Türkiye- Rusya gerginliği artınca Rus medyası dosyaları açtı
İdlib gerilimi ve Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretlerinin ardından Rus medyası, el Nusra üyelerinin Türkiye itiraflarını ve Libya’ya paralı asker transferini konu alan haberleri peş peşe servis etti.
Fotoğraf: DHA
İdlib gerilimi ve Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretlerinin ardından Rus medyası Ankara’yı hedefe koydu. Suriye Ordusu tarafından yakalanan el Nusra Cephesi üyelerinin, Türkiye’nin örgüt üzerindeki rolüne dair anlatımları ve Libya’ya paralı asker transferini konu alan haberler peş peşe servis edildi.
Türkiye’nin Astana süreci çerçevesinde gözlem noktaları kurduğu İdlib’de aylardır devam eden yüksek tansiyon, Suriye ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında çatışmaya dönüştü.
Yaşanan ölümler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretinde askerleri "Şan olsun Ukrayna’ya" (Slava Ukraine) sloganıyla selamlaması ve Kırım’a dair verdiği mesajların Rusya cephesinde yarattığı rahatsızlık, Rus medyasını harekete geçirdi. Türkiye’ye dair servis edilen haberlerden biri Suriye Ordusu tarafından Halep civarında gerçekleştirilen operasyonda yakalanan el Nusra Cephesi üyelerinin anlatımları oldu. Söz konusu haber RIA Novosti ve TASS gibi devlet ajanslarının yanı sıra Rus Savunma Bakanlığının resmi kanalı TV Zvezda’da da yayımlandı.
Yakalanan iki el Nusra Cephesi üyesi, yapılan sorgularında örgütün kurulmasında Türkiye’nin pay sahibi olduğunu anlattı.
Yakalananlardan biri olan ‘Ebu Abdullah’ kod isimli Mahmud el Najim, 1985 doğumlu bir Suriyeli. Suriye iç savaşının çıkmasıyla birlikte Özgür Suriye Ordusunun başta laik bir muhalefet olarak kurulduğunu, daha sonra ise el Nusra Cephesi’nin ortaya çıktığını söyleyen el Najim, bu gruplar arasında çatışmaların yaşandığını belirtti.
"TÜRK POLİSİ EL NUSRA’YA KATILMAYA ZORLADI!"
Bunun üzerine akrabalarıyla birlikte Türkiye’ye kaçmaya karar verdiğini dile getiren el Najim, Türk polisi tarafından gözaltına alınıp el Nusra’ya katılmaya zorlandığını anlattı. Najim, sorgusunda şunları söyledi:
“Eğer onlar için çalışmaz ve el Nusra Cephesi yanında savaşmazsam, ailemi öldüreceklerini veya tutuklayacaklarını söylediler… Bana 100 dolarlık maaş verdiler.”
Kendisine el Nusra’ya katılırken, güvende olacakları söylenip, bir mülteci kampına gönderilen ailesinin burada “rehin tutulduğunu” ifade eden Najim, örgütün tüm malzemelerinin ise Türkiye ve Suudi Arabistan’dan geldiğini belirtti.
CİHATÇI MİLİTANLARIN LİBYA’YA NASIL TAŞINDIĞI YAZILDI
El Nusra Cephesine verilen desteğe dikkat çekilen bu haberlerin yanı sıra Türkiye’nin Libya’ya taşıdığı örgüt mensuplarına dair bir haber de yine Kremlin’e yakınlığı ile bilinen Federal Haber Ajansında (FHA) yer aldı. Haberde şu bilgilere yer verildi:
“Geçen yıl 24 Aralık’tan bu yana Ankara, devlet sınırında 1200’den fazla Suriyeli teröristi Türkiye tarafına özel hazırlanmış ulaşım koridorları aracılığıyla attı. İki haftalığına Türkiye’ye geldikten sonra cihatçılar ülkenin batısındaki İzmir iline yakın kamplarda özel eğitim aldılar. Daha sonra, Libya vatandaşı olan Wings ve Africa Airlines uçaklarındaki radikaller Libya topraklarına nakledildi ve uçaklar Trablus yakınlarındaki Mitiga Havalimanına indi.
Türk özel hizmetlerinin emriyle yolcuların uçuşlara kaydedilmediğini belirtmek gerekir. Bunun yerine, militanların uçaklardan inişi, belirli bir Libya vatandaşı tarafından kontrol edildi. Ayrıca, Türkiye’nin Gaziantep kentindeki bir havaalanından doğrudan Libya’ya uçan iki uçakta, Sultan Murad müfrezesinden yüzlerce Suriyeli paralı askerin yanı sıra, bu birliklere liderlik etmesi gereken birkaç saha komutanının daha olduğu bilinmektedir. Buna ek olarak, Hamza el-Ömer, özellikle kentsel ortamlarda, madencilik arabalarında, otoyolların yanı sıra konut binaları ve yapılarda savaş taktikleri konusunda radikalleri eğitmeyi amaçlayan uçaklardan birinde uçtu."
SADAT’IN ROLÜ?
"Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı, Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayez Al Serrac’ın silahlı gruplarını eğitecek olan Trablus’a özel askeri şirket SADAT’a 50’den fazla askeri eğitmen gönderdi. Bunlara ek olarak, Türk ordusunun 20 askeri uzmanı Libya’nın başkentine gönderildi: İletişim mühendisleri, programcılar ve personel memurları. Bu insanlar görünüşte sürekli eğitim için SADAT ile uygun sözleşmeler yaptılar.”
FİNANSMAN KATAR
Ajans, servis ettiği haberde, savaşmak için Libya’ya gitmek isteyen cihatçılara Türk vatandaşlığı sözü verilip SADAT tarafından aylık 2 bin dolar maaş bağlandığını, SADAT’ın Libya’daki faaliyetlerini ise Katar’ın finanse ettiğini kaydetti. (DIŞ HABERLER)