Ulusal ve uluslararası basın örgütlerinden BİK'e çağrı: Ambargoyu kaldırın
IPI, RSF, TGS, CPJ ve EFJ temsilcilerinden oluşan heyet, Evrensel ve Birgün gazeteleri üzerindeki ilan ambargosu ile ilgili Basın İlan Kurumu ile görüştü.
Fotoğraf: Evrensel
Basın İlan Kurumunun Evrensel ve BirGün gazeteleri üzerindeki ilan ambargosu devam ederken, Ulusrarası Basın Enstitüsü (IPI), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcileri Basın İlan Kurumu Başkanı Rıdvan Duran’la bir araya geldikten sonra bir açıklama yaptı.
TGS Akademi'de yapılan açıklamada TGS Başkanı Gökhan Durmuş, IPI Türkiye Program Yöneticisi Oliver Money-Kyrle, IPI Türkiye Program Yetkilisi Renan Akyavaş, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile CPJ Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret ve Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve Birgün Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Koç Üzüm birer konuşma yaptı.
Toplantıya Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Yöneticisi Mustafa Kuleli, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Basın İlan Kurumu, ABD Başkonsolosluğu yetkilileri, Cumhuriyet gazetesi, Dokuz8 Haber ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Fotoğraf: MA
"DURAN CEZALARIN KALDIRILACAĞI GARANTİSİNİ VERDİ"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Ulusrarası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Program Yetkilisi Renan Akyavaş, Basın İlan Kurumu (BİK) Başkanı Rıdvan Duran’la bir görüşme yaptıklarını ve son dönemde bağımsız gazetelere verilen cezaları ele aldıklarını iletti. BİK’in kriterlerini, ilan ve reklam gelirlerinin nasıl dağıtıldığını sorduklarını söyleyen Akyavaş, kamu reklamlarını dağıtan kurumun şeffaf olması gerektiğini de BİK yetkililerine aktardığını söyledi.
Rıdvan Duran’la 1.5 saat görüştüklerini belirten IPI Türkiye Program Yöneticisi Oliver Money-Kyrle, “Duran, BİK desteği alan gazetelere adil bir yaklaşım uyguladıklarını söyledi. BirGün ve Evrensel cezalarını sorduğumuzda, teknik düzenlemelerden oluşan ihlallerden olduğunu ve editöryel yayın politikasıyla alakalı olmadığını söyledi ve bize bu cezaların kaldırılmasının an meselesi olduğunu söyledi. Gazeteler gerekli şartları yerine getirdiğinde cezaların kaldırılacağı garantisini verdi” dedi.
Heyet olarak Duran’a inanmayı ve güvenmeyi tercih ettiklerini belirten Money-Kyrle, en kısa sürede cezaların kaldırılmasını beklediklerini belirtti.
450 MİLYON NASIL DAĞITILIYOR?
Toplantıda ayrıca gelirlerin nasıl dağıtıldığı da gündeme geldi. Money-Kyrle toplantıda ilan gelirlerinin nasıl dağıtıldığını sorduğunu Rıdvan Duran’ın ise raporların kamuya açık olmadığını ancak genel kurul üzerinden ulaşılabileceğini söylediğini aktardı. Money-Kyrle, “BİK’in geliri yıllık 450 milyon liranın üzerinde. Bu kamu bütçesinin nasıl dağıtıldığını bilmek halkın hakkıdır dedik” diye konuştu.
Son düzenlemelerle BİK’in res’en uyguladığı cezalandırma sistemi de toplantının gündemiydi. Money-Kyrle, “Toplantıda Rıdvan Duran, BİK’in hızlı ve resen cezalandırmasının iki kritere dayandığını söyledi. Türkiye devletinin haysiyet ve onurunu zedeleyecek ve toplum hassasiyetini incitecek bir dilin kullanılması… Bu cezalara gazetelerin yargı yoluyla itiraz edebileceklerini söylediler. Tabi yargı yoluyla bu hakkın gazetecilere sağlanıyor olması etkili olabilirdi ancak gazetecilere ne gibi uygulamalar yapıldığını ve yargının doğru işlemediği konusunu çok iyi biliyoruz” dedi.
"MEDYA ÇOĞULCULUĞU SON DEMLERİNİ YAŞIYOR"
RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise görüşmede medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğünden kaynaklı sorunları ele aldıklarını belirterek “BİK’in bir görevinin de devletin onurunu savunmak olduğunu belirttiler. Bu çok problematik bir düzlem. Rıdvan bey ‘Gazeteyi kapatmıyoruz, yargı yolu açık’ dedi ancak bunun gazeteleri tedirgin ettiğini kendisiyle paylaştık” dedi.
“Medyayla ilintili bağımsız özerk olmasını beklediğimiz pek çok kurumun, politik sistemin içine girdiği andan itibaren özgürlüğü baltaladığını aktardık” diyen Önderoğlu, Türkiye’nin bugün medya çoğulculuğunun son demlerini yaşadığını, gazetelerin yayın hayatlarını sürdürmesi konusunda tarihi bir işlevleri olduğunu ve bu sorumluluğu yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Önderoğlu son olarak “Devletin de gözetmesi gereken; bu gazetelerin yayınlarının ilan baskısı yoluyla kesintiye uğramamasını talep ediyoruz ve süresiz olarak ilandan mahrum bırakma girişimlerine de son verilmesini istiyoruz” dedi.
"KAPILARINA KİLİT VURACAK GAZETELER DEĞİL"
BİK’in 2013 ve 2018 yılındaki mevzuat değişimleriyle birlikte muhalif gazetelere karşı bir silaha dönüştüğünü ifade eden TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Her iki gazete de BİK’in ilan kesme cezasıyla kapısına kilit vuracak gazeteler değil. Bu gazeteler okuyucularından güç aldı. Ancak devlet tarafından ayrımcılığa uğramaması gerektiğini düşünüyoruz” diye belirtti. Durmuş “Her iki gazete de BİK’in eksik dediği şeyleri tamamladı ve bir an önce her iki gazetenin de ilan ambargosunun kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
"HANGİ GAZETELERE CEZA VERİLDİ?"
CPJ Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret Rıdvan Durmuş’un BirGün ve Evrensel’e karşı bir önyargıları olmadığını söylediğini aktardı ve şöyle devam etti: “Ancak hangi gazetelere uyarı verildi, ceza verildi, ilan kesildi diye sorduğumuzda bu açık değil. Bize bu iki gazeteye dair ayrımcılık yapılmadığına dair taahhüt kıyaslayabiliyor olsaydık, içimiz daha rahat edecekti. Yapılan taahhütlerden biri de sorunların çözülebilir olduğu. Evrensel ve BirGün’ün yeniden sisteme dahil olacağı bize söylendi. Bu ifade olarak memnun edici ancak pratiğe nasıl yansıyacak göreceğiz.”
"HABERCİLİKTEN VAZGEÇMEYİZ"
Birgün Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Koç Üzüm, konunun mevzuat konusu olmadığına vurgu yaparken “Birkaç bağımsız gazete temsilcisi olarak bunlara çok boyun eğmeyiz ve habercilikten vazgeçmeyiz. Şimdi ekonomik ambargoyla deyim yerindeyse hizaya çekme çalışması bu” dedi. BİK başkanın söylediklerine inanmak istediklerini belirten Üzüm, “Konu aslında mevzuat değil, kararlar siyasidir. Derhal bu kararlarından vazgeçmelerini istiyoruz” diye konuştu.
"HALKIN HABER ALMA HAKKI NEDENİYLE YAYINDAYIZ"
Gazetemiz Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, “Bu gazeteler halkın haber alma hakkı sorumluluğu nedeniyle yayın hayatındalar ve bu sorumluluğu ilan baskısı altında ezdirmeyiz” dedi. Polat şöyle devam etti: “Van'da çığ olmuş, Sabiha Gökçen’de uçak kazası... Biz bunları bütün unsurlarıyla gören, düzgün bir gazetecilik yapılmasıyla sorumlu insanlarız. Ama BİK’le uğraşıyoruz. Bizi rahat bırakmalarını diliyoruz. Neden son yönetim değişikliğinden sonra art arda bu cezalar geliyor? Bizim derdimiz retorik yapmak değil. Rıdvan beyin meslek örgütlerine ifade ettiği şeylerin gerçeğe dönüşmesini diliyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)
