09 Şubat 2020 06:07

Levent: Türkiye, Suriye ordusuyla bir çatışma riskini göze alırsa yalnız kalabilir

Türkiye'nin Suriye'de bir çatışma ihtimalinde bölgede yalnız kalacağını vurgulayan gazeteci Hediye Levent, İdlib’deki cihatçıların ileriki süreçte başa bela olabileceği uyarısında bulundu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Naci KAYA

Türkiye’nin İdlib’den sonra Suriye’nin diğer bölgelerinden de çekilmesinin isteneceğini ve bu nedenle sonuna kadar İdlib’de kalma gayreti içerisinde olacağını söyleyen gazeteci Hediye Levent, olası

İdlib’de Suriye ordusu ile Türkiye destekli Heyet Tehrir El Şam arasındaki çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor. Türkiye, Rusya ve İran'ın katılımıyla düzenlenen Astana toplantıları sonucu ve 22 Ekim 2019’da Soçi Mutabakatı’yla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) İdlib'in sınırları boyunca kurduğu 12 gözlem noktası Suriye'nin operasyonunu engelleyemedi. Suriye ordusu, İdlib kent merkezine yönelik ilerleyişini sürdürürken, Türkiye’nin İdlib’e yönelik 2 Şubat’ta gerçekleştirdiği sevkiyat Suriye'nin hedefi olmuş ve 8 askerin yaşamını yitirmesi gerginliğin daha da artmasına neden oldu. 

6 Şubat’ta bölge için kritik öneme sahip olan ve M5 karayolu üzerinde bulunan Saraqib ilçe merkezine giren Suriye ordusunun ilerleyişine karşılık Türkiye bölgeye askeri sevkiyatını yoğunlaştırırken, bir yandan da tansiyonun düşürülmesi için dün Rusya’dan gelen heyet Türk yetkilileriyle Ankara'da bir araya geldi. İdlib’de yaşanan gelişmelerin siyasi sürece paralel ilerlediğini söyleyen Evrensel Gazetesi yazarı Hediye Levent, İdlib’deki gelişmeleri MA'ya değerlendirdi. 

"BEKLENEN BİR GELİŞMEYDİ"

Suriye ordusunun 2 yıldan fazladır Rusya’nın desteğiyle İdlib’e yönelik operasyon düzenlediğini hatırlatan Levent, son bir yıldır bu operasyonların yoğunlaşarak, yeni bir aşamaya geçildiğini vurgulayarak, “Tabi İdlib’deki askeri süreç siyasi süreçlere paralel ilerliyor. Velhasıl Astana ve Soçi süreçleriyle zaman zaman İdlib’e yönelik askeri operasyonlar hafifliyordu ama artık Rusya, İran ve Şam yönetimi İdlib’den vazgeçmediklerini belirtmiş oldular. Astana ve Soçi mutabakatlarında Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Suriye’nin egemen haklarının tanınma esası vardı. Türkiye de bunu kabul etmişti. Rusya ve Suriye İdlib’de cihatçı grupların olmasını istemediklerini defalarca açıkladılar. TSK’nın desteklediği gruplarla ilgili yine oldukça ciddi rahatsızlıklar var ve Türkiye’nin oradaki askeri varlığının ya da belli bölgelerdeki nüfuzu ile ilgili rahatsızlıklar söz konusu. O yüzden İdlib’de yaşanan son gelişmeler çok şaşırtıcı değil, beklenen bir gelişmeydi” dedi. 

BAZI BÖLGELER SURİYE ORDUSU DENETİMİNE GİRDİ

Türkiye’nin İdlib’e 2 Şubat’ta askeri sevkiyatı sırasında Suriye ordusunun hedefi olmasını, Rus ve Türk yetkililerin açıklamalarının yanı sıra sahadan alınan bilgilere göre kasıtlı yapılan bir saldırı olmadığı anlamına geldiğini belirten Levent, “TSK destek kuvvet, lojistik gönderilirken Rusya ile koordinasyon probleminden kaynaklanan bir gelişmeydi. Rusya Türkiye’nin sevkiyatı zamanında bildirmediği için Suriye tarafından hedef alındığını açıkladı. Bu noktada önemli olan şu; TSK’nin oradaki gözlem noktalarına yani sabit bulunduğu yerlere saldırı olursa çok önemli bir gelişme olur, şu ana kadar öyle bir durum söz konusu olmadı. Ama diğer taraftan da TSK’nin bulunduğu alanlara yönelik Suriye ordusunun operasyonları devam ediyor. Sahadan gelen bilgiler de o yönde. Nitekim Türkiye’nin kontrolünde olan bazı yerlerin Suriye ordusunun kontrolüne geçtiğini biliyoruz” diye ifade etti. 

"SİYASİ SÜRECE PARALEL OLARAK DEVAM EDECEK"

Türkiye’nin yaşanan gerginlikten sonra İdlib bölgesine çok yoğun askeri sevkiyat yaptığını aktaran Levent, sevkiyattan sonra yer yer çatışmalar yaşanabileceğini, ama bunu ‘savaş göstergesi’ olarak değerlendirmemek gerektiğini söyledi. Levent, “Yani bir iki saatlik çatışma ile savaş başlamaz. Ama dediğimiz gibi İdlib’deki süreç ağırlıklı olarak siyasi sürece paralel olarak devam edecektir” dedi.

SURİYE ORDUSUYLA ÇATIŞMA RİSKİ

“Türkiye’nin yanı başında olan İdlib’deki cihatçı gruplar ileriki süreçte başa bela olabilir. Türkiye dış politikasını sağlıklı bir zemine oturtması gerekiyor” uyarısında bulunan Levent, Türkiye’nin Rusya’yla sahada çatışma ihtimalinin olmamasına rağmen, Suriye ordusuyla sıcak çatışma riskinin olabileceğini söyledi. Gerginliği azaltmaya yönelik Türk ve Rus yetkililerin görüşmelerine değinen Levent, dün Ankara’da Rus ve Türk yetkililerle yapılan görüşmede gerginliğin azaltılmaya yönelik görüşmelerin olabileceğini ve Türkiye’nin M4 ve M5 karayollarından çekilmesinin istenebileceğini aktardı.

İDLİB’DEN SONRA DİĞER BÖLGELER

Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok gerildiğine dikkat çeken Levent, “Karşılıklı açıklamalar özellikle Türkiye tarafından açıklamalar oldukça sertti ve bu açıklamalar üst perdedendi. Yine aynı şekilde Rus basını da Türkiye hakkında ağır imtihanlarda bulundu. Sonuçta İdlib Türkiye’nin Suriye içerisindeki varlığı açısından çok önemli. Eğer TSK İdlib’den çekilirse ondan sonra diğer bölgelerden de çekilmesi istenecek. Afrin, El Bab ondan sonra da Fırat’ın doğusundan da Türkiye’nin çekilmesi istenecek. Bu nedenle Türkiye İdlib’de sonuna kadar kalmanın yollarını deneyecektir” ifadelerini kullandı. 

GERGİNLİK ABD’YE YAKINLAŞTIRDI

“Türkiye’nin Rusya’yla karşılıklı bir tansiyonun yükselmesiyle birlikte ABD ile biraz yakınlaşma çabası var” diyen Levent, şöyle devam etti: “Yani bunlar sahadaki gelişmelere paralel durumlar ama şunu da belirtmek gerekiyor; hiçbir şekilde Rusya ve Türkiye karşılıklı olarak ilişkileri sonlandıracak değil. İki ülke arasında yaşanan bu gerginlikler Suriye sahasında yaşanan gelişmeleri etkileyecektir. Ticari ve işbirlikleri etkilemeyecektir.”

"TÜRKİYE MÜZAKEREYİ TERCİH EDECEK"

Türkiye ve Rusya arasında daha önce Suriye sahasında bir uzlaşma olduğunu ama yaşanan gerginlikten dolayı bu ilişkilerin zedelendiğini aktaran Levent, bu anlamda Ankara’da yapılan Rus ve Türk yetkililerin görüşmeleri ilişkilerin gidişatı hakkında yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Yetkililer arasında gerçekleşecek olan bu görüşmenin İdlib meselesine yönelik uzun vadeli bir uzlaşma getirmeyeceğini ifade eden Levent, “Bu görüşmeyle İdlib meselesine nispeten ara çözüme ulaşma imkanları var. Çünkü Türkiye Suriye ordusu ile çatışma riskini göze alırsa ya da bölgede böyle bir şeye girerse bir kere Rusya’nın desteğini alamayacak. Türkiye’nin ABD’nin de desteğini alması zor çünkü ABD Fırat’ın batısında yok. ABD’nin de kalkıp Rusya’yı karşısına alıp Türkiye’ye destekte bulunması çok zor bir ihtimal. Zaten Fırat’ın doğusunda yaşanan gelişmelerden dolayı ABD-Türkiye arasında ciddi bir makas, görüş farklılığı var. Bu nedenle eğer Türkiye Suriye ordusuyla bir çatışma, savaş riskini göze alırsa büyük ölçüde yalnız kalabilir. Böyle bir keşmekeş durumda Türkiye müzakere yoluyla çözüm arayacaktır. Muhtemelen Türkiye bir taraftan kararlılığını askeri sevkiyatlarla gösterip, diğer taraftan müzakere yolunu tercih edecektir” diye konuştu. (MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Canan Kaftancıoğlu ikinci kez CHP İstanbul İl Başkanı seçildi

SONRAKİ HABER

DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı'nın duruşması yarın görülecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa