Belediye işçileri DİSK’in kongre beklentilerini anlattı: Sınıfı birleştiren anlayış
İzmir’deki belediye işçileri, sınıfı birleştiren bir sendikal anlayışa ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Belediye işçileri, işçilerin yönetime katılmasının da önemli olduğunu vurguladı.
Fotoğraf: Evrensel
Nuray ÖZTÜRK
Kenan ÇETİN
İzmir
DİSK’in 16. Genel Kurulu’na sayılı günler kala görüştüğümüz İzmir’deki belediye işçileri konfederasyondan beklentilerini anlattı. Ücret düşüklüğünden kadro sorununa, zorunlu BES’ten kıdem tazminatının gasbına kadar sınıfın birçok sorunla karşı karşıya olduğunu dile getiren belediye işçileri, sınıfı birleştiren bir sendikal anlayışa ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Belediye işçileri, çalışmanın işyerlerinden beslenmesinin ve işçilerin yönetime katılmasının da önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle KHK ile belediye şirketlerine geçirilmelerinden sonra ciddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Genel-İş 7 Nolu Şube’nin örgütlü olduğu Ege Üniversitesi İşyeri Temsilcisi Ayfer Temel, “2020’de TİS olacak, bizi neler bekliyor bilmiyoruz. Ya da asgari ücrette ne olacağı belliydi ama basın açıklamalarından başka bir şey yapılmadı. Mesela biz asgari ücret için Bornova’da sokaklara çıktık, yaygın çalışma yürüttük ama tek başına bizim şubemizle ya da bir iki şube ile olmuyor. Yaşanan sorunların çözümü için ortak mücadeleyi örecek bir yaklaşıma girilmeli. DİSK mücadeleci bir konfederasyon ama çok eksiği var. Düşünelim 500 işçi mi yoksa 50 bin işçi mi etkili olur? Ayrıca DİSK’e bağlı sendikalarda işçinin arkasında duracak, işverenle görüşmelerde gerektiğinde yumruğu masaya vuracak bir anlayış istiyoruz. Bu konuda umutsuz olmak istemiyoruz” diye konuştu.
“BU DÖNEM EK ZAM TALEBİ GÜNDEME ALINMALI”
“Bürokratik sendikacılıktan vazgeçilmesi gerekiyor” diyen Temel şöyle devam etti: “Mücadeleci sendikal anlayışın hakim ve sürdürülebilir olmasını istiyoruz. Bugün buna dünden daha fazla ihtiyaç var. Örneğin, eşit işe eşit ücret mücadele gündemine alınmalı, aynı işi yapanlarla farkımız olmasın. Krize karşı eriyen ücretlerimiz ortada, asgari ücrete yapılan zam ortada, ek zam talebi gündeme alınmalı.”
Sendika, konfederasyon ve işçinin omuz omuza vereceği bir süreç olmasını istediğini dile getiren Temel, “Yeni dönemde sınıf sendikacılığının hayata geçmesini umuyorum” dedi.
İŞÇİNİN KOMİTELERLE YÖNETİME KATILIMI ÖNEMLİ
Bornova Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü İşyeri Temsilcisi Adem Yıldız ise “Bireysel değil toplumsal çıkarlar için mücadele edilmeli. Bu genel merkez, şubeler ve DİSK nezdinde de böyle. Herkes kendi koltuğunu koruma peşinde. Bu işçi içerisinde de çok büyük ayrışmaya sebep oluyor” dedi. Verilen mücadelelerin sadece şubeler ya da işyerleri nezdinde kalmaması gerektiğini dile getiren Yıldız, “Birleşik bir mücadele örülse çok güçlü olacağız. Birleşik mücadele için işyeri komiteleri ve sendikal eğitimler önemli. Biz komitelerimizi kurduk ama diğer şubeler böyle değil. Diğer sendikalarda ise bildiğim kadarıyla çok fazla yok. İşyeri komiteleriyle işçinin yönetime katılması gerekir.” şeklinde konuştu.
“KADRO TALEBİNİN NEDENİ HÂLÂ SORUN HALİNDE”
Sınıfın ihtiyaçlarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, “Mesela bizim kadro talebimizin temel sebebi iş güvencesiydi. KHK’yle kadroya geçirildik ama ortada bir iş güvencesi yok. Örneğin belediyeler istediği gibi işçi çıkartabiliyor. Bizim şubemiz buna izin vermiyor ama diğer şubelerde oluyor, görüyoruz. Genel merkez ve konfederasyon düzeyinde buna karşı hiçbir şey yapılmıyor. Haziran ayında KHK bitecek ve biz taşerondan kadroya geçen işçilerin özgür toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için bir çalışma yürütülmesi gerekiyor. Yeni dönemde hem Genel-iş, hem de DİSK bunu gündemine almalı” diye konuştu.
“BÜROKRASİYİ BİTİRMELİ”
Ege Üniversitesi işçisi İlhan Yaman ise mevcut anlayışın ve mücadelenin sınıfın ihtiyaçlarına karşılık vermediğini ifade ederek, “Derdimiz bağcıyı dövmek değil. Sendika da bizim konfederasyon da. İşyerlerinden beslenen bir çalışma örülmediği için bu haldeyiz. DİSK kendi içinde bürokrasiyi bitirmeli, biraz bürokratik olduğunu düşünüyorum” dedi. “Birlikte hareket edilmediğimiz sürece ezilmeye devam edeceğiz” diyen Yaman şöyle devam etti: “Sınıfı birleştiren bir politika yürütülmeli. Sadece üye olanı değil tüm işçileri kapsayıcı bir çalışmayı örmenin yol ve yöntemleri aranmalı. Örneğin bizim üniversitede, kampüste ayrı, hastanede ayrı yönetiliyoruz. Yaşam koşullarımız aynı, yaptığımız iş aynı ama çalışma koşullarımız ve ücretlerimiz farklı. Birleşemediğimiz için yönetim istediği gibi yönetiyor. İlla benim çevrem, benim üyem anlayışından çıkılmalı.”
KHK’yle işten atılan Ege Üniversitesi işçilerinin işe iade için uzunca bir süre sürdürdüğü direnişi hatırlatan Yaman, “Diğer hastanelerden, farklı sendikalara üye arkadaşlarımızla birlikte mücadele ettik. O zaman yapabilmiştik ve kazandık. Bunu her zaman yapabilir olmalıyız. DİSK’in tüm sorunlara yaklaşımı böyle kapsayıcı, birleştirici olmalı” dedi.
Bornova Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü İşyeri Temsilcisi Berrin Burakçı Bağış ise, DİSK’e üye bir işyerinde temsilci olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. Daha çok birlik ve dayanışmaya ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Berrin Burakçı Bağış şöyle devam etti: “Örgütlü mücadeleye daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Emeklilik sistemi özelleştirilmek isteniyor, kıdem tazminatı fona devredilmek isteniyor, İşsizlik sigortası işçiler için kullanılmıyor. Yaşadığımız bu sorunlara karşı ya yalnız olacağız ya da örgütleneceğiz. Hem sınıf bilincini ilerletmede hem de taleplerimiz için sokağa çıkmayı örmede DİSK'e daha çok görev düşüyor. DİSK daha ileriden örgütlemeyi gündemine almalı.”
“İŞÇİNİN İRADESİ VE GÜCÜNDEN YOLA ÇIKILMALI”
Olcay Çalık - Genel-İş 5 Nolu Şube Buca Belediyesi Temizlik İşçileri Gediz İşyeri Temsilcisi: Sendikal örgütlenme konusunda işçinin gücü ve iradesine güven duymalıyız. Kafa kol ya da siyasi ilişkiler gibi yaklaşımlarla örgütlenmek sendikalarımızı güçlü kılmıyor. Örgütlenmemiz sadece ve sadece biz işçilerin gücüne dayanmalıdır. Herhangi bir kurum ya da kişiden icazet almamalıdır. Ancak bu şekilde daha güçlü örgütlenmeleri yaratabiliriz. Her sürece tabandaki işçinin dahil edildiği bir mücadele anlayışını hakim kılmalıyız. İşçilerin iradesinin ortaya çıktığı, taleplerinin sıkıca sahiplenildiği bir kongre olmasını diliyorum.
Erhan Keleş - Genel-İş 5 Nolu Şube Buca Belediyesi Temizlik İşçileri Gediz İşyeri Temsilcisi: DİSK’in ortaya çıktığı zamanın ruhuyla hareket etmesi gerekir. Nasıl ki kuruluşta işçinin iradesi ve gücü temel alınmışsa bugün de buna çok ihtiyaç var. Biz işçilerin haklarını en iyi şekilde savunacak, mücadelede geri adım atmayacak bir DİSK’i bu genel kurulda yaratmalıyız.
Mehmet Sıddık Gümüş - Buca Belediyesi Temizlik İşçisi: Gerek sendikamız yöneticilerinin gerekse DİSK yöneticilerimizin işyerlerini dolaşarak biz işçilerle görüş alışverişi yapmalarını istiyorum. Önümüzdeki dönem başta toplu sözleşme süreçlerinde olmak üzere birlik içerisinde bir Genel-İş ve DİSK olmasını istiyorum.
Mahmut Tan - Genel-İş 5 No’lu Şube Buca Belediyesi Park ve Bahçeler Fidanlık İşyeri Temsilcisi: Emeğin en yüce değer olduğu bilinciyle hareket eden, tek bir işçi ve emekçi de olsa onları örgütleyen, işçi sınıfının hak ve taleplerini ödün vermeden savunan bir anlayışa sahip olmalıyız.
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET MÜCADELESİ ÖNEMLİ
Hasan Temel - Buca Belediyesi Park ve Bahçeler İşçisi: Şeffaf, her zaman işçinin yanında olan, işçiye inanan ve güvenen, işçinin onayı ve iradesini sayan bir DİSK yönetimi istiyoruz. Ekonomik kriz bahanesiyle yapılan zamlar alım gücümüzü çok düşürdü. Her birimiz ekonomik olarak zor durumdayız. Ek zam talebini yükseltmeliyiz. Ek zam ve eşit işe eşit ücret mücadelesinin DİSK tarafından daha güçlü şekilde verilmesini istiyorum.
Abdullah Durmaz - Genel-İş 5 Nolu Şube Buca Belediyesi Temizlik işçileri Gediz İşyeri Temsilcisi: Biz işçiler sağcı, solcu gibi ayrımlarla zayıflatılmamalı, bölünmemeliyiz. Sendikalarımızda en dipten en tepeye kadar birliğimizi sağlamalıyız. İşçiler olarak, bölünmeden kardeşçe birlik içinde olursak haklarımızı daha iyi savunur, mücadelemizde daha başarılı oluruz. İşçilerin birliğinden güç alan sendikalar yaratmalıyız. İşçilerin gücünü işverene hissettiren sendikalar işverenlerle olan görüşmelerinde daha güçlü olurlar.
AYRIMCILIĞA KARŞI KADINLAR YÖNETİME
Özlem USTABAŞ (Buca Belediyesi Park ve Bahçeler İşçisi): Sendikalarımız ve DİSK’in yönetiminde kadınlar daha çok yer almalı, bu konuda kadın kotası uygulanmasını istiyorum. Kadın-erkek ayrımcılığına karşı, kadına şiddete karşı işyerlerimizde eğitimler verilmeli. İşyerlerimizde kadın-erkek dayanışması ve birlikteliğimizi arttıran çalışmalar yapılmalı. Önümüzdeki dönemde DİSK bu konularda daha çok mücadele içine girmeli.