14 Şubat 2020 12:15

ODTÜ öğrencileri Elazığ için toplanan yardımları depremzedelere ulaştırdı

ODTÜ öğrencisi Bilgesu Kiper: Deprem bölgesindeki yaşam koşulları ve bu bölgedeki çadırlarda yaşayan insanların söylediklerinden bizim gördüğümüz, yıkıcı olanın deprem kadar yoksulluk olduğuydu.

Fotoğraf: Evrensel

GÜNCEL

Paylaş

Bilgesu KİPER
Ankara

Elazığ’da gerçekleşen 6.8 büyüklüğündeki depremden sonra ODTÜ öğrencileri olarak, “ODTÜ Dayanışma İçin Ayakta” şiarıyla kampanya başlattık. Kampanya sürecinde farklı topluluklardan öğrencilerin, akademisyenlerin ve emekçilerin katkılarıyla topladığımız malzemeleri hafta sonu Elazığ’a götürüp ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.

Depremin gerçekleştiği ilk günden beri Türkiye’nin dört bir tarafından Elazığ’a ulaşan malzemelere rağmen, gittiğimiz çadır bölgelerinde karşılaştığımız tablo ihtiyaçların giderilemediği oldu. Yıkılmış evlerinin karşısında, soğuk hava koşullarında altı toprak çadırlarda yaşayan ailelerin hâlâ battaniye, çocuk kıyafeti, bebek bezi gibi malzemelere ihtiyaçları var. Çadır aralarındaki sohbetlerimizde depremzedelerin, yardım malzemelerinin eşitsiz dağıtıldığı, herhangi bir devlet kurumunun ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmadığı yönünde şikayetleri oldu. Gittiğimiz çadır alanlarının birinde depremzedeler, depremin olduğu günden beri yalnızca iki kere gıda yardımının gerçekleştiğini anlattı. Çadır bölgelerinde seyyar tuvaletlerin az olması nedeniyle, insanlar ihtiyaçlarını tedirginlikle gittikleri aşırı riskli sınıfındaki evlerinde gideriyor.

AİLELERİNİ BIRAKIP ÜNİVERSİTEYE DÖNEMEMİŞLER

Okullar açıldığında hangi maddi güçle okula gideceğini; defter, kalem, kitap gibi ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını bilemeyen ortaokul-lise öğrencileri ve sömestirde tatil için Elazığ’a dönüp, ailesi sağlıksız koşullarda yaşarken okuluna dönmek istememiş üniversite öğrencileri de yıkımdan etkilenenler arasındaydı. Deprem bölgesindeki yaşam koşulları ve bu bölgedeki çadırlarda yaşayan insanların söylediklerinden bizim gördüğümüz, yıkıcı olanın deprem kadar yoksulluk olduğuydu.

KADIN DEPREMZEDELER, YARDIM EKİBİNDEKİ KADINLARIN GELMESİNİ BEKLİYOR

Kadın depremzedeler, kendilerine özgü ihtiyaçları için yardım malzemelerini dağıtan kadın görevlileri beklemek zorunda kalıyor. Yardım malzemelerinin dağıtımı esnasında dağıtımı yapan erkeklerden kendilerine özgü ihtiyaçlarını istemeyi ayıp karşılayan kadınlar, ihtiyaçlarını ancak dağıtımı yapan ekipteki kadınların çadır çadır gezmesiyle edinebiliyor.

YARDIMLAR GÜNÜ KURTARIYOR

Elazığ’da depremden etkilenmiş insanların ihtiyacı, yalnızca battaniye, çatır, kıyafet değil. Devlet tarafından yapılmış güvenli yaşam alanları olmadıkça, deprem bölgesinde ücretsiz sağlık, ulaşım, eğitim imkanları yaratılmadıkça, bu yardımlar bölgede yaşayan insanların birkaç gününü kurtarmaya yetiyor. Yalnızca Elazığ değil, Türkiye’deki bütün deprem bölgelerinde depremin sebeplerine, deprem anında ve sonrasında yapılması gereken müdahalelere dair halkın bilinçlendirilmesi noktasında devlet kurumları, belediyeler sorumluluk almadıkça deprem gibi doğal afetlerin getirdiği yıkım da büyük oluyor.

NE YAPACAĞINI BİLEMEME ÖFKEYİ ARTIRIYOR

Deprem bölgesinde devlet kurumlarının koşulları düzeltmek için çalışmaması; depremzedelerde, ne yapacağını bilememe haliyle birlikte öfkeyi de büyütüyor. Çadır bölgesinde yaşayan 4 bin kişi ve kavşaklarda, merkezi alanlarda kurulmuş çadırlarda yaşayan depremzedeler ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyor.

Tüm bu koşulları birlikte değerlendirdiğimizde, ODTÜ başta olmak üzere tüm üniversitelerde ilgili bölümlerde bulunan akademisyenlerin deprem ve benzeri doğal afetlerin öncesinde sorunların özüne dair halkı bilgilendirmek, depremin oluşturduğu yıkımın nedenlerini halka tüm gerçekliği ile açıklamalıdır. Büyükşehir belediyesi ve valilik başta olmak üzere ilgili kurumların bu kapsamda deprem sonrası buluşma noktalarını düzenlemek, gerekli bilgilendirmenin yapılmasını sağlamak ve önlem almak üzere en acil şekilde sorumluluk alması gerekiyor.