Intern doktor ne iş yapar?

Mersin Üniversitesi Hastanesinden Intern Doktor

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi (MEÜTF) son sınıf öğrencileri şu sıralar bu soruyu düşünmeden edemiyor: Biz şimdi neyiz? Evet, intern doktorlarız; ama ne iş yaparız, nerde bulunuruz bilmiyoruz.

Hastanede kalıplaşmış intern doktor işleri var ve onları yapıyoruz. Peki bu işler gerçekten intern doktor işi midir bilmiyoruz. Sadece yaptığımız işlerin mesleğimize ve eğitimimize bir katkısı olmadığını biliyoruz. 

Bu işlerden bahsedecek olursak; hasta sonuçlarının hasta odalarına dağıtılması, eğer yazıcı kağıdı bitmişse kağıt peşinde koşmak, hemşirelerin alacağı kanların barkodunu basmak, muayene masasının peçetesini değiştirmek, saatlerce pansuman yapmak, bazı bölümlerde kan alacak hemşirenin asiste edilmesi ve alınan kanların taşınması, koroner anjiografide sadece rapor yazıcısı olarak kullanılmak gibi eğitim ve öğretim sürecimize katkısı olmayacak işleri yapıyoruz. Bu işleri aksatma durumunda ceza nöbeti veya stajdan kalmak ile tehdit edilip mobbinge maruz kalıyoruz. Bütün bu işleri çekip çevirirken nöbette yatacak yatak bile bulamayıp sedyelerde yatıyoruz.

Bu sıkıntılardan haberdar edilen MEÜTF dekanlığı imkansızlıklardan ve bir intern yönergesi olduğunu, onu okuyup sıkıntıları bölüm başkanlarına söylememizi önerdi. Peki bizim yönergemiz nasıl? Şaka gibi! Yönergenin bir maddesinde “acil ve gerekli durumlar” sözlerinin altı çizili. Bölüm başkanlarına sıkıntılardan bahsedince “Eee bunlar acil ve gerekli durum işleri” derse yönergemizin boş bir kağıt sayfasından farkı kalır mı?

Bütün bu sorunlar sonucunda, intern hekimler olarak MEÜTF dekanlığına tüm sorunlarımızı içeren 20 maddelik bir rapor ve çözüme dair birkaç öneri yazarak taleplerimizi iletme kararı aldık. Ortak taleplerimizi onlarca kağıtla ile dekanlığa ilettik. Birbirinin sadece ismini bilen hekim adayları, ortak talepler etrafında aynı masada oturup kararlar aldı ve birlikte hareket etti.

Dekanlığı iletilen sorunlar ve bu sorunlara karşı bizim taleplerimiz ise şöyleydi: Internlik yönergesi düzenlenmeli ve görev sınırlarımız net şekilde çizilmeli. Hasta bakıcı hemşire ve sekreter açığını intern hekimler kapatmamalı, gerekli istihdamlar sağlanmalı. Angarya işler yerine bilimsel eğitim ve uygulamalarla eğitimimiz tamamlanmalı. 

Ancak aramızdan iki gönüllünün dekanlıkla yaptığı iki saatlik görüşmeden yönergeye dair hiçbir değişim olmayacağı bilgisini ve dekanlığın anabilim dallarıyla tek tek görüşeceği sözünü aldık. Ancak birkaç sorumlu hocamızla sözlü bir şekilde yapılacak görüşmelerin ne kadar işe yarayacağı ise büyük bir soru işareti. Bu soru işaretini ise bu hafta dekanlıkla yapılacak ikinci görüşmeye kadar gideremeyeceğiz sanıyorum.