Nazlı Sinem davasında Paksoy Holding'in mirasçısı iki kardeş beraat etti
Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun 8. kattan apartman boşluğuna düşerek yaşamını kaybetmesine ilişkin Paksoy Holding'in veliahtı iki kardeşin yargılandığı davada beraat kararı verildi.
Fotoğraf: DHA
İstanbul Beyoğlu'da 10 yıl önce Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun 8. kattan apartman boşluğuna düşerek yaşamını kaybetmesine ilişkin Paksoy Holding'in veliahtları Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşlerin yargılandığı davada, karar çıktı. Mahkeme, her iki sanığa mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verdi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy katılmadı. Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun annesi Ferah Kural, babası Ergun Erköseoğlu duruşmada "şikayetçi" sıfatıyla hazır bulundu. Aile Bakanlığı avukatı da şikayetçi sıfatıyla duruşmada yer aldı.
"HER İKİ SANIK DA KASTEN ÖLDÜRMEDEN CEZALANDIRILMALIDIR"
DHA'da yer alan habere göre duruşma savcısı Barış Kurt, sanıklardan Can Paksoy hakkında müebbet hapis istediği ve diğer sanık Mahmut Emre Paksoy için beraat talebinde bulunduğu mütalaasını tekrarladı. Mütalaaya karşı söz alan Nazlı Sinem'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "10 yıldan beri adaletin tecellisi için mahkemeye geliyoruz. Evladı hunharca katledilmiş bir aile söz konusu. 10 yılın sonunda ilk defa sanıklar aleyhine bir gelişme yaşandı. Savcının mütalaasına Can Paksoy açısından katılıyoruz. Ancak Mahmut Emre Paksoy hakkındaki mütalaaya katılmıyoruz" dedi. Davanın Şule Çet davasına benzediğini ifade eden avukat Epözdemir, "İki sanık açısından da kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası verilmelidir. Ve her iki sanık da tutuklanmalıdır" diye konuştu.
Baba Ergun Erköseoğlu ise "Tam 10 yıl oldu, maalesef Türk adaleti tecelli edemedi. Tüm deliller kolluk görevlilerince toplanmıştır. Madem suçsuzlar, niye kızımın cenazesinde yanımda değillerdi. Yanımda olurlardı, kimse yok" dedi. Anne Ferah Kural da "Kızımın güzel hayatından nasıl gönderildiğini öğrenmek istiyorum. Maddi gerçeği öğrenmek istiyorum" dedi. Aile Bakanlığı avukatı da sanıkların çelişkili ifadeleri olduğunu belirterek sanıkların cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
"ÖLDÜRMESİNİ GEREKTİREN SEBEP YOKTU"
Sanık avukatları Köksal Bayraktar ve Dilek Helvacı ise müvekkillerinin 10 yıllık mağduriyet yaşadıklarını söyleyerek Yargıtay'ın dosyayı usulden bozduğunu, buna rağmen mahkemenin ailenin avukatlarının talebi üzerine aldığı raporların da müvekkilleri lehine geldiğini belirttiler. Avukatlar, müvekkilleri Can Paksoy’un, Sinem Erköseoğlu’nu öldürmesini gerektiren bir sebep ve husumet bulunmadığını öne sürdü.
"CAN PAKSOY SOFYA’YA KAÇTI, DÖNMEDİ"
Avukat Rezan Epözdemir, karar arasında mahkemeye dilekçe vererek savcının mütalaasının verildiği gün ve mütalaanın gazetelerde yer almasından sonra 6 Ocak 2020’de sanık Can Paksoy’un 23.25’te Bulgaristan Sofya’ya kaçtığını ve halen geri dönmediğini belirtti.
HER İKİ SANIĞA DA BERAAT KARARI VERİLDİ
Mahkeme heyetince, sanıklar Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy'un mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildi. Adli emanette bulunan eşyaların delil olarak saklanmasına da karar verildi.
BABA KARARA TEPKİ GÖSTERDİ
Ergun Erköseoğlu duruşma sonrasında karara tepki göstererek "Yazın bunları Sofya'ya kaçmış, avukatları diyor ki, herhangi bir olay çıkmaması için. Kızımı öldüren katil, Sofya'da. Hepsini yazın, Türk adaleti böyle işte" dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Boston Üniversitesi’nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cansız bedeni 26 Eylül 2010’da Beyoğlu’nda Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu. İncelenen görüntülerde her iki kardeşin o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edildi. Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ile kardeşi Can Paksoy hakkında "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Sanıklar Mahmut Emre ve Can Paksoy, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetle ilgili yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 2014 yılında beraat etmişlerdi. Nazlı Sinem'in ailesi kararı temyiz etmişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, kovuşturma evresinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’a duruşmaların bildirilmediği gerekçesiyle beraat kararının bozulmasını istemişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018'de Paksoy kardeşler hakkında verilen beraat kararının bozulmasına karar vermişti. Dava yeniden görülmeye başlanmıştı. Karar aşamasına gelen davada, duruşma savcısı Barış Kurt 6 Ocak tarihli mütalaasında, Can Paksoy için "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep ederken, diğer sanık Mahmut Emre Paksoy'un ise delil yetersizliğinden beraatini istemişti. (HABER MERKEZİ)