10 Şubat 2020 13:59

Sinema eleştirmenleri: Ödüller sınıf hikayelerini anlatma konusunda cesaretlendirsin

Sinema Eleştirmenleri Şenay Aydemir, Nil Kural ve Gözde Hatunoğlu, Oscar’ı ve Parazit’in başarısını Evrensel’e değerlendirdi.

Sinema eleştirmenleri: Ödüller sınıf hikayelerini anlatma konusunda cesaretlendirsin

Fotoğraf: AA

İsmail AFACAN
İstanbul

Sinema Eleştirmenleri Şenay Aydemir, Nil Kural ve Gözde Hatunoğlu Oscar’ı ve Parazit’in başarısını Evrensel’e değerlendirdi. İngilizce olmayan bir filmin ilk kez Oscar kazanmasının önemine dikkat çeken eleştirmenler, ödüllerin sinemacıları sınıf hikayelerini anlatma konusunda cesaretlendirebileceğini vurguladı.

ŞENAY AYDEMİR: SINIF ANLATILARINI ÖNE ÇIKARAN YAPIMLAR DİKKAT ÇEKTİ

Akademi üyelerini, kadın yönetmenleri görmezden geldiklerine dair tartışmalardan kurtaran şey “Parazit”in ödül alması oldu. İlk kez İngilizce olmayan bir filmin en iyi film seçilmesi uzun süre tartışılacaktır. Üstelik yönetmen, senaryo ve yabancı dilde en iyi film kategorilerinde de ödül kazanarak büyük bir başarıya imza atmış görünüyor “Parazit”. Gerçekten ABD ya da İngiltere’de çekilmeyen ve İngilizce olmayan bir filmin Oscar’da böylesine taltif edilmesi eşine az rastlanır bir durum. Uzun yıllar boyunca da tekrarını görmemiz zor. Öte yandan bu tören, Altın Küre’den başlayarak birbirinin aynısı olarak tekrar eden ödül döngüsünü de kırdı. Tabii “1917”nin büyük favori olarak gelip hayal kırıklığı yaşadığını da belirtmeden geçmeyelim.

Son olarak, “Parazit”in ve belgesel Oscar’ı kazanan “American Factory”nin sınıf anlatılarını öne çıkaran yapımlar olmasına dikkat çekelim. Umalım bu ödüller, sınıf hikayeleri anlatma konusunda daha da cesaretlendirir sinemacıları…

GÖZDE HATUNOĞLU: BİRKAÇ İSTİSNA DIŞINDA ÖDÜLLER ADALETLİ DAĞILDI

Sinema üretimi adına görece başarılı bir yıl geçirmiştik; ödüller de birkaç istisna dışında adaletli dağıldı diyebiliriz. Uncut Gems’in adaylık bile kazanamaması, The Irishman’in deyim yerindeyse sıfır çekmesi Oscar’lara dair hayal kırıklıklarımızın başında yer aldı.

En İyi Erkek oyuncuda Joaquin Phoenix ve Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu’da Laura Dern kesin gözüyle bakılan zaferlerine kolayca ulaştılar. Phoenix’in doğayla barışık bir yaşam tarzı ve genç yaşta kaybettiği kardeşi River Phoenix’e atfettiği konuşması takdir topladı. Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu ödülü alan Brad Pitt bence performansıyla rakipleri Al Pacino ve Joe Pesci’den gerideydi ancak yıllardır hak ettiği adaylıkları/ödülleri alamamış olduğu için yine de sevindirdi. En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Renee Zellweger da şaşırtmadı ama ödül Scarlett Johansson’a gitsin isterdim doğrusu.

Görsel efekt, kurgu, görüntü yönetimi, ses kurgusu, ses miksajı gibi teknik ödüller yılın teknik anlamda iddialı filmlerinden 1917 ve Ford v Ferrari arasında paylaşıldı. En iyi uyarlama senaryo ödülünü yılın en tartışmalı fimlerinden Jojo Rabbit yerine The Irishman ya da Joker kazansa daha tatminkar bir sonuç olabilirdi.

Güney Kore yapımı Parazit filmi ana dallarda kazandığı ödüllerle geceye damga vurdu. Uluslararası film ve orijinal senaryo dallarında kazandığı ödülleri bekliyorduk ancak en iyi yönetmen ve en iyi film dallarında da heykele uzanan Parazit, Akademi’nin tüm geleneklerini yerle bir etti ve aşılamaz denen dil ve kültür bariyerini mükemmele yakın teknik, yönetimsel, sanatsal ve yazınsal yönleriyle aşarak Oscar’ları dağıtan “beyaz, yaşlı, üst sınıf erkekler”in dahi kalbini çalmayı başardı. Dileğimiz Parazit’in açtığı bu yol sinema sanatı için uzun ve çetrefilsiz olsun...

NİL KURAL: PARAZİT’TEN ÖNCE VE PARAZİT’TEN SONRA’ DİYE ANILACAK

92. Akademi Ödülleri’nde sürprizlerin sürprizi oldu ve zarftan “Parazit’ten önce ve Parazit’ten sonra” diye anılacak denli önemli bir sonuç çıktı. Filmin yönetmeni Bong Joon Ho’nun Altın Küre Ödülleri’nde bahsettiği “Altyazıların birkaç cm’lik engeli”nin aşılması ve Akademi tarihinde ilk kez İngilizce olmayan bir filme En İyi Film Ödülü’nün verilmesi, hem ödüllerin dağıtıldığı salonda hem de sinema takipçilerinde müthiş bir heyecan yarattı.

Kurumsallığıyla bilinen sinema endüstrisi yayını Variety’nin “#PARASITEADSJKFDASLKJFALJKFASELJKDFSAKJLFDSAKJLADFXJKLFDSAJKDFASKJLASFDJKLFDASJKLFSDAJKLFJKL@#JK@RKWEFKJLFWEAJKL” diye başlayan ve "Başardık çocuklar!!!!" diye sonlanan tweeti şaşkınlık ve sevincin özeti olsun. Keza Joon Ho da En İyi Yönetmen Oscar’ını alırken “En İyi Uluslararası Film Ödülü’nü aldığımda işim bitti diye düşündüm, rahatladım” dedi. Sadece o değil, herkes “Parazit”in bu ödülle sınırlı kalmasını bekliyordu. Belki Donald Trump’ın “Önce Amerika” politikasının etkisi liberal Holly- wood’un dünyaya hiç olmadığı kadar açılma tepkisine dönüşmüştür. Nedeni her ne olursa olsun, dünya sinemasının sınıf çatışmasını merkeze alan bu harika örneğinin zaferi, Oscar’ları hiç olmadığı kadar ilginç kıldı, orası kesin.

Bu büyük haberin dışında Oscar’larda başka beklenmedik bir şey olmadı. Oyuncu ödülleri tam tahmin edildiği gibi dağıldı. Sam Mendes’in “1917”si Oscar habercisi ödülleri geçersiz kılıp teknik dallarla yetindi. “Parazit”in gölgesinde kaldı ancak “1917”nin usta görüntü yönetmeni Roger Deakins, 15 kez aday gösterildiği Oscar’larda son üç yılda ikinci Oscar’ını kazandı, dikkatlerden kaçmasın.

Evrensel'i Takip Et