11 Şubat 2020 07:20

Devlet Bahçeli: Türk milleti Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir" dedi.

Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA

Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Devletin '99 depreminde çöktüğü, Elazığ depreminde de zaafı olduğu eleştirilerini yöneltenlere "sefiller" diyen Bahçeli, "Türk devleti ne 1999’da çöktü ne de 2020’de zaafa uğradı. Devletin çöktüğünü söyleyen sefiller, çöken devlet değil çürük binalardır" dedi. İdlib konusuna da değinen Bahçeli, hükümete Rusya ile ilişkilerini gözden geçirme çağrısı yaparak "Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir. Diyorum ki yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad" dedi. 'FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu'ya "Yurtta Sulh Konseyi başarılı olsa ülkeyi kim yönetecekti? Mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı? FETÖ'nün cumhurbaşkanı, başbakanı kimlerdir" diye soran Bahçeli, İlker Başbuğ'a da "26. Genelkurmay Başkanı görevdeyken FETÖ'cülerle mücadeleyi layıkıyla yapmış mıdır?" sorusunu yöneltti.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"KÖŞE YAZARI, İDDİANI ISPATLAMAZSAN MÜFTERİSİN"

"1999 depremi ile Elazığ’ı karşılaştıran siyasi fırsatçılık yapan küçük ve güdük bir azınlık dikkatimizden kaçmamıştır. Türk devleti ne 1999’da çöktü ne de 2020’de zaafa uğradı. Devletin çöktüğünü söyleyen sefiller, çöken devlet değil çürük binalardır.

Karanlık provokatörler gizlendikleri delikten başlarını uzatmışlardır. Devlet aynı, duruş aynıdır. Dün ile bugün arasında ayrımcılık yapanlar da kalleştir ya da kifayetsiz muhterislerdir. 1999 Marmara depremi ile 2020 Elazığ depremini tartıya çıkarmak ayıp değil midir ahlaksızlık değil midir?

Siyasi sorumluluğunu paylaştığımız 57. Hükümet döneminde 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Marmara depreminde 216 milyon insan etkilenmiştir. 17 bin 480 insanımız hayatını kaybetmiştir. 600 bin insanımız evsiz kalmıştır. Devlet çökseydi kısa sürede prefabrik konutlar nasıl yapılacaktı.

17 Ağustos depreminde devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığını iddia eden köşe yazarı, bu iddianı ispatlamazsan alçaksın, müfterisin."

"ESAD GİDENE KADAR YÜREĞİMİZ SOĞUMAYACAKTIR"

"İdlib’de kahredici gelişmelere şahitlik edilmiştir. Esad’ın cani ateş güçleri topçu atışıyla saldırmıştır. Kanlı Suriye rejimi bir yandan masum sivilleri bir yandan da Türk askerini hedef almıştır. Artık sabrımız kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de katil Esad defolup gidene kadar yüreğimiz soğumayacaktır."

"YANSIN SURİYE, YIKILSIN İDLİB, KAHROLSUN ESAD"

"Rusya iyi niyetli değildir. Hükümetin Rusya ile ilişkileri tekrar gözden geçirmesi temennimizdir. Suriye resmen olmasa bile Rusya’nın filli sömürge bölgesi olmuştur. Esad’ın yuları Moskova’ya bağlanmıştır. Türk milleti başka seçenek görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir. Diyorum ki yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad."

"DARBE BAŞARILI OLSA KILIÇDAROĞLU GÖREV ALACAK MIYDI?"

"Bugün CHP yönetimi Türkiye düşmanları tarafından ele geçirilmiş, kafalarına da ihanet çuvalı geçirilmiştir. Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. İnanıyorum ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gereğini yapacaktır. Kılıçdaroğlu bugün FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacakmış. Ama boy aynasına baksa ayağını da görecek boynunu da görecektir. Yurtta Sulh Konseyi başarılı olsa ülkeyi kim yönetecekti. Mesela Kılıçdaroğlu böyle bir durumda görev alacak mıydı? FETÖ'nün cumhurbaşkanı, başbakanı kimlerdir?"

"İLKER BAŞBUĞ FETÖ'CÜLERLE MÜCADELEYİ LAYIKIYLA YAPMIŞ MIDIR?"

"TBMM’de değişiklik önergesi verenlere siyasi ayak demek hezeyandır. Asıl mücadeleyi kösteklemektetir. Sayın İlker Başbuğ malum iddialarda bulunmuştur. Gerçekten de gece yarısı verilen bir önergeyle siyasi ayak tartışması odaklanmıştır. MHP 2009'da ne demişse bugün de aynı noktadadır. FETÖ’nün siyasi yapısı önergeye imza atanları zan altında bırakılmasıyla geçiştirilemez. Bizim de bu değişiklikle ilgili çekincelerimiz bellidir. Fakat Sayın Başbuğ yanlış yerde iz sürmektedir. 2009’un Haziran ayındaki bir konuyu bugün yeniden kaşımasının bugün nasıl bir faydası olacaktır. Bu değişikliği FETÖ’ye bağlamak aşırı ve zorlama bir yorum değil midir? 26. Genelkurmay Başkanı görevdeyken FETÖ'cülerle mücadeleyi layıkıyla yapmış mıdır?" (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Akşener: Sayın Erdoğan; damadını çok beğeniyorsan şirket kur, onu batırsın

SONRAKİ HABER

İTÜ’de kantin fiyatlarını boykot eden öğrencilere uzaklaştırma cezası verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa