06 Şubat 2020 11:36

Sur'da ekmek almaya giderken vurulan 12 yaşındaki Helin'in faili polis ifade vermedi

Sur’da sokağa çıkma yasakları döneminde Helin Şen’in öldürülmesine ilişkin açılan davada yargılan polis Abdullah E. ilk duruşmada ifade vermedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağının devam ettiği 12 Ekim 2015 tarihinde ekmek almaya giden 12 yaşındaki Helin Hasret Şen'in Kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu öldürülmesine ilişkin polis Abdullah E. hakkında “Taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Şen'in annesi Nazmiye Şen ve avukatlar Rahşan Bataray, Abdullah Zeytun ve Derya Yıldırım duruşmada hazır bulundu. Sanık Abdullah E. ise, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı sağlanamadığı için duruşmaya katılmadı. 
 
Ayrıca, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi, avukat ve kadın örgütü üyesi duruşmayı izledi. Duruşma öncesi adliye önünde de yoğun güvenlik önemleri göze çarptı. 13 polis memuru da duruşmayı takip etti.  

ANNE ŞEN: ÇATIŞMA YOKTU 

Duruşmada ilk olarak Şen’in annesi Nazmiye Şen müşteki olarak dinlendi. Anne Şen, yaşananları şöyle aktardı: "12 Ekim 2015'te sabah 8 civarında olay oldu. Önce manava, sonra fırına gitti (Kızı Şen). Arkamızda zırhlı araç vardı. Halkla fırına gidince zırhlı araçtan 3 el ateş edildi. Yerden dumanlar çıktı. Herkes bağırmaya başladı. Çocuk vuruldu diye. Ben etrafıma baktığımda kızımın sırtı dönük yerdeydi. Onu almaya çalışırken zırhlı araçtan silah sıkıldı. Komşularımdan bir kadın beyaz tülbendini yere atarak kızımın cenazesini almaya çalıştı. O esnada bizim olduğumuz yöne yönelik sürekli ateş ediliyordu. Cenazeyi almamıza izin vermiyorlardı. Cenaze uzun süre yerde kaldı. Komşum onu yerden aldı ve seslenerek ambulans istedi. Kızımın cenazesi uzun süre evin avlusunda kaldı. Sürekli aramamıza rağmen ambulans geç geldi. Ambulans geldi, götürdü. Ben kızımla gidemedim. Amcası kızımın cenazesiyle birlikte gitti. Kızım öldürüldüğü yerde yaklaşık 20 polis bulunuyordu. Kızımın öldürüldüğü gün hiçbir çatışma yoktu. Önceki gün de çatışma yoktu. Biz bunun rahatlığıyla mahallemizdeki fırına rahatça gidebilmeyi düşündük. Arkamızda bulunan zırhlı aracın bize ateş edeceğini düşünmedik. Şikayetçiyim." 

SANIK POLİSİN TUTUKLANMASI İSTEMİ

Şen ailesi avukatı Abdullah Zeytun ise, sanık polisin ifadesinin alınmadığını hatırlatarak, “Dosyada bulunan zırhlı araç görüntüleri, olay anı ve öncesi telsiz görüşmeleri, 112 ve 155 kayıtlarının tarafımıza tebliğini talep ediyoruz. Polis tanıkların mahkemede dinlenmesini istiyoruz. Tanığa doğrudan soru sorma hakkımız var. Mahkemenizce dinlenmesine karar verilen 4 polisin huzurda dinlenmesini istiyoruz. İfadesi alınan şahıslar ve polisler birbiriyle çelişkili ifadeler vermiştir. Sanığın SEGBİS'le değil, huzurda ifadesinin alınması gerekir. Yurttaşların tanıklığı, görüntü inceleme tutanakları, disiplin soruşturması ışığında sanığın Helin Şen’i görmesine rağmen ateş ettiği ve kolluk görevlisi olduğu için delillerle oynama ihtimali olduğundan tutuklanmasına karar verilmesini istiyoruz" diye konuştu. 

BARO BAŞKANI: YARGISIZ İNFAZ  

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın da, olayın yargısız infaz olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Bu yaşam hakkını ortadan kaldıran bir tehdit ve cinayet. Avukatlık yasasının verdiği sorumlukla buradayız. Doğrudan bu olayla ilgili olarak taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 38. Maddesi gereği davaya katılma talebimiz vardır. Teknoloji hızlı yargılama için ama adil yargılama ilgisi unutuldu. Sanıkla SEGBİS bağlantısı olmadı. Zaten tutuklama cesareti gösterilmedi. Bir çocuğu öldüren birinin tutuklanması lazım. Sur içinde çocuk yaşlı demeden bir sürü kişi hakkında 302'den dava açıldı. Birçoğu sonuçlandı. Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Peki biz bu davayı kamu vicdanının neresine koyacağız. Sokakta oynayan bir çocuk, ekmek almaya, manava giden bir çocuk öldürüldü. Maddi gerçekliğin ortaya çıkması için sanığın tutuklanması ve tanklarla birlikte duruşma salonunda ifade vermesi gerekiyor. Sanığın tutuklanmasını istiyoruz.” 

CEZASIZLIKLA MÜCADELE 

İHD adına savunma yapan avukat Rahşan Bataray da, cezasızlıkla mücadele etmek için dosyayı takip ettiklerini belirterek, müdahillik talebinde bulundu. Dosya kapsamında sadece sanık Abdullah E.'nin yargılanmaması gerektiğine dikkat çeken Bataray, sanığın görevi başında olduğunu hatırlattı. 

HAK ÖRGÜTLERİNDEN KATILMA TALEBİ

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Roza Kadın Derneği ve TİHV  de duruşmaya katılma talebinde bulundu. 

"4 YIL, 4 AYDIR DAVAYI BEKLİYORUZ"

Mahkeme başkanı, davaya katılmak isteyen hak örgütlerinin taleplerini kısaca açıklamaları istedi. Bunun üzerine avukatlar, "4 yıl, 4 aydır bu davayı bekliyoruz. Sanık ortada yok, bari bırakın biz savunma yapalım" diye tepki gösterdi. 

AVUKATTAN DAVADAN ÇEKİLME TALEBİ 

Sanık adına CMK'dan atanan avukat Jiyan Aydın, daha önce dosya içeriğini bilmediğini belirterek, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi olması ve meslek etiği açısından müdafilik görevinin sonlandırılmasını istedi. 

TUTUKLAMA TALEBİNİN REDDİ İSTENDİ

Daha sonra söz verilen iddia makamı, Kobra 11 zırhlı aracın kamera kayıtlarının çözümü için bilirkişiye tebliğ edilmesi, sanığın hukuki durumunda dosyaya yeni bir delil eklenmediği, kamu görevini sürdüren sanığın kaçma şüphesinin olmadığı gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine karar verilmesi talebinde bulundu.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, hak örgütlerinin davaya müdahil olma, sanığın tutuklanması ve sanık adına atanan avukat Jiyan Aydın'ın davadan çekilme taleplerini reddetti. 

Duruşma 3 Mart gününe ertelendi. 

AÇIKLAMAYA ENGEL

Duruşma sonrası adliye önünde yapılmak istenen açıklama Valilik yasağı gerekçesiyle polis tarafından engellendi. Bunun üzerine duruşmaya katılan hak örgütleri ve Helin Şen'in ailesi, İHD Diyarbakır Şubesi'ne giderek açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, dava içeriğini ve duruşmayı hatırlatarak, duruşma salonunda sanık polis ve tanık polislerin olmayışına tepki gösterdi. Duruşmanın tek taraflı sürdüğüne dikkat çeken Zeytun, gerçek adaletin ve failin hak ettiği cezayı alması için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 

"HELİN ŞEN İÇİN ADALET İSTİYORUZ"

Ardından konuşan Şen'in annesi Nazmiye Şen de duruşmada sadece kendilerinin olduğunu, sanığın olmadığını ve yargılanmadığını belirterek,“Helin Şen için adalet istiyoruz. Sanığın yargılanmasını, en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz. Başka çocukların katledilmemesi için bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Helin Hasret Şen için adalet istiyoruz" dedi. 

"SİLAH KULLANMA YETKİSİ SINIRLANDIRILSIN"

Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Mehmet Arif Koçer de Diyarbakır Valiliğinin tüm etkinlikleri yasaklamasının vahim bir durum olduğunu kaydetti. Polisin geniş silah kullanma yetkisinin çok ağır hak ihlallerine neden olduğunu belirten Koçer, bu yetkinin sınırlandırılması çağrısında bulundu. (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Lüleburgaz Megam Tekstil işçileri, patronun sendikaya itiraz etmesine tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

Gaziantep Şahinbey Belediye Üyeleri: Gazetelerle uğraşacaklarına, çözüm bulsunlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa