Pompalı tüfekle evin önünde bekleyene "haksız tahrik indirimi" uygulanmaz
Koruma kararına rağmen eski sevgilisinin pompalı tüfekli saldırısına uğrayan ve bir gözünü kaybeden Y.O'nun davasında sanık avukatları "tahrik indirimi" istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Eski sevgilisi hakkında defalarca koruma kararı almasına rağmen sokak ortasında vurulan ve bir gözünü kaybeden Y.O'nun istisnaftan dönen davasının üçüncü duruşması Ankara Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık Ömer Faruk A.’nın tahrik indiriminden yararlanmasını talebine yanıt veren Y.O’nun avukatı Nilay Nayman, “Somut durumda Ömer Faruk A., elinde pompalı tüfekle arabanın içinde ve evin önünde bekliyor ve ‘Hani sizi dağa kaçırıyordu’ denilerek indirim yapılamaz.Bunun adı tasarlamaktır, öç almaktır. Bu da cezayı ağırlaştırır” dedi. Dava 11 Mart 2020’ye ertelendi.
Eski sevgilisi tarafından şiddet gören, tehdit edilen ve defalarca koruma kararı almasına rağmen yine bir koruma kararı aldığı 26 Nisan 2016 tarihinde sokak ortasında vurulan Y.O, 22 kez ameliyat geçirmesine rağmen bir gözünü kaybetmişti. İstinaf Mahkemesi ise hem sanığa verilen cezayı hem de uygulanan haksız tahrik indirimini az bularak kararı bozmuştu.
İnsan Hakları Derneği (İDH), Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) de davaya müdahil olurken Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi de gözlemci olarak katıldı.
Geçen duruşmada olay yerinin kayıtlarını talep ettiklerini söyleyen Y.O’nun avukatı Gizem Özden, “HTS kayıtlarını detaylı olarak inceledik, olay saatinde Ömer Faruk A’nın orada olduğu belli zaten ama Berkcan A. ile Yunus Emre T.'nin bazı kayıtları eksik. Olay tarihi yok ve kayıtlar, 10 Mart 2016 tarihine kadar gönderilmiş. Olay günününü kapsamıyor. Bunlar için tekrar müzekkere yazılmasını ve CPRS kayıtlarının alınmasını talep ediyoruz" dedi. Avukat Emrah Yücel ise bilirkişideki görüntülü çekimlerin fotoğraflarla dosyaya sunulmasını ve bilirkişinin dinlenmesini istedi.
ÖZBAY’DAN Y.O’NUN AVUKATLARINA “AĞZINIZI BÜZE BÜZE HER CELSE AYNI ŞEYLERİ SÖYLÜYORSUNUZ”
“Katılanlar kadın haklarını koruyor, biz de erkek haklarını korumak istiyoruz bunun için konuşacağız” diye konuşmaya başlayan sanık avukatı Şevket Can Özbay, “Bunlar, hem sanık lehine ifade verenler için suç duyusunda bulunuyorlar, hem de HTS kayıtlarına itiraz ediyorlar” dedi. Y.O’nun avukatları kendilerine ithafen kullanılan “Bunlar” ve Şevket Can Özbay’ın kendilerine dönük sarf ettiği bu söylemlerin kayıt altına alınması isterken sanık avukatı Şevket Can Özbay yine kaba bir üslupla “Ağzınızı büze büze her celse aynı şeyleri söylüyorsunuz. ‘Bunlar’ demem hoşlarına gitmiyorsa ‘Şunlar’ diyeceğim” diye devam etti. Y.O avukatları tarafından yapılan itirazların hiçbir sonuç yaratmayacağını savunan Özbay, “O sırada Berkcan evdeydi. Çeşitli basına açıklamalarda bulunmuşlar, bunlarla ne amaçlanıyor bir sorun. Mahkemeyi akılları sıra baskı altına alacaklar” dedi. Berkcan A. ise olayın olduğu sırada evde uyuduğunu söyledi.
POMPOLI TÜFEKLE VURAN SANIĞIN TAHRİK İNDİRİMİNDEN YARARLANMASINI İSTEDİ
Delillerin toplandığını ve yargılamanın uzun süredir devam ettiğini söyleyen sanık avukatı Özbay, “İstinaf mahkemesinin kararı da açıktır. 4 senedir vuku bulan ve bir dizi ağır tahrik sonucu davranan sanığın haksız tahrik indiriminden yararlanması gerekiyor. Daha fazla içerde durması mağduriyete sebep olacak. İçerde kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz. Son derece pişmandır ve cezaevinden de tehditte bulunmamıştır” diye konuştu.
Sanık avukatı Yasemin Kılıç ise Ömer Faruk A.’nın yapılan haberler nedeniyle psikolojik olarak etkilendiğini savundu ve “Tutukluluk süresi artık koruma tedbiri talebini aşmıştır. Gerekirse her gün imza ile adli kontrol şartiyla tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
"KAMERA KAYDI İLE GÜNCEL SAAT ARASINDA HALA FARK VAR"
Y.O’nun avukatları, geçen duruşmada saldırının yaşandığı apartman önündeki olayda, apartman kameralarında 82 dakikalık fark olduğunu belirterek apartman yöneticisinin dinlenmesini talep etmişti. Y.O'nun avukatlarınca tanık olarak dinlenmesi istenen apartman yöneticisi S.Ş. mahkemede hazır bulunarak, “Olay günü apartmanda kamera kaydı yapılmaktadır. Kamera kaydını 40 gün kadar saklıyoruz. Kamera kaydıyla güncel saat arasında ben yönetimi aldığımda da fark vardı, sonrasında da var. Kamera normal saatten ileri saati gösteriyor. Tamir ve bakımı ile ilgili de hiçbir işlem yaptırmaya gerek duymadık” dedi.
Tutuklu olarak yargılanan ve SEGBİS ile bağlanan sanık Ömer Faruk A. "Ben artık izliyorum, ortaya attıkları yalan ile sizi ve herkesi uğraştırıyorlar. Binanın orda mobeseler, var bu kayıtlara inanmıyorlarsa onlara baksınlar. Ufak bir matematik hesabıyla önde olduğunu söyledikleri 82 dakikalık saat farkı, ortaya çıkıyor" dedi. Sanık Ömer Faruk A’nın yolladığı dilekçede ise “Allah’ın izniyle onların yalanı ortaya çıkacak. Ben, 4 yıldır içerde yatıyorum bunun göz önüne alınarak karar verilmesini talep ediyorum" ifadeleri yer aldı.
"HER SUÇA TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANMAZ"
Y.O’nun avukatlarından Nilay Nayman ise haksız tahrik indiriminin hukuka aykırılık barındırmaması gerektiğini ifade ederek, “Yoksa her türlü suç, haksız tahrik indirimine girer. Somut durumda Ömer Faruk A., elinde pompali tüfekle arabanın içinde ve evin önünde bekliyor. Ve ‘Hani sizi dağa kaçırıyordu’ denilerek indirim yapılamaz. Belirsiz, afaki, boş bir cümle ile kimse elinde pompalı tüfekle evin önüne gitmez. Bunun adı tasarlamaktır, öç almaktır. Bu da cezayı ağırlaştırır. Bu koşulda tahrik indirimin kesinlikle uygulanmamasını istiyoruz” dedi.
Ömer Faruk A.’nın tutukluluğunun devamına karar verilirken CPRS kayıtları istenmesi ve bilirkişinin dinlenmesi istendi. Dava, 11 Mart 2020’ye ertelendi. Verilen karar sonrası sanık Ömer Faruk A.’nın annesi, “Yatsın bakalım bir ay daha oğlum. Nasıl olsa aslanlar gibi besleniyor içeride” dedi. (Ankara/EVRENSEL)