ABD’de Demokrat Parti yönetimi "düzenden sapma" istemiyor
ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Partinin adayının Bernie Sanders olması ihtimali, düzenin sarsılmasından korkan sağ kanat parti merkezini endişelendiriyor.
Fotoğraf: @berniesanders/Facebook
ABD’nin iki partili sisteminin bir ayağı olan Demokrat Parti, kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Trump’ın karşısına çıkacak aday konusunda sorun yaşıyor. Parti tabanında, emekçiler ve gençler içinde destek gören ve sosyal politikaları savunmasıyla öne çıkan Bernie Sanders’ın adaylığı, düzenin sarsılmasından korkan sağ kanat parti merkezini endişelendiriyor. Wsws.org’da Barry Grey imzasıyla yayınlanan makalede, parti içinde Sanders’a karşı tutum ele alınıyor:
Demokratların azil fiyaskosunun ve Iowa seçimlerindeki kaotik sorunun ardından, Demokrat Parti müesses nizamı, partinin aday adayı Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın kampanyasının altını oymaya hız verdi.
ANTİKAPİTALİST DUYARLILIK KORKUSU
Sanders’ın geniş destekçi tabanını yansıtan işçi sınıfı ve gençler arasındaki sola kaymaya rağmen Trump’ın oy sayısındaki artışla birlikte Demokrat Parti liderliği, anti-kapitalist duyarlılık ve sosyal muhalefetin gelişmesini cesaretlendirmek korkusuyla 2020 kampanyasındaki sosyal eşitsizlik meselesini gölgede bırakmaya kararlı.
Sağ kanattan, Sanders’a yönelik saldırıda başı çekense Demokrat Parti’nin 2016 Başkanlık Seçimlerini kaybeden adayı Hillary Clinton. (Geçtiğimiz) Perşembe günü, Trump’ın Sanato’daki duruşmasından aklanarak çıkmasından bir gün sonra ve Iowa’daki oy sayımı fiyaskosunun ortasında Clinton bir kez daha Sanders’ı Demokrat Parti’yi bölmekle ve Kasım seçimlerinde felakete neden olmakla ilgili suçlamak için sürece müdahil oldu.
Televizyonda konuşan Clinton, Sanders’a isim vermeden saldırdı. Dolaylı olarak Sanders’ı aşırılıkçı olarak damgaladı. Clinton, “Söylediğiniz ve yapacağınızı söylediğiniz şeylerden sorumlu olmalısınız. Dünyaları vadederseniz ve bunu gerçekleştiremezseniz, o zaman bu sadece birbirimize nasıl güvenemeyeceğimizin bir göstergesi olacaktır” dedi.
Clinton’ın bu açıklaması, Trump’ın, kampanyasının merkezine bir kez daha sosyalizmi yenilgiye uğratmayı yerleştirdiği ve işçi sınıfının gelişen hareketine karşı koymak için faşist bir güç yaratma çabalarını dile getirdiği salı günkü Kongre konuşmasının ardından geldi.
CLINTON, SANDERS’I DESTEKLEMEYİ REDDETTİ
Sanders’ın oyları Demokrat Parti önseçimlerdeki ilk çekişme olan Iowa’daki seçimlerde artarken, Clinton bir röportajında, “Hiç kimse onu (Sanders’ı) sevmiyor. Hiç kimse onunla çalışmak istemiyor. Rakiplerinin çoğuna, özellikle de kadın olanlara acımasızca saldırıyor” dedi.
Yöneltilen bir soru karşısında ise Clinton, Sanders’ın seçimi kazanması durumunda onu desteklemeyi reddetti. Parti içinden eleştiriler geldiğinde ise Clinton, Sanders’ın kampanyasını destekleyeceğini açıkladı. Bu açıklamalar, Sanders’ın sık sık tekrar ettiği Kasım ayında Demokratların adayı her kim olursa olsun destekleyeceği teminatına rağmen geldi. Clinton’ın Sanders’a saldırıları, Demokrat Parti çizgisindeki medya kuruluşları -New York Times, Washington Post, CNN, NBC vb.- ve önde gelen Demokratların ortak kampanyasının parçası.
Iowa’daki oy sayımındaki karışıklık, Demokrat Parti ve Demokrat Parti Merkez Komitesi’nin Sanders’ın halk oylaması ve anketlerdeki zaferi ile eski deniz kuvvetleri istihbarat memuru ve bir dönem Indiana eyaletinin South Bend belediyesi başkanlığını yapmış sağcı Pete Buttigieg’le yazın gerçekleşecek parti kongresi için delege yarışında hemen hemen berabere olmasını önemsiz göstermek, ve buradan Buttigieg’i yarışın kazananı ilan etmek için kullanıldı.
SANDERS ARACILIĞIYLA SOSYALİZME SALDIRI
Eyaletteki sayımın üç gün gecikmesi ayrıca Trump’ın, merkezci rakibi olarak Demokrat Parti müesses nizamı tarafından kayırılan ve Iowa’daki seçimlerde dördüncü olan eski Başkan Yardımcısı Joe Biden için bir nimetti. Demokrat Parti müesses nizamının sosyalizme karşı artan saldırıları ve Sanders’a karşı birleşmesi, eyaletteki seçimler öncesi New Hampshire’da yapılan münazara gecesinde de devam etti.
Tartışma, ABC Televizyon Kanalı Sunucusu George Stephanopoulos’un Biden’e; geçtiğimiz hafta boyunca söylediği, kendini zaman zaman “demokratik sosyalist” olarak adlandıran Sanders’ın adaylığının Trump’ın sosyalizm karşıtı tiradı karşısında Demokrat Parti’nin her düzeydeki rekabetinin altını oyacağı söylemini tekrar etmesi için söz vermesiyle başladı. Biden, “Bernie kendisini bir demokratik sosyalist olarak adlandırıyor” gerçeğinin Trump tarafından kullanılacağını söyledi.
Cevap verilmesi istendiğinde Sanders, sosyalizm meselesinden kaçındı. Sanders, “Trump her zaman yalan söylüyor” dedi ve ekledi: “Günün sonunda, kimin aday olduğu önemli değil, (önemli olan) Trump’ı yenmek için hepimizin bir arada durmasıdır.”
Biden ve Buttigieg’ı içine alan sağ kanat grubun parçası olarak Minnesota Senatörü Amy Klobuchar, partinin “bölünmek istemediğini”, “insanları bir araya getirmeye” ihtiyaç olduğunu söyledi. Klobuchar, bunun bağımsızları ve ılımlıları kazanmak anlamına geldiğini söyledi.
Bir sonraki söz sırası Buttigieg’ın idi. Buttigieg, “ülkeyi bölen bir adaya sahip olmanın bir gerileme riski içerdiğini” söyledi. Bunun üzerine, (sunucu) Stephanopoulos’un Buttigieg’a yönelttiği “Sanders’dan mı bahsediyorsunuz” sorusuna eski deniz istihbarat memurunun verdiği cevap “Evet” oldu. Buttigieg, “birleştirme ve kaynaştırma siyaseti”ni temsil ettiğini dile getirdi.
DEMOKRAT PARTİ İÇİ GRUPLAŞMA
(Trump’a yönelik) azil soruşturması, Demokrat Parti’yi daha fazla demoralize etti ve Kasım seçimlerinden bile önce bölünme olasılığını ve krizi şiddetlendirdi. Baskın gruplaşma, işçi sınıfı muhalefetinin gelişmesini kuvvetlendiren toplumsal eşitsizliğin sınıf meselelerini gölgede bırakmaya ve partinin ayrıcalıklı üst orta sınıf seçmenlerinin ırk ve cinsiyet politikalarıyla birleşmiş bir anti-Rus ve anti-Çin militarizmi temelinde bir kampanya yürütmeye kararlı.
Amerika Demokratik Sosyalistleri gibi sahte-sol örgütlerin de dahil olduğu Sanders kanadı, sosyal muhalefeti kapsamak için popülist ifadeler kullanmaya bakıyor ve hâlâ onları Demokrat Parti ve iki partili kapitalist sistemin arkasına kanalize etmeye ve sosyalizm için hâlâ gelişmemiş olan desteği kullanmaya çabalıyor.
New York Times’daki makalesinde köşe yazarı David Brooks, Demokrat Parti’nin krizini şu şekilde özetledi: “Demokratlar Bernie Sanders’ı çok solda olduğu için aday göstermeyecekleri bir pozisyonda kalabilirler. Sanders’ı; takipçileri Biden/Bloomberg/Buttigieg liderliğindeki bir partiden kaçacakları için aday gösteremezler.”
Brooks, Demokratlar Clinton’ı aday gösterdikten ve Sanders’ın da onun arkasında saf tutmasının, 2016 Demokrat Parti önseçimlerindeki on binlerce Sanders seçmeninin genel seçimlerde Trump’a yönelmesiyle sonuçlandığının altını çizdi. Sanders’a ilgi duyan milyonlarca genç ve işçi; yoksulluk, eşitsizlik, savaş ve baskı gibi kapitalizmin kötülüklerine karşı koymak için bir muhalefet aracı arıyorlar. Onlar, Sanders’ı Demokrat Parti’ye inandıkları için desteklemiyorlar ve yakında Sanders’ın Biden ve Clinton’dan az olmamak üzere sistemi savunan yanlış bir elçi olduğunu yaşayarak öğrenecekler.
DEMOKRAT PARTİNİN HEDEFİ SOSYAL HAREKETİ KANALİZE ETMEK
Tüm önemli adaylar, Trump’a karşı Demokrat Parti’nin sağ kanadına desteklerini ilan etti. Trump’ın görev süresinin başından beri Demokratlar’ın başlıca hedefi; Trump’ın ırkçılığına, militarizmine ve şirket yanlısı politikalarına karşı (ortaya çıkan) yaygın muhalefeti, toplumsal muhalefetin halkçı hareketinden uzaklaştırmak ve Rusya ile Trump’ın yaptığından daha saldırgan bir yüzleşmeye odaklanan kendi dış politika gündemlerine kanalize etmek.
Tartışma sırasında Biden, salondaki herkesi Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Ukrayna masasına başkanlık eden ve azil soruşturmasındaki ifadesi nedeniyle Trump tarafından görevinden alından Ukrayna milliyetçisi ve antikomünist Yarbay Alexander Vindman’a destek vermeye çağırdı. Vindman, Trump’ı, Joe Biden ve oğlu Hunter’a yönelik bir yolsuzluk soruşturması başlatması için Kiev’e baskı yapmak amacıyla Ukrayna’ya askeri yardımı durdurduğu için kınamıştı.
(Bir başka aday adayı olan) Elizabeth Warren, sağlık programı için dolar milyarderlerinden gelir vergisi alınması çağrısına yönelik bankacıların ve New York’un eski milyarder belediye başkanı Michael Bloomberg’in saldırılarıyla başlayan sürecin bir devamı olarak, daha önceden yaptığı “Herkes için medicare / sağlık sigortası” çağrısını geri çekti. Warren, “yolsuzluğu” ana sorun ilan etti. Eğitim, istihdam ve girişimcilik üzerine “ırk-bilinçli yasalar” çıkaracağını belirterek, tartışmaya ırksal politikalar sokmaya çalıştı.
(Çeviren: Mert Demir)