Ayrılık Saati: Güle güle Ömercik
Ömercik (Ömer Dönmez), ‘Sevgim ve Gururum’ filminde oynar ilk kez. Kuzeni Ayşecik’le birlikte ’60’lı yılların başarılı ve sevimli çocuk oyuncularından biri olur.
Fotoğraf: Muhammed Enes Yıldırım/AA
Mesut KARA
Sevdiğiniz, tanışmasanız da yakınınızda hissettiğiniz, anılarınızda yeri olan insanların ardından yazmak çok acı. Başlıkta yer alan ‘Ayrılık Saati’, Ömercik’in Filiz Akın, İzzet Günay, Önder Somer’le birlikte yer aldığı 1967 yapımı filmin adıydı.
1 Şubat gecesi haberi ilk duyduğumda inanamadım, yakınları tarafından doğrulanana kadar bekledim inanabilmek için. Yaşımız ilerledikçe hayat bizi ölümle daha fazla sınar oldu. Her gün bir yakınımızın, sevdiğimiz bir insanın ölüm haberini alıyor, her ölümle biraz daha kimsesizleşiyoruz. Anılarımız ıssızlaşıyor.
Aynı yıllarda yaşayıp neredeyse birlikte büyüdüğümüz birini yitirmenin üzüntüsünü, acısını yaşıyorum kaç gündür. Çocukluk, gençlik anılarımın unutulmaz yüzü Ömercik’ten, Ömer Dönmez’in zamansızerken ölümünden söz ediyorum. Çocuk yıldızlar döneminin en sevimli, sevilen yüzüydü Ömercik. Güzel yüzlü ve yetenekliydi.
ANILARIMDA YAKIN ARKADAŞIM GİBİ YER ETTİ
Tanışma olanağım olmasa da hep yakından tanıdığım, aynı mahallede birlikte büyüdüğümüz yakın arkadaşım gibi hissedip sevdiğim biri olarak yer etti anılarımda Ömercik. Geçtiğimiz haftalarda Evrensel Pazar sayfalarında yazdığım “Yeşilçam’da çocuk yıldızlar dönemi: Size baba diyebilir miyim amca?” ve “Senin annen bir melekti yavrum: Çocuk yıldız filmlerinde gördüklerimiz” başlıklı yazılarda Ömercik’ten de söz etmiş, Ayşecik ve Ömercik üzerine ayrıca yazmayı sonraya bırakmıştım. Fakat olmadı, geçtiğimiz günlerde bir kez daha aklıma düşen Ömercik bekleyemedi, göremedi kendisini yazıp yayımladığımı.
Yazılarımın birinde “Düş bahçesi sinemaların beyazperdesine yansıyan Yeşilçam filmlerinde Ayhan Işık’lı, Belgin Doruk’lu, Yılmaz Güney’li, Cüneyt Arkın’lı filmler kadar Ayşecik’li, Ömercik’li, Yumurcak’lı, filmler de büyük ilgi görüyor, mutlu sona hep birlikte seviniliyordu. Ezilen, horlanan, hep ağlayan Ayşecik’in, sevimli Ömercik’in, Afacan’ın, Yumurcak’ın, Sezercik’in yanı sıra bütün o sevimli çocuk oyuncularla da oyuncularıyla da bütünleşirdik” diye yazmıştım.
BAŞARILI VE SEVİMLİ ÇOCUK
1960 yılında Memduh Ün’ün yönettiği ‘Ayşecik’ filmiyle Türk sinemasında çocuk oyunculara dayanan filmler dönemi başlıyordu. Zeynep Değirmencioğlu ilk kez 1956 yılında henüz 2 yaşındayken ‘Papatya’ filminde kameraların karşısına geçer. ‘Ayşecik’ filminin çocuk yıldızı o sıralar 5 yaşında olan Zeynep Değirmencioğlu’dur.
Türk sinemasında çocuk yıldızlar dönemi ‘Ayşecik’ filmiyle başlar. Daha önce de başka filmlerde oynamasına karşın ‘Ayşecik’ filmi, Zeynep Değirmencioğlu’nu yıldız yapar. ’70’li yılların başına kadar sürer Ayşecik serileri.
Ömercik (Ömer Dönmez), ‘Sevgim ve Gururum’ filminde oynar ilk kez. Kuzeni Ayşecik’le birlikte ’60’lı yılların başarılı ve sevimli çocuk oyuncularından biri olur.
İlk kitabım ‘Artizler Kahvesi’nde şöyle yazmıştım: “Radyo Tiyatrosu’nu babaannemle birlikte dinler, yine ona okuduğum Kemalettin Tuğcu romanlarına ve izlediğimiz filmlerdeki Ayşecik’in, Ömercik’in dramlarına birlikte ağlardık. Filmlerdeki kötü adamlar ortak düşmanımızdı, fakat ben gizliden gizliye onları çok severdim. Hep iyi, sevimli ve babacan olan Hulusi Kentmen, Vahi Öz, Suphi Kaner, Nubar Terziyan, Necdet Tosun, Hüseyin Baradan, Osman Alyanak kadar sevimli kötü adam Ahmet Tarık Tekçe’yi, çirkin fakat hüzünlü Danyal Topatan’ı, genç kızların içkilerine ilaç koyarak kötülük yapan Önder Somer’i, Bilal İnci’yi, Kenan Pars’ı hep çok sevdim... Çocukluğumun Fruko, Çamlıca gazozlu yazlık sinemalarında izlediğim filmlerden, unutulması olanaksız yüzler anımsıyorum. Bahçıvan, uşak, manav... Sami Hazinses, Kazım Kartal, Önder Somer, Süheyl Eğriboz... Bu ilk kitap için vefa borcu diyebilirim. Sinemaya emeği geçmiş bütün sinema emekçilerine...”
ÇOCUKLUK KAHRAMANLARIMIN HİÇBİRİ YAŞAMIYOR ARTIK
Bu kısacık alıntıda adı geçen, anılarımda yer etmiş çocukluk kahramanlarımın hiçbiri yaşamıyor artık. Ömercik’in Ömer Dönmez olarak hikayesi 1959 yılında başlıyordu. Ölüm haberlerinin yer aldığı tüm gazete ve internet sitelerinde “Ömer Dönmez kimdir?” başlığı altında şu bilgiler yer aldı: “Ömercik ya da gerçek adıyla Ömer Dönmez, 4 yaşında kamera karşısına geçti. ’60’lı ve ’70’li yıllarda 40’a yakın filmde oynadı. Her oynadığı film onu biraz daha şöhrete ulaştırıyor ve ‘Ömercik’ adı başrol oyuncularının arasına yazılıyordu. Teyze kızı Ayşecik’le birlikte oynadığı ‘Yedi Cüceler ve Pamuk Prenses’, ‘Ayşecik’le Ömercik’, ‘Hayat Sevince Güzel’ gibi yapımlar onu sinemanın adı unutulmayacak çocuk yıldızları arasına sokmuştu. Zeynep Değirmencioğlu’nun (Ayşecik) babası Senarist Hamdi Değirmencioğlu Ses dergisinin çocuk yıldız yarışmasına sokmasaydı belki de hayatı çok farklı bir şekilde ilerleyecekti. Yarışmada birinci değil ikinci oldu ama yine de Yeşilçam kapıları onun için ardına kadar açıldı. Dönmez, 17 yaşındayken geçirdiği talihsiz bir kaza nedeniyle de sol gözünü kaybetmişti. Arabanın gevşeyen kelebek camı vidasını sıkmak için elindeki tornavidayla çalışırken, yukarıdaki delikten bakmak isteyince kayan tornavida gözüne saplanmıştı. Daha sonra bir süre büfecilik ve taksicilik yaptı.”
Çocuk yıldızlar içinde kuzeni Ayşecik’le birlikte en popüler çocuk oyuncu olan Ömercik, belki de en talihsizleri olarak sürdürdü yaşamını. Kısacık ömrüne, sinemayı erken bırakmasına rağmen 50’nin üstünde (yanılmıyorsam 55) film sığdıran Ömercik (Ömer Dönmez) ne yazık ki insan öğüten bu hayata tutunamadı; hak ettiği gibi bir yaşam sürdüremedi.