Fatih’in yemedikleri - 1: Hindi
Hindiden başlayalım, Amerika kıtasından eski kıtaya gelen ürünlere. Noel’de başta hindi yenme zorunluluğu yokken iki bayram arasındaki etkileşim sonucu Noel ve yılbaşı hindisi geleneği ortaya çıkar.
![Fatih’in yemedikleri - 1: Hindi](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/155695.jpg)
İllüstrasyon: Pixabay
Amerika kıtasından gelen ürünleri derslerde öğrencilerime anlatmak için başladığım bu kısa oyunun sonunda bir gazetede köşe yazısına dönüşeceği hiç aklıma gelmezdi. Aslında 2020’ye girerken yılbaşında neden hindi yenildiğini geçen hafta yazmak isterdim ama yer darlığından bu haftaya kaldı. Öyleyse şimdi hindiden başlayalım, Amerika kıtasından eski kıtaya gelen ürünlere.
Orta Amerika ve Teksas çevresi aslında bu hayvanın anavatanı. Aztek ve Mayalar beyaz adam bu kıtaya gelmeden önce hindiyi bilmekte ve yemekte. Meleagris gallopavo bilimsel adıyla vaftiz edilmiş bu canlıya Türkler hindi derken, İngilizcede turkey olarak adlandırılıyor oluşu her zaman dikkat çekmiş ve bunun nedeni sıkça sorulan sorulardan olmuştur. İşte bu sorunun olası yanıtı, olası demekte yarar var, çünkü kesin kanıtları yok bundan sonra söyleyecek olduklarımın. Sadece bazı söylentilere ve akıl yürütmelere dayanıyor. Ama üfürmüyorum sadece destekli atıyorum.
Şimdi şöyle düşünelim. Colombus Amerika’yı keşfe gitmedi. Onun ve İspanyol Krallığı’nın derdi, o sırada bir Türk Gölü haline gelmeye başlamış ve bu nedenle kendileri açısından ticari olarak güvenli olmayan, Akdeniz ve diğer doğuya giden yollara alternatif yeni yollar bularak Hindistan’a ulaşmaktı. Bu nedenle de yeni gittikleri yerde rastladıkları insanlara Hintli (Indian) dediler. Buradan getirdikleri bitkisel ya da hayvansal ürünleri de Hindistan’dan getirdiklerini sandıklarından yine aynı şekilde adlandırdılar. O dönemin diğer önemli devleti olan ve neredeyse bütün Doğu Akdeniz limanlarını denetleyen Osmanlılar üzerinden bu ürünlerin dağıtımı gerçekleştiğinden Osmanlılar bu hayvana hindi derken; Osmanlı limanları üzerinden Avrupa’ya yayıldığı için aynen mısır bitkisine Avrupalıların verdiği ilk isim olan ‘Türk buğdayı’ gibi hindi de ‘turkey’ olarak anılmaya başlandı. Bu arada mısır konusunda da kısaca bilgi vermiş oldum. Mısır 1520-1530 gibi yani Amerika’nın keşfinden yaklaşık elli yıl sonra Kuzey Afrika, Mısır, Suriye ve Lübnan’da ekilmeye başlandığından bu topraklardan, yani Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılır. İşte bu yayılış sırasında örneğin İtalyanlar mısıra ‘granturco’ derken, İngilizcede de ilk olarak yine ‘Türk buğdayı’ şeklinde bir kullanışın olduğunu ve daha sonra ‘corn’ sözcüğünün çıktığını Murat Belge’den öğreniyoruz.
Gelelim Noel’de ya da yılbaşında hindi yeme geleneğinin nereden geldiğine. Bu işin içinde de yine Amerika’nın keşfiyle ilgili olaylar var. Ancak bu kez Kuzey Amerika’ya ulaşan ilk göçmenler bu öykünün kahramanları. Bir yarı-efsaneye göre 1620’de Mayfair gemisiyle Amerika’ya gelip de aç kalan öncü göçmenler hindi yakalayıp yemişler ve bundan ötürü Şükran Günü (Thanksgiving) geleneği başlamış, ancak bu söylencenin gerçekliği biraz şüpheli zira Şükran Günü’nün hasadın iyi geçmesi için yapıldığı bilinmekte. Plymouth valisi Bradford’un 1621 yılında bu güne Kızılderilileri de davet etmesi ve yemekte hindi yenmesi ile gelenekselleşme başlar ve 1863’te de Abraham Lincoln bu günü ulusal bayram ilan ederken, bu konuda ABD’yi Kanada izler ve Amerika’da Kasım ayının dördüncü Çarşamba’sı, Kanada’da da Ekim ayında bu bayram kutlanır olur. Aynı aylarda kutlanılmaya başlayan Noel’de de başta hindi yenme zorunluluğu yokken iki bayram arasındaki etkileşim sonucu Noel ve yılbaşı hindisi geleneği ortaya çıkar.
Hindi’den turkey’e, oradan yılbaşı hindisine derken bu yazının sonuna geldik, ancak Anadolu’da neden hindiye düşünen hayvan dediklerini açıkçası ben de bilmiyorum. Olasılıkla bir şaka sonucu çıktığını tahmin ettiğim, bu görüngünün altında yatanları ayrıca irdelemek gerekli. Bunun yanı sıra sinema sanatında hindinin kullanıldığı bir Emir Kusturica filmi olan Çingeneler Zamanı’nı ve filmin kahramanlarından Parhan’ın hindisini de anmadan geçmemeli. Bundan sonraki yazıda konuya mısır, patates, domates, tütün ve diğer ürünlerle devam edeceğim.
Evrensel'i Takip Et