Mektup | "Anladım ki bizim Evrensel'den başka dostumuz yoktu..."
Antep'ten bir Evrensel okuru yazdı: "Hem bilimsel hem de işçi ve emekçi haberleri ile yoksulların, ezilenlerin yani bizim yanımızda olduğunu görüyorum"
Fotoğraf: Evrensel
Ali BAKIR
Antep Düztepe Mahallesi’nden bir Evrensel okuru
Sevgili Evrensel okurları, ben Evrensel gazetesine aboneyim. Çocukken çok iyi hatırlıyorum çoğu gazete, renkli sayfalar da kimliğimizi, geleceğimizi unutturup ve uyutup, rengarenk sayfalarla avutuyordu insanları. Bu renkli gazeteler çok yanlı olmasa da magazin ve spor sayfaları ile doluydu. Liseye başlamam ile birlikte iş kaygısı ve ailemizin bizden geleceğimiz konusundaki endişeleri başladı. Bir birey olarak sorumluluğumuzu ve sorumluluk almamızı öğrenirken devletin, siyasetin, sistemin uygulamalarından da şikayetçiydik. Özelleştirmeler yeni başlamış; adam kayırma ve rüşvet ile devletin kamu alanlarına yerleştiriliyordu insanlar.
Lisede öğrenciler saflarını belirliyordu ve ben de emekçi çevrede yetiştiğim için solcu gençlerle birlikteydim. Anladım ki bizim bizden başka dostumuz ve düşünenimiz yoktur. O renkli gazete sayfaları, magazin ile arabesk duygulara sürüklüyor insanları. O sırada elimize işçi gazeteleri geçmeye başlayınca diğer gazetelerin bizi nasıl oyaladığı açığa çıkmış oldu. Gazete safımız da belli oldu. Bizi düşünen, bizi aydınlatan, yalnız olmadığımızı anlatan gazeteler almaya, okumaya başlamıştık. Bugüne kadar devam etti bu okurluk.
Şu anda Evrensel gazetesine günlük aboneyim ve okumaktayım. Hem bilimsel hem de işçi ve emekçi haberleri ile yoksulların, ezilenlerin yani bizim yanımızda olduğunu görüyorum.
Tek adam rejimi ile karşı karşıya olduğumuz bu süreçte gazeteciler tehdit ediliyor, tutuklanıyor, basın kartları iptal ediliyor, reklam almaları engelleniyor ve ekonomik olarak zor durumda bırakılıyor. Peki bu süreçte kimin yanında olmam lazım? Tabii ki Evrensel gazetesinin. O yüzden Evrensel almaya ve evrensel okumaya devam diyorum.