8 Şubat 2020 14:41
/
Güncelleme: 15:51

Karababa'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Sivas'ta kardeşimi öldüreni sen affedemezsin

Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden Gülsüm Karababa’nın abisi Hüseyin Karababa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Benim çocuğumu öldüreni sen affedemezsin” diye seslendi.

Karababa'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Sivas'ta kardeşimi öldüreni sen affedemezsin

Fotoğraf: Evrensel

Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin de (PSAKD) aralarında bulunduğu Alevi örgütlerinin Adalet Bakanlığı önünde yapmak istedikleri Sivas Katliamı açıklaması polis engeline takıldı. Polis ablukası altında PSAKD binası önünde yapılan açıklamada AKP iktidarının katliam sorumlularını önemli kamu görevlerine getirdiğine dikkat çekildi. Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden Gülsüm Karababa’nın abisi Hüseyin Karababa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Benim kardeşimi öldüreni sen affedemezsin” diye seslendi.

Sivas Katliamı hükümlüsü Ahmet Turan Kılıç’ın cumhurbaşkanınca affedilmesine karşı Alevi örgütlerinin ve iki yüzden fazla kurumun desteğiyle Adalet Bakanlığı önünde yapılmak istenen basın açıklamasına izin verilmedi. Polis ablukası altında PSAKD önünde yapılan açıklamada konuşan PSAKD Genel Sekreteri Onur Şahin, “27 yıldır sürdürdüğümüz adalet mücadelesini af kararı geri alınıncaya kadar sürdürmeye devam edeceğiz. Ne yakanları ne de aklayanları unutacağız” dedi. Sivas Katliamı’nda kardeşi Gülsüm Karababa’yı kaybeden Hüseyin Karababa ise cumhurbaşkanına seslenerek “Benim çocuğumu öldüreni sen affedemezsin”dedi.

"AFFETMEK SERBEST BIRAKMAKLA DEĞİL YÜZLEŞMEKLE OLACAK"

Sivas Katliamı davasının 27 yıldır devam ettiğini ve bu süreçte sorumluluğun yakılanlara yıkılmaya çalışıldığını ifade eden PSAKD Genel Sekreteri Onur Şahin, katliamın meşrulaştırılmaya çalışıldığını söyledi, “Ahmet dedeniz hiç gitmedi ki hoşgelsin” diye seslendi. Şahin, “Ahmet Turan Kılıç hakkında yedi emniyet görevlisinin tanıklığı, video ve bant kayıtları bulunmasına rağmen sağlık gerekçesiyle Cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi ve serbest bırakılması adalet duygusu ve vicdanı olan hiçbir insan tarafından kabul görmez ve bu af kararı toplumun adalete olan güvencesini derinden sarsar, ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi daha da derinleştirir” diye konuştu.

Alevi örgütlerinin Adalet Bakanlığı binası önünde yapmak istediği açıklama polis tarafından engellendi.

Fotoğraf: Evrensel

Affetmenin yüzleşmekle mümkün olacağını söyleyen Şahin, bunun yerine Sivas Katliamı sorumlularının ödüllendirilerek mevcut siyasal iktidar tarafından milletvekilli, bakan, belediye başkanı ve hatta Anayasa Mahkemesi Üyesi yapıldığını söyledi.  

“Cezaevlerinde ağır hastalığı adli tıp raporu ile belirlenmiş yüzlerce hasta tutuklu ve hükümlü varken insanlığa karşı suç işlediği açık ve net olan bir katliam sanığının affedilmesi hangi toplumsal barışa katkı sunabilir?​” diyen Şahin, “Ortada çok açık ve net olan bir haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk vardır. Bilinmelidir ki, 27 yıldır sürdürdüğümüz adalet mücadelesini alınan bu af kararı geri alınıncaya kadar aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Ne yakanları ne de aklayanları affedeceğiz” diye konuştu.  

"BU İKTİDAR SİVAS’I YAKANLARIN DEVAMIDIR"

Alevi örgütlerinin Adalet Bakanlığı binası önünde yapmak istediği açıklama polis tarafından engellendi.

Fotoğraf: Evrensel

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Gani Kaplan, valiliğin açıklamaya engel kararını kınayarak Ankara’da sıkıyönetimin uygulandığını söyledi. Kaplan, “Af kararı geri alıncaya kadar tüm Türkiye’de her hafta eylemlerimize devam edeceğiz. Bu iktidar Sivas’ı yakanların devamıdır”dedi.

Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden Gülsüm Karababa’nın abisi Hüseyin Karababa, “27 yıldır hala duruşmaları devam eden katliam davasının en önemli sanıklarından birini cumhurbaşkanı ‘yaşlandı’ diye sokağa bırakamaz. Benim çocuğumu öldüreni sen affedemezsin. Biz bu iş canımızı verdik”diye seslendi.

(Ankara/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

58 bin 200 TL: Türk-İş ve Hak-İş’in istediği zamlı ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et