JMO soruşturma yapılmadan yıkılan binalara dikkat çekti: Üzeri mi örtülüyor?
Elazığ depreminde beklenenin üzerinde binanın yıkıldığına dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası, "Bakanlık yıkımla üzerini mi örtüyor?" diye sordu.
Fotoğraf: Selman Tür/AA
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Elazığ depreminde beklenenin üzerinde binanın yıkıldığına dikkat çekti. Ancak hala cumhuriyet savcılarının bu konuda harekete geçmediği belirtilen açıklamada, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yüksek oranda bina hasarlarının tespit edilmiş olması, hasar gören binaların etüt ve proje müelliflerinin, denetim süreçleri içerisinde yer alan fenni mesullerin, bu binalara ruhsat veren belediye veya ilgili valilikler ile müteahhit firmalarının görevlerini yapmadıklarını açıkça göstermektedir" denildi.
Elazığ depreminin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda 8 bin 519, Malatya’da 2 bin 800 olmak üzere toplam 11 bin 319 binanın yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı olduğu kaydedilen açıklamada, bugüne kadar 200’ü aşkın binanın da acilen yıktırıldığının açıklamalardan anlaşıldığı ifade edildi.
"BU DEPREM DÜZEYİNDE HASAR GÖRMEMELİYDİ"
Elâzığ merkezde ölçülen 149.838 gal ivme değeri dikkate alındığında, ağır hasar gören çoğu binanın mevcut deprem düzeyine göre hasar görmemesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Oysa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yüksek oranda bina hasarlarının tespit edilmiş olması, hasar gören binaların etüt ve proje müelliflerinin, denetim süreçleri içerisinde yer alan fenni mesullerin, bu binalara ruhsat veren belediye veya ilgili valilikler ile müteahhit firmalarının görevlerini yapmadıklarını açıkça göstermektedir" denildi.
BİNALARIN YIKILMASINDAKİ 4 TEMEL NEDEN
Açıklamada binaların yıkılması veya bu oranda ağır hasar görmesinin 4 temel nedeni; "Zemin araştırmalarının tanımlanan standartlara göre yapılmaması veya denetlenmemesi, taşıyıcı sistem yapısı ve geometrisinin standartların ve uygulama mevzuatının öngördüğü ölçütlere göre yapılmaması veya yaptırılmaması, yapıda kullanılan malzeme ve işçiliğin günün öngördüğü standartlarda yapılmaması, fenni mesul ve ruhsat veren kurumların kontrol ve denetim hizmetlerini gerçekleştirmemesi" olarak sıralandı.
SAVCILAR HALA HAREKETE GEÇMEDİ
İmar Kanunu ve Yapı Denetimi hakkındaki kanunun yapı üretim süreçlerinde görev alan ve ruhsat eki etüt ve projelerin hazırlanmasını gerçekleştiren proje müellifleri, fenni mesuller, müteahhit firma ve ruhsat veren kurumların sorumluluklarını tek tek tanımladığı belirtilen açıklamada, depremin üzerinden 15 günü aşkın süre geçmesine rağmen Cumhuriyet savcılarının harekete geçmediği ifade edildi.
"BAKANLIK YIKIMLA ÜZERİNİ Mİ ÖRTÜYOR?"
Açıklamada, "Yapı üretim ve denetim süreçlerinde yer alan tek bir kişi hakkında soruşturma açılmadığı gibi, buna ilişkin delillerin de Cumhuriyet savcıları veya ilgili mahkemeler tarafından tespitleri yapılmaksızın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan idari kararla hızla yıktırılmakta olduğu görülmektedir. Önümüzdeki süreçte, evleri hasar gören vatandaşlarımızın sorumlular hakkında yargı yolu ile işlem yapmasını önleyecek nitelikteki bu uygulama, Bakanlıkça bazı sorunların üstünün örtülmek istenildiği izlenimini vermektedir" denildi.
Cumhuriyet savcılarının göreve çağrıldığı açıklamada, inşa tarihi itibariyle o günün norm ve standartlarına göre binaların inşa edilmemesi nedeniyle hasar görmelerine sebebiyet veren müteahhit firmalar, etüt ve proje müellifleri, fenni mesul ve ruhsat veren kurumlarda sorumluluğu bulunan kişilerin tek tek belirlenmesi, sorumlular hakkında soruşturma açılarak gerekli yasal işlemlerin başlatılması talep edildi. (Ankara/EVRENSEL)
"UYARIYORUZ BÜYÜK DEPREM OLACAK ÖNLEM ALINSIN!"
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu da "Önceden uyarıyoruz büyük deprem olacak önlem alınsın!" başlıklı açıklama yayımladı. Açıklamada depreme karşı alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Depreme dayanıklılığı yeterli seviyede olmayan binalar, bir an önce devlet tarafından tespit edilmelidir. Bu binaların, rant ekseninden uzak bir şekilde üst ölçekli planlara uygun olarak dönüşümü sağlanmalı ya da depreme dayanıklı hale getirilmelidir. Bu süre zarfında sosyal devlet olmanın gerekliliği olan ''barınma hakkı'' tüm yurttaşlarımıza ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
İMAR AFFI
İmar affı kapsamına alınan binaların DASK kapsamına dahil edilmediğini ve depreme dayanıklılık raporu sunulmadığını bir kere daha hatırlatmak gerekir. İmar affı gibi bilim ve teknikten uzak politikalar derhal terk edilmeli, imar durumuna aykırı binaların kayıt altına alınmasıyla yasal bir kılıfa uydurulmaya çalışılması yerine bu binaların kaçak katları derhal yıkılmalıdır.
06.06.2018 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklı imar affı olarak da bilinen düzenlemeden yararlanan tüm yapıların depreme dayanıklılığı kamu tarafından kontrol edilmeli, yeterli şartları sağlamayan yapılar yıkılmalıdır.
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ
Coğrafi Bilgi Sistemi altyapıları derhal geliştirilmeli; acil durumlarda ilk ihtiyaç duyulacak sağlık, itfaiye ve arama kurtarma ekiplerinin merkezlerine anlık verilerin iletilmesi sağlanmalıdır. Bu ekiplere açık ve kullanılabilir yolların aktarılması, hayat kurtarıcı düzeyde olacaktır. Aynı zamanda halkın kullanabileceği mobil uygulamalarla deprem toplanma alanları, gıda ve diğer ihtiyaçlara olan ulaşım; akıllı sistemlerle anlık olarak hizmete sunulmalıdır.
DEPREM TOPLANMA ALANLARI
Deprem sırasında vatandaşların güvenli bir biçimde kullanabileceği deprem toplanma alanları, sayıca arttırılmalı; çeşitli yollarla imara açılan deprem toplanma alanları üzerindeki yapılar ve bu yapıların yakınlarında yer alan ve alanın sağlıklı kullanımını engelleyecek yükseklikteki binalar yıkılmalıdır. Toplanma alanlarına giden yollar yine olası yıkımlarla kapanmayacak genişlikte ve düzende yapılmalıdır.
DEPREM VERGİLERİ
17 Ağustos 1999 depreminin ardından, depremin sonucunda oluşan kayıpların ve hasarların giderilmesi amacıyla bir defaya mahsus alınmak için çıkartılan ve 21 yıldır alınmaya devam eden “Özel İletişim Vergisi”nden elde edilen bütçe, daha önce yayımladığımız önlemlerin uygulanması için harcanmalıdır.
Bugüne kadar, bu bütçeden yapılan amacı dışındaki harcamalar sorgulanmalı ve ilgililerden tahsil edilerek amacı için kullanımı sağlanmalıdır.
ÇADIR KENT
Depremin ardından oluşturulacak çadır-prefabrik yaşam alanlarının temiz su, elektrik ve kanalizasyon gibi altyapı çalışmaları ivedilikle tamamlanmalı, yeterli sayıda konteyner hazır bulundurulmalıdır.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR
Yer bilimleri alanında çalışma yapan tüm kurum ve kuruluşların bütçesi arttırılmalı, herkesin bu alanda çağın bilgi, birikim ve teknolojisine ulaşması sağlanmalıdır.
MESLEK ODALARINA DANIŞMAK
Siyasi iktidar; deprem ile ilgili çalışmalarına başta TMMOB olmak üzere konunun uzmanı ilgili meslek kuruluşlarını dahil etmeli ve bu kuruluşların uyarılarını dikkate almalıdır. (HABER MERKEZİ)