Dr. Burak Bilgehan Özpek: İdlib’de cihatçı kartı ilişkileri kötüleştirdi
Siyaset Bilimci Dr. Burak Bilgehan Özpek, “Türkiye’nin İdlib ısrarı, Rusya ile ilişkilerini düzenleyecek karttan ibaretti, fakat o kart bugün Rusya ile ilişkileri kötüleştiren hale geldi” dedi.
Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek | Fotoğraf: MA
Berivan ALTAN
Çatışmaların yoğunlaştığı İdlib için tansiyon yükseliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burak Bilgehan Özpek, İdlib’deki gelişmeleri ve Türkiye- Rusya arasında artan gerilimi değerlendirdi. Özpek "Hükümetin savaşma isteği, Türkiye’yi güvenli tutma isteğinden daha yüksek" dedi.
TÜRKİYE SÖZLERİNİ TUTMADI
İdlib’de artık silahlı güçlerin tutulmasının mümkün olmadığını söyleyen Özpek, Türkiye’nin Rusya’ya verdiği sözleri tutmadığı için Suriye tarafından bu operasyonun başlatıldığını belirtti. Türkiye’nin İdlib konusunda her zaman anlaşmaları Rusya ile yaptığını hatırlatan Özpek, “Türkiye, Şam’ı muhatap almadığı için Şam’ın hukuki sorumluluğu da yok. O da kendi egemenlik sahasında tam olarak otoritesini kurmak istiyor” dedi. Suriye'nin “silah bırakma”, Türkiye’nin “geri çekilme” çağrılarının gerginliğin devam edeceğini gösterdiğini kaydeden Özpek, İdlib’de bir orta yolun bulunup bulunmayacağı konusunda çelişkilerin sürdüğünü belirtti. Özpek’e göre, çatışmaların şiddetlenmesi yüksek ihtimal.
Türkiye’nin sıcak çatışmalara dahil olmasının büyük riskler barındırdığına dikkat çeken Özpek, bunun devletlerarası bir çatışmaya dönüşebileceğini de belirtti. Özpek, Türkiye’nin İdlib’deki ısrarına ilişkin de şunları söyledi: “İdlib’deki cihatçıların varlığı aslında Türkiye’nin Rusya ve İran’a karşı elini güçlendiren bir durum. Çünkü Türkiye bu cihatçılara sahip olma, kontrol etme ya da hakim olma gibi kartını oynayarak, diğer aktörlerle ilişki içerisine giriyordu. Türkiye’nin Suriye ile oynayacağı tek kart buydu. Dolayısıyla onları sakinleştirebileceği sürece diğerlerinden bazı tavizler koparabiliyordu. Hatta Tahran’da yapılan bir zirvede, Putin Erdoğan’a, ‘Bunu yapabilecek misiniz? Nasıl bu kadar net bir şekilde kefil oluyorsunuz’ diye sormuş ve Erdoğan da ‘Evet, yapabiliriz’ demişti. Şimdi gelinen noktada cihatçılar Türkiye’nin sözünü dinlemedi. Soçi’de ortaya konulan yol haritası uygulanmadı. Türkiye’nin İdlib ısrarı, Rusya ile ilişkilerini düzenleyecek karttan ibaretti, fakat o kart bugün Rusya ile ilişkileri kötüleştiren hale geldi.”
"SAVAŞ ARAYAN PROFİL ÇİZİYOR"
İdlib’deki gerilimle birlikte Türkiye’nin yeniden Suriye muhalefeti üzerinden müdahalede bulunma kozunu da devreye koyabileceğini vurgulayan Özpek, “Hükümetin savaşma isteği, Türkiye’yi güvenli tutma isteğinden daha yüksek. Dışarıda savaş arayan bir profil çiziyor. Çatışmanın kendisini çok kutsayan, çatışma üzerinden politika inşa etmeye çalışan bir anlayış olduğu için İdlib’de ısrar ediliyor. Türkiye’nin Suriye politikası devamlı güvenlik sorunları üretiyor” diye konuştu.
Suriye politikasının her zaman Türkiye’yi bir tarafa mecbur bıraktığının altını çizen Özpek, “Türkiye Afrin’e girdiği için Soçi anlaşması imzalamak zorunda kaldı. Türkiye Afrin’e girdiği için Rusya ile bu kadar asimetrik ilişki kurmak zorunda kaldı. Her şeyi yanlış hesapladığınız zaman bir yerde bedelini ödüyorsunuz” dedi.
Türkiye’nin bundan sonra düşünmesi gerekenin Suriye’de kullandığı silahlı güçlerle ilişkisinin nasıl olacağı olduğunu söyleyen Özpek, “Bunun içinde Özgür Suriye Ordusu’nun militanları da var, İdlib’deki militanlar da var. Desteklediğiniz aktörler bir yerden sonra size güvenlik tehdidi olarak dönebilir. ÖSO ile işbirliği çok açıktı ve İdlib’deki silahlı güçlerle işbirliğini açıkça söyledi. Grupların İdlib’den de tasfiye olması durumunda Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturabileceğini düşünüyorum” diye konuştu. (AnkaraMA)