyor. Bilgi amaçlı hızlı testler 750 TL’den başlıyor.
• Kapsamlı bir deprem dayanıklılık raporu için ise binanın bir katından numune alınıp laboratuvar ortamında test ediliyor ve sonuç yurttaşlarla paylaşılıyor. Bunun maliyeti ise 4 bin 500 TL.
• Binanın deprem performans analizi için ise tüm katlardan numune alınıyor. Bunun bedeli ise en az 15 bin TL.
• Test sonrası binasını güçlendirmek isteyenlerin, belediyeden ruhsat alması gerekiyor.
• Risk tespiti sonrası binanın yıkılması öngörülürse de kentsel dönüşüm devreye giriyor. Binada yaşayanların kentsel dönüşüme 15 gün içinde yaptıkları itiraz, heyet tarafından inceleniyor. Heyet de binanın riskli olduğunu kabul ederse 3 ay mühlet tanınıyor. Bu süre içinde bina boşaltılmazsa elektrik, doğalgaz, su hizmeti kesiliyor.

"YURTTAŞIN EKONOMİK GÜCÜ YOK Kİ GÜÇLENDİRME YAPSIN"

Ekonomik kriz ortamında yurttaşların bireysel çabalarıyla bina güçlendirmesi yapmasının çok zor olduğuna dikkat çeken TMMOB İMO İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, “Her depremden sonra artan duyarlılık, 10 gün sonra azalıyor. Yurttaşın ekonomik gücü yok ki deprem güçlendirmesi yapsın” diyor.

Suna, şunları öneriyor: "Her depremde binanızı yeniden kontrol edin. Kolon ve kirişleri iyi gözlemleyin. Bodrum katı temiz tutup sürekli havalandırın, orası rutubetlenirse kolondaki demir paslanır, dökülmeler yaşanır. Kanser hücresi gibidir bu. Sürekli kontrol etmek gerekir.”

"İSTANBUL'DA 7.5 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ BİR DEPREMDE EN AZ 44 BİN 500 BİNA YILIKACAK"

İstanbul’da 7.5 büyüklüğündeki bir depremde yıkılacak bina sayısının en az 44 bin 500 olduğunu belirten Suna, “Bu binaların hangi binalar olduğu ‘hızlı tarama yöntemi’ ile tespit edilebilir. Bu yüzden yerel ve merkezi yönetim, deprem seferberliği ilan edip en riskli bölgelerde hızlı tarama yöntemi yapmalı. Söz konusu binalar hangisiyse güçlendirilip onarılır. En azından can kaybı aza indirilmiş olur” dedi.

ÜLKE GENELİNDE 6,7 MİLYON RİSKLİ YAPI BULUNUYOR

Uzmanlar, “Hazır beton kullanılmadıysa, dere yatağındaysa, projesiz ve ruhsatsız yapıldıysa, bodrum katta rutubet ve kolon demirlerinde paslanma varsa, binanın riskli olma ihtimali var” diyor.

Ülke genelinde 6,7 milyon riskli yapı bulunuyor. (HABER MERKEZİ)