TMMOB temsilcileri tane tane anlattı: Depremde Gebze bölgesini ne bekliyor?
TMMOB’a bağlı meslek odalarının Gebze temsilcilikleri, olası bir depremde ilçede yaşanabilecek risklere dikkat çekti.
Fotoğraf: Evrensel
TMMOB’a bağlı odaların temsilcilikleri, basın toplantısı düzenleyerek olası bir depremde ilçede yaşanabilecek sorunlara dikkat çekti. Temsilcilik başkanları Gebze’de yaşanacak deprem üzerine yaptıkları açıklamada Gebze’de faaliyet gösteren binlerce fabrika olduğuna dikkat çekerek sanayi bölgelerinin risk oluşturduğunu ifade etti.
Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Sinan Yücel, İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı ve Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği Başkanı Cenk Elgin tarafından TMMOB’de düzenlenen basın toplantısında “Deprem’de Gebze bölgesini ne bekliyor? 99 depreminden bu yana neler oldu? Yapılar ne durumda? Riskli yapılar için önlem alındı mı? Ne yapmamız lazım?” sorularını yanıtladı.
‘AFET BİLİNCİ’ DERS OLMALI
Açıklamada konuşan İnşaat Mühendisleri Odası İlçe Temsilciliği Başkanı Ahmet Kadı, okul, hastane, ve camilerin deprem kitlesel toplanma ve kapalı toplanma alanı olarak kullanılması gerektiğini belirterek; “Aile afet planı önemli. Herkesin kolayca bulabileceği ve her evde olması gereken bir plan olması gerekiyor. Öğrencilerin de deprem ile buluşturulması gerekiyor. Okullarda afet bilinci dersinin verilmesi gerekiyor” dedi.
TOPLANMA ALANI GEBZE'NİN DE DERDİ
Gebze Belediyesinde yapılan meclis toplantısında Hünkar Çayırı ve Askeri Kışla’nın toplanma alanı olarak düzenlenmesi ve 30 kişilik kurtarma ekibinin 100 kişi olarak artırılması kararının olduğunu belirten Kadı, bu adımın yeterli olmasa da önemli ve iyi bir gelişme olduğunu dile getirdi. Bu çalışmaların depremden sonraya yönelik çalışmalar olduğunu söyleyen Kadı, Elazığ Sivrice’den örnek vererek oradaki afet yönetiminde hatalar olduğunu, Kızılay’ın gönderdiği çadırların afetten sonra en ileri anlamda risk oluşturan yapıların durumuna ve sahiplerine göre dağıtılması gerektiğinin altını çizdi. Gebzelilerin toplanma alanlarının arttırılması konusunda haklı taleplerinin olduğunu belirten Kadı şunları söyledi:
“Çünkü biz kendi yapılarımıza güvenmiyoruz. Bizim yapılarımız yıkılacak. 99’dan önceki yapılar ve özellikle hiç mühendislik hizmeti almamış yapılar çok büyük risk altında. Kaçak yapıların sayısı oldukça fazla. Biz depremde mutlaka hasar göreceğiz ve bu yüzden toplanma alanı istiyoruz.”
Kadı, “1999 öncesi binaların riskli olduğunu söyledik, neden çözülmedi? diye sorarken eylül ayında Silivri’de meydana gelen deprem sonrası Gebze Belediyesine 17 hasar ile ilgili başvuru yapıldığını, belediyenin tespitine göre bu yapılardan 9’unun ağır hasarlı, 4’ünün az hasarlı, 4’ünün hasarsız olduğunun belirlendiğini söyledi. Kadı, yerel yönetimlerle beraber çalışmayı arzulayan ve halka temas etmeyi arzulayan bir meslek örgütü olduklarını belirterek; “Afet yönetimi toplum tabanlı olmadıkça başarılı olamaz. Akıl ve teknik gücümüz ile tüm belediyelerle ortak çalışabiliriz” dedi.
TOPLANMA ALANLARI İHTİYAÇLARI KARŞILAMAKTAN UZAK
Makine Mühendisleri Gebze İlçe Temsilciliği Başkanı Sinan Yücel ise deprem toplanma alanlarından bahsederek; “Yıllardır açıklanan 38 toplanma alanı var ama bunlar incelendiğinde birçok eksikliği olduğunu görüyoruz. Deprem toplanma alanlarında vatandaşın elektrik, su, tuvalet, temizlik gibi ihtiyaçlarını karşılayacak bir şey yok. Şeyh Şamil Parkı, Beylikbağı Parkı, Osman Ağa Parkı, bunların hangi birinde tuvalet var? Hangi birinde elektrik var? Deprem oldu, bir kamuoyu oluştu, sonra belediye başkanı da böyle bir açıklama yapma gereği duydu ve ortamın gerilimini almak istedi. Bu işe teknik bakmak gerekiyor. Masa başında oturup, şunu yaptık demekle olmuyor” dedi.
“İMAR AFFININ VEBALİNİN ALTINDAN ÇIKAMAYACAKLAR”
İmar affının tehlikeli bir karar olduğunu ve gerek konutlar gerekse halk için yararlı olmadığını anlatan Yücel, “İmar affını çıkardılar ve bunun vebalinin altından mecliste el kaldıran hiçbir siyasi çıkamayacak. Çürük binaların tamamına imar affı çıkardılar. Bizim, bilime inanmış teknik insanlar olarak bunu affedebilmemiz, imar affını onaylamamız mümkün değil” diye devam etti.
“BELEDİYENİN ÇALIŞMALARI YETERSİZ”
Belediyenin çalışmalarının yetersiz ve çözüme yönelik olmadığını söyleyen Yücel belediyeye şu soruları yöneltti:
- Acil eylem afet planı var mı?
- Bu plan varsa bunun tatbikatı yapıldı mı?
- Gebze bölge olarak bir tatbikat yaptı mı?
‘FABRİKALAR GÜVENLİ Mİ? DEPREM ÖNLEMLERİ VAR MI?’
Gebze’de fabrikalarda binlerce işçi çalıştığını, buraların toplu mezarlara dönüşebileceğini anlatan Yücel, sanayi bölgelerindeki risklere değindi. Pek çok fabrikada deprem anında yangın riski yaşanabileceğini söyleyen Yücel, “Deprem olduğu anda bütün kurumlar, kaymakam, belediye, AFAD hepsi aynı anda çalışmalı. TMMOB olarak vatandaşı her yıl deprem konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ancak belediyenin de bunu bir görev olarak edinmesi gerekiyor. Halkın deprem çantasını hazırlamaktan başka yapacağı bir şey yok. Bu işin asıl sorumlusu yerel yönetimler” dedi.
TMMOB olarak depreme hazır olduklarını belirten Yücel, belediyelerden gelen her türlü çağrıya yapılacak herhangi bir çalışmaya bedelsiz destek verip katılacaklarının altını çizdi. Son olarak bilimden ve teknikten uzaklaşmamak gerektiğine dikkat çeken Yücel, meslek odaları ile beraber koordineli çalışmak gerektiğini anlattı. Yücel, kentin paydaşları ile beraber yönetilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
‘YAŞADIĞIMIZ ŞEHİRLERDE MUTLU MUYUZ?’
Mimarlar Odası Gebze İlçe Temsilciliği Başkanı Cenk Elgin, Kartal’da kolonu kesildiği için çöken binayı hatırlatarak; “Nasıl ki hasta olduğumuzda doktora gidip, danışıyorsak; binalar hakkında mimar ve mühendislere danışmamız gerekiyor. Kimseye sorulmadan binada işlem yapılıyor. Ranta dönüştürülmüş bir şekilde çalışma yapılıyor” dedi.
“Yaşadığımız şehirlerde mutlu muyuz?” sorusunu soran Elgin, “Yaşadığımız evlerin tasarımı ve niteliği olması gerekir. Sanayinin kalbi Gebze olmasına rağmen bu kazanılan para Gebze’ye sosyal anlamda hiçbir şey katmıyor. Mimarlar olarak öncelikli yapmaya çalıştığımız tasarım ve konfordan önce ‘can güvenliği’ oluyor. İçinde bulunduğumuz binaların hangisinin sağlam, hangisinin sağlam olmadığı bilinmiyor” dedi.
“KENT ADINA BİRLİKTE ÇALIŞMAK!”
Yeni belirlenen toplanma alanlarından ‘Hünkar Çayırı’nın uzak olduğunu, sağlıklı bir dönemde bile gidilmek istendiğinde uzun süreceğini belirten Elgin toplanma alanlarının alt yapısının ve diğer şartlarının uygun olmadığını ve bunu yakın zamanda olabilecek bir depreme karşı hazırlıklarının bir an önce bitmesi gerektiğinin önemini belirtti. “Okullar sağlam mı? Yiyecek-içecek stokları var mı?” gibi sorunların cevaplanması gerektiğini söyleyen Elgin, mimarların her türlü ortak çalışmaya ve çözüme hazır olduklarının altını çizdi. Elgin son olarak daha mutlu ve huzurlu, can güvenliği olan şehirlerin birlikte kurulabileceğini ifade etti. (Gebze/EVRENSEL)