ABD başkanlık seçimleri: Emekçiler Bernie Sanders etrafında buluşuyor
ABD ön başkanlık seçimleri dün başlarken, emekçi kesimler tarafından desteklenen aday Senatör Bernie Sanders’a yönelik ABD’li statükocu Demokratların saldırıları dikkat çekiyor.
Bernie Sanders | Fotoğraf: Kyle Mazza/AA
Ekim KILIÇ
New York
ABD’de iç politika ile emek ve halk hareketinde sıcak gelişmeler sürüyor. Emek mücadelesinin gündeminde Birleşik Otomobil İşçileri Sendikasında (UAW) sendika bürokratlarına karşı baş gösteren muhalefet, madencilerin yol işgali öne çıkarken, merkezi siyasette Trump’ın görevden azledilmesi, iktidarın sosyal haklara saldırıları, emekçi halkın ABD ön başkanlık seçimleri adayı Senatör Bernie Sanders etrafında toparlanması ve Sanders’a yönelik ABD’li statükocu Demokratların saldırıları yer aldı.
SENDİKALAR TEK TEK DESTEK AÇIKLIYOR
ABD başkanlık seçimleri ön seçim kampanyaları sona geliyor. Demokrat Partinin aday adayı olan Senatör Bernie Sanders’ın kampanyası için telefonla evlere ulaşan gönüllü öğrenci gençlik kesimleri dışında birçok iş kolunda işçiler, emekçiler ve sendikalar da kampanya için çalışıyor ya da desteklerini açıklıyor. Sanders’ı en az on civarında sendika şimdiden destekliyor. Bunların arasında Birleşik Ulusal Hemşireler Sendikası, Birleşik Elektrik, Radyo ve Makine İşçileri, Birleşik Öğretmenler Los Angeles gibi sendikalar var.
Geçtiğimiz hafta perşembe günü 200 bin üyesi olan Amerikan Posta İşçileri Sendikası seçimlerde Sanders’a oy vereceğini açıkladı. Ancak Politico’da yer alan habere göre yine 200 bin üyesi olan Birleşik Taşımacılık Sendikası ise desteklerini Sanders’tan bir diğer Demokrat Parti aday adayı olan ve statüko savunucusu Joe Biden’a kaydırmış durumda.
SERMAYE SANDERS’I DEĞİL BIDEN’I İSTİYOR
Genellikle değişken oya sahip eyaletlerden olan Iowa, ön seçimleinrde Bernie Sanders bu haberin yazıldığı saatte yarışı hâlâ önde götürüyordu. Öte yandan 2019 boyunca Sanders kampanyası, halktan 34.5 milyon dolar bağış toplayarak yılı bu konuda da diğer Demokrat adaylardan önde kapattı. Sanders kampanyası sosyal medyada geçtiğimiz hafta Türkçe de dahil en az on beş dilde propaganda afişi kullandı. Özellikle “Sağlık hizmeti bir insan hakkıdır”, “Sonsuz savaşları bitirelim”, “Sosyal güvenliğimizi genişletelim ve koruyalım” sloganlarının olduğu sosyal medya paylaşımları Türkiyeli göçmenlerden kısa sürede binlerce beğeni ve olumlu yorum aldı.
Ancak Demokrat Partinin merkez güçlerinin ve sermaye çevrelerinin desteklediği aday adayı Joe Biden. Bu yüzden geçtiğimiz aylarda Sanders’a yönelik “antisemitizm” suçlamalarını gündeme getirildi. Başarılı olunamayınca bu sefer de Sanders’ın Demokrat Partinin “ortanın solu” olan bir diğer aday adayı Elizabeth Warren’a 2018’deki gizli bir toplantıda “Bir kadının başkanlık yarışını kazanamayacağını” söylediği iddia edildi. Haber, CNN tarafından yayınlandı. Ancak haberde işaret edilen dört farklı kaynağın kimler olduğu belirtilmezken Sanders iddiaların ertesinde Iowa seçimlerine 3 hafta kala böyle bir yalan kampanyasını görmekten üzüldüğü açıklaması yaptı.
Politico’nun geçtiğimiz cuma yayımladığı bir haberde, Demokrat Partinin Ulusal Komitesinin (DNC) yürütme kurulunda, Sanders’ın yükselişini engellemek için genel kurul kurallarını değiştirme hazırlığı yapıldığı iddia edildi. DNC’den bir grubun, kulislerde, telefonlarda ve mesajlaşmalarda genel kurulda süper delegelere öncelik tanınmasını istedikleri ve böylece Demokratların üst kurmaylarının ön seçimleri belirlemede daha fazla otorite kazanacağı söyleniyor. Demokratların merkez kadroları Joe Biden’ın adaylığını açıkça destekliyor.
SENDİKALAŞMA DÜŞTÜ, MÜCADELE SÜRÜYOR
Geçtiğimiz hafta Çalışma İstatistikleri Bürosunca yayımlanan sendikalaşma oranları, ABD’de son bir yılda sendikalı üye işçi oranının düşüşte olduğunu gösterdi. Sendikal üyelik oranı 2019’da yüzde 0.2 azalarak yüzde 10.3’e düştü.
Özel sektörde üyelik oranı yüzde 0.2 düşerek 6.2 oranıyla yılı tamamladı. Kamu sektöründe ise bu oran yüzde 33.6’da kaldı. Ancak ABD işçi sınıfı 2019’da irili ufaklı başarılara imza attı. Gerek UAW içinde ortaya çıkan mücadeleci muhalefet, gerek 2019 boyunca yer alan siyasal taleplerin yer aldığı grevler; Kentucky’li madencilerin yol kesme eylemlerine tekrar başlayıp kısa sürede başarı sağlaması ve ABD işçi sınıfında yeni kuşak ileri işçi gençlerin öne çıkmaya başlaması üzerine tartışmalar mevcuttu.
80 BİN DOLARLIK GOLF PARTİLERİ
Birleşik Otomobil İşçileri Sendikasında (UAW), General Motors grevinde varılan anlaşmanın işçileri tatmin etmemesiyle ve Başkan Gary Jones ve yönetimdeki birkaç ismin istifalarına sebep olan yolsuzluk iddiaları ile gündeme gelmeleri birleşince sendikada bir tartışma başladı. Sendika liderliğinin yolsuzlukları büyük. Listede 6 bin 500 dolarlık biftekli akşam yemeği ve 80 bin dolarlık golf partileri gibi akıl almaz boyutlarda “kalem masrafları” var. Sendika yürütme kurulu istifa edenlerle beraber konu hakkında sekiz üyeyi daha suçlu bulup üyelikten atmaya hazırlanıyor.
Birçok sendika gibi UAW da delege tabanlı seçimlerle yönetimini belirliyor. Sendikada 10 bin işçiyi temsil eden beş General Motors (GM) şubesi ile UAW’a bağlı Ulusal Yazarlar Sendikası (NWU) bir çağrı yayınladı. Çağrıda sendika yönetiminin doğrudan taban oylamasıyla belirlenmesi gerektiği talep ediliyor. Çağrıda ayrıca yürütme kurulu toplantı notlarını ve mali raporları üyelerle paylaşılması gerektiği savunuluyor. Kendilerine “Demokrasi İçin Bütün İşçiler Birleşin” (UAWD) adını veren platform, sundukları öneri için hâlâ yeterli sayıda destekçiye sahip değil.
SENDİKA KARŞITLARI MİLYONLAR HARCIYOR
Sendika içindeki mücadele belirleyici. Zira UAW’ın örgütlü olduğu Langeloth Metalurji Şirketi’nde çalışan ve geçtiğimiz dönemde greve çıkan 83 işçi, hiçbir açıklama yapılmadan işten atıldı. Ekonomi Politika Enstitüsünün (EPI) ulaştığı rakamlara göre, ülke çapında bütün sendika seçim kampanyalarının yüzde 42’sinde patronların federal yasaları çiğnediği belirlendi. Patronların çıkardıkları işçiler arasında sendikal faaliyette bulundukları gerekçesiyle çıkarılanların oranı ise yüzde 20. Raporda dikkat çekici başka bir nokta ise bu rakamların resmi rakamlar olması, yani buz dağının görünmeyen kısmı olmaları. EPI raporu patronların her yıl sendika karşıtı kampanyalara tahmini olarak 340 milyon dolar yatırdığını gösteriyor.
MADEN İŞÇİLERİ HAKLARI İÇİN DİRENİYOR
Geçtiğimiz yaz Kentucky Harlan’da yol kesen madencilerin ardından bu sefer aynı eyaletin Pike yerleşkesinde madenciler, 2 bin ile 3 bin dolar arasında değişen ücretlerinin ödenmemesi üzerine 13 Ocak Pazartesi günü direnişe geçtiler. Maden işçileri 100 tanesi kömürle dolu olan 120 vagonluk bir trenin önünü kestiler. Direniş kısa süre içerisinde kazanımla sonuçlandı. Yine ocak ayında 13 Mart 2017’den beri süren Birleşik Metal İşçileri sendikasına (USW) bağlı Idaho eyaleti Hecla gümüş madeni işçileri adil olmayan çalışma koşullarına karşı başlattıkları, ülke tarihinin en uzun süreli olduğu iddia edilen grevi şirketle üç yıllık sözleşme imzalanmasıyla sonuçlandı.
TRUMP SENATODA YARGILANIYOR AMA...
ABD Başkanı Donald Trump’ın Senatoda “azil yargılaması” süreci devam ediyor.
Wall Street Journal’ın Washington Şefi Gerald F. Seib, sürecin sanılanın aksine “fiilen sona erdiğini” yazdı. Seib, Cumhuriyetçi Parti içerisinde dahi Trump’a sıcak bakılmazken azledilme sürecinin bunu bile tersine çevirdiğini belirterek, ülkenin önceki azledilme süreçlerinden farklı olarak daha fazla kutuplaştığına dikkat çekti.
Trump’ın partisinden yasa yapıcıların, yürütmenin başının kongrenin görüşüne direnmesini desteklediğini, bunun da unutulmayacak bir emsal teşkil ettiğine değinen Seib, seçimlerin de yaklaştığını hatırlatarak şöyle yazdı: “Tarih, her iki tarafa da çarpışmanın ne gibi sonuçlar vereceği konusunda açık bir rehberlik sunmuyor. 1974’te Cumhurbaşkanı Nixon’u istifaya zorlayan bir hareket olduğunda, birçok Cumhuriyetçi onu istifaya zorlayarak cumhurbaşkanlarını kurtardı. Kendilerini popüler olmayan bir liderden ayırma kararları yardımcı olmadı. Cumhuriyetçiler o yılki ara seçimlerde ağır kayıplar verdiler” dedi.