Erdoğan’dan Suriye açıklaması: Rejim güçlerini her yerde vuracağımızı ilan ediyorum
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan: "İdlib ve Soçi muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı ilan ediyorum."
Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
İdlib ile ilgili açıklamalar yapan Erdoğan, "İdlib’de rejim ve Ruslar ile rejimle birlikte hareket eden güçlerin doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Gözlem noktalarındaki ve diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde İdlib ve Soçi muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı ilan ediyorum. Suriye halkının özgürlük mücadelesi 82 milyon Türkiye insanının beka mücadelesidir" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Yeni Tehlike ve Tehditler Dairesi Direktörü Vladimir Tarabrin ise Moskova ve Şam'ın Suriye'de sivilleri hedef almadığını, saldırıların terörist oluşumlara yönelik olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün siyasi ayağı Tayyip Erdoğan'dır, herkes bilsin bunu" sözlerine de tepki gösteren Erdoğan, "FETÖ'nün en büyük siyasi ayağı Kılıçdaroğlu ve ekibidir" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
“ŞUBAT AYI SONUNA KADAR REJİMİ GÖZLEM SINIRLARIMIZIN GERİSİNE ÇEKMEKTE KARARLIYIZ”
“Bombalı araç saldırısında aralarında çocukların da olduğu 8 kişi öldü. Benzer tacizler diğer harekat bölgelerimizdeki sivillere de yöneltiliyor. Rus güçleriyle İran destekli militanlar sürekli sivil halka saldırıyorlar. Söze geline insan haklarını, sivil hassasiyetini ağızlarından düşürmeyenler tüm bu saldırılar karşısında derin bir sesliliğe gömülmüş durumdalar. Herkes gözünü kapasa sırtını dönse de Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır. İdlib’de rejim ve Ruslar ile rejimle birlikte hareket eden güçlerin doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Amaç bölge halkını sınırlarımıza doğru harekete zorlayarak sahayı boşaltmaktır. Bir süredir bu saldırılar doğrudan askerlerimizi hedef almaya başladı. Madem durum bu öyleyse biz de artık lafa değil sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz. Şubat ayı sonuna kadar rejimi gözlem sınırlarımızın gerisine çekmekte kararlıyız. Hiçbir oyalanmaya meydan vermeden bunu yapacağız. Bitmez tükenmez toplantıların sonuçlarını beklemeden hemen ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Bölgedeki muhalif gruplardan başı bozuk hareket ederek rejime saldırı muamelesi verenlere de artık tavizsiz davranacağımız mesajını verdik. Artık kimsenin provokasyonlarına göz yumacak değiliz. Gözlem noktalarındaki ve diğer yerlerdeki askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde İdlib ve Soçi muhtırası sınırlarıyla bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı ilan ediyorum. Suriye halkının özgürlük mücadelesi 82 milyon Türkiye insanının beka mücadelesidir. Eğer Suriye terör örgütlerinin ve ipi başkalarının elinde kukla rejimlerin elinde kalırsa bizim de burada güvenliğimiz tehdit altında kalır. Suriye güvende olacak ki biz de kendi evimizde rahat edelim. Türkiye’nin Suriye’de ne işi var diyenler, aslında terör örgütlerinin ne için Türkiye’de değil de Suriye’de olduğundan hayıflananlardır.”
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMASI
“Bugün bu ülkede FETÖ'nün en büyük siyasi ayağı Kılıçdaroğlu ve ekibidir. FETÖ'yü suç örgütü olarak ilan eden ve o MGK kararlarının altında imzası olan benim.
Kılıçdaroğlu ve ekibi omurgasızdır. FETÖ'ye diyet borçludur. Tek derdi şahsıma ve partiye zarar vermektir.
FETÖ mensupları tarafından hazırlanan dokümanlar Meclis'te CHP'liler tarafından sürekli gündemde tutuldu. Devleti FETÖ'den temizleme çalışmalarımızın hepsinde karşımızda hep CHP ve Kılıçdaroğlu'nu bulduk.
FETÖ'nün siyasi ayağı FETÖ'cülerin devirmeye çalıştığı siyasetçi midir, yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir?
Devleti FETÖ'den temizleme çalışmalarımızın hepsinde karşımızda hep CHP ve Kılıçdaroğlu'nu bulduk. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla CHP bu işin tam göbeğine yerleşmiştir. Kaset kumpasının dahi sorumluluğunu dahi bizim üzerimize yıkmaya çalışmıştır. Seni oraya getiren FETÖ, ne konuşuyorsun? 15 Temmuz'u 'kontrollü darbe' olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu'na bu aklı veren FETÖ.
Malum Genelkurmay Başkanı çıksın şunu söylesin: Biz şu kadar FETÖ'cü subayı ordudan ihraç ettik. Benim görevim değil. Genelkurmay Başkanını Savunma Bakanı yaparak sivilleşme sürecine girdiysek, sivilleşmenin anlamı budur.
15 Temmuz ile birlikte FETÖ'cüler büyük oranda TSK'dan temizlenmiş oldu. Vesayete, darbelere, cuntaya karşı verdiğimiz mücadelede dün de karşımızda CHP vardı, bugün de CHP var.
Adana’daki MİT TIR’larının durdurulması. Kılıçdaroğlu bu kumpası savcının görevi bu değil mi diyerek FETÖ’nün siyasi ayağı olduğunu bir kez daha göstermiştir. CHP’nin yayın organı gibi çalışan Cumhuriyet gazetesi bu operasyonu yürüten savcı görevden alınınca röportaj yapan MİT suç işledi başlığı atıyor. Genel Yayın Yönetmeni şimdi nerede? Almanya’da. Genel Başkanı başta olmak üzere CHP milletvekilleri kapatılan FETÖ’nün gazetelerinin binalarına giderek dayanışma gösteriler yaparak aynı zamanda siyasi ayağını belli etmiş oldular.
Kılıçdaroğlu sözde adalet yürüyüşünü aslında FETÖ’cüler için yapmıştır.”
"HER GÖSTERGE İYİYE GİDİŞE İŞARET EDİYOR"
"Kasım ayında 2,7 milyar dolar cari fazla elde ettik" diyen Erdoğan, "Ocak ayında otomobil satışlarında yüzde 100'ün üzerinde bir artış sağlandı. Her gösterge iyiye gidişe işaret ediyor" dedi.
Aynı zamanda Erdoğan, 2020'nin 'Patara yılı' ilan edildiğini duyurdu. (HABER MERKEZİ)