17 Şubat 2020 00:55

Aliağa limanlarında patron rekor kırıyor, işçiler düşük ücret ve baskıyla çalışıyor

Liman-İş'in SOCAR ile yürüttüğü toplu sözleşme süreci arabulucuya gitti. SOCAR Holding yöneticileri, işçilere “İş yapamadık” diyerek düşük zam dayatırken gerçekler hiç de öyle görünmüyor.

(Arşiv) | Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Turan KARA
İzmir

Aliağa’da gelişen liman işletmeciliği, patronlar açısından her geçen yıl istatistiklere altın yaldızlarla yansıyor; zenginlik göstergelerindeki hanelere yenileri ekleniyor. Bu ışıltının ardında ise patronların sendikalaştığı için işten attığı, iş kazasında sakatlandığı halde hastaneye gidecek araç bulamadığı için geceyi konteynerde geçiren, taşerona geçirilerek ücretleri düşürülen, asgari ücrete mahkum edilen işçiler var.

Aliağalı liman işçileri Nemport, TCG-EGE, İDÇ, SOCAR limanlarında daha önce görülmemiş bir hızla sendikalaştı. İşçilerin tercihi Liman-İş Sendikası oldu. Ancak işçiler henüz sendikalaşmanın pratik bir faydasını göremediklerini düşünüyor.

Liman-İş’in Aliağa’da ilk yetkiyi aldığı ve toplu sözleşme yaptığı işletme APM Terminal oldu. Ancak sözleşme sonrası APM’nin işletme yetkisini SOCAR satın aldı. Bunun üzerine işçiler ve Liman-İş şimdi de SOCAR ile toplu sözleşme masasına oturdu.

KRİZİ ÖNE SÜREN SOCAR SADAKA ZAMMI ÖNERİYOR 

APM Terminal işçileri, ‘büyük’ ve ‘kurumsal’ bir şirkete geçmelerinden dolayı koşullarının düzeleceği umudunu taşıyordu. Ancak SOCAR Holdingin işçilerin toplu sözleşme hakkı olan üçüncü yılda vardiya zammı hakkını reddetmesi üzerine umutlar çok çabuk boşa düştü. 

Sürmekte olan toplu sözleşme sürecinde ise işçilerin taleplerini görmezden gelen patronun, resmi enflasyon rakamlarının bile altında öneri sunduğu söyleniyor. İşçiler ücretlerinin çok düşük olduğunu ve gerçek enflasyona göre hareket edilmesi gerektiğini ifade ediyor. 

“Sendikasiz işyerlerinden bile düşük ücret alıyoruz neredeyse. Üstelik SOCAR Holding’e bağlı çalışıyoruz. Teşvik ve vergi muafiyetleri diğerlerinden daha fazla ve büyük bir şirket. SOCAR Holding işçileri nasıl çalışıyor ve ücret alıyorsa biz de öyle almalıyız. Ama SOCAR Holding olduğunu hissettigimiz tek nokta katı disiplin uygulamaları oluyor” diyor limanda çalışan işçiler. 

PATRONUN GEREKÇELERİ DOĞRU DEĞİL

Patronun sefalet zammı dayatması nedeniyle süreç arabulucuya gitti. SOCAR Holding yöneticileri, işçilere “İş yapamadık” diyerek düşük zam dayatırken gerçekler hiç de öyle görünmüyor.

Şirketin kriz bahanesini işçilerin anlatımları yalanlıyor. İşçiler, Nemport ve TCG-EGE’nin gemi başına 50 dolar alırken; SOCAR’ın 80 dolara çalıştığını söylüyor. İstatistik Enstitüsü ile Ulaştırma Bakanlığı verileri ve Aliağa Ticaret Odasının açıklamaları da SOCAR Holdingi yalanlıyor.

13 ŞUBAT’TAKİ GÖRÜŞMEDEN SONUÇ ÇIKMADI 

13 Şubat Perşembe günü sendika yetkilileri işverenle bir görüşme daha yaptılar. Bu görüşmede de anlaşma sağlanmadı ve toplu sözleşme sürecinde arabulucu aşamasına geçildi. Görüşmelerde SOCAR Holdingin yüzde 9 ücret artışı önerdiğini öğrendiklerini belirten bir işçi “Bu zam oranı hiçbir kaybı karşılamaz. Kaldı ki skala düzenlemesi, vardiya zamları, ikramiyeler, sosyal haklar gibi hala verilmeyen haklarımız var. Sendika aydınlatıcı bir açıklama yapmıyor. SOCAR sözleşmenin uzamasını istemiyormuş, bu sene sorun olmadan bitmesini istiyormuş deyip duruyorlar. Eğer böyle, yüzde 9 falan zam, vardiya, ikramiye, sosyal haklar olmadan biterse bizim için sorun. Çünkü almamız gereken haklarımız var. Arabulucudan da sonuç çıkmazsa grev süreci başlıyor” dedi. 

APM TERMİNAL İŞÇİLERİ TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİNİ TARTIŞTI

Sözleşme sürecinin tıkanma noktasına gelmesi, patronun düşük zam dayatmasını kabul etmeyen APM Terminal işçilerini ciddi şekilde kaygılandırıyor.

Öncelikle, hazırlanan taslak teklifin kendilerine sunulmaması, işçilerin sendikaya karşı mesafeli durmasına neden oldu. İşçiler taslak metnin detaylarını ancak görüşmeler başladıktan sonra öğrenebildi. Görüşme süreciyle ilgili Genel Merkez tarafından yeterli bilgilendirme yapılmamasıyla birlikte, Liman-iş Aliağa Temsilciliği ve işyeri temsilcileri işçilerle toplantı yaparak toplu sözleşme sürecini değerlendirdi.

Toplantıda iş tanımlarının belirlenmesi, iş güvenliği tedbirlerinin artırılmasıyla ilgili taleplerini dile getiren işçiler, en çok ücret eşitsizliğinden yakındı. En düşük ücretle çalışan işçilerin asgari ücret seviyesinde kaldığını belirten işçiler, çıplak ücretlerinin en düşük 3200 TL civarında olmasını istiyor. Vasıf, eğitim, kıdem ve yapılan işin niteliği nedeniyle ücret farklılıklarının olabileceğini söyleyen işçiler, ancak mevcut farkın uçurum boyutunda olduğuna dikkat çekiyor ve bu uçurumun giderilmesini istiyor. En düşük ücrete yapılacak düzeltmeyle birlikte skala düzenlemesine gidilebileceğini ve bütün ücretlerin kayıpları telafi edecek bir düzeyde artması gerektiğini belirten işçiler, sendikanın da taleplerinin arkasında durması gerektiğini söyledi. 

Toplu sözleşmenin ‘işyerinde sendika olduğunu hissettirecek’ bir noktada imzalanması gerektiğini vurgulayan işçiler, sendikanın gerekirse grevi örgütlemekten de kaçınmaması gerektiğinin altını çiziyor.

İşçilerin en çok tepki duydukları nokta ise en başından bu yana sendikanın süreci işçilerle birlikte örgütlememesi; neredeyse 60 günlük sürenin bitecek olmasına rağmen yeterli bilgilendirme yapılmaması ve mücadelenin örgütlenmemesi.

Değerlendirme toplantısından ortaya çıkan en belirgin sonuçlardan biri de görüşmelerden ne çıkarsa çıksın, işçilerin ekonomik ve sosyal hakları için mücadeleye istekli olması.

ALİAĞA LİMANLARI 2019’DA REKOR KIRDI

Aliağa limanlarındaki ihracat ve ithalat başarısı, yük ve gemi hareket istatistiklerine yansıdı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilere göre, 2019 yılında Aliağa limanlarında toplam yük elleçlemesi (malzemelerin yüklenmesi, taşınması ve boşaltılmasını) 65 milyon 799 bin tona ulaşarak tarihin rekorunu kırdı

2018 yılında 944 bin TEU olan konteyner yük hareketleri ise 2019’da toplam 1 milyon 132 bin TEU’ya ulaştı. 2019 yılında toplam 5 bin 132 gemi hareketi yaşandı. Aliağa, İzmit’ten sonra Türkiye’nin en yoğun ikinci limanı oldu.

EGE’DE İHRACATIN YÜZDE 55’İ ALİAĞA’DAN

Aliağa limanlarının 2019 verilerini değerlendiren Aliağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertürk, limanların yalnızca bölgenin değil, ülkenin dış ticaret merkezi olma rolüne soyunduğunu ifade ederek, bunu sadece şirket yöneticilerine mal ediyor ve işçilerin üzerindeki yüke hiç değinmiyor. Ertürk şöyle anlatıyor: “Ege Bölgesi’nin 26.5 milyar dolar olan toplam ihracatının yüzde 55’i, Aliağa limanlarından gerçekleşiyor. 16.9 milyar dolar olan Ege Bölgesi ithalatının ise yüzde 48.9’u Aliağa’dan gerçekleşiyor. Türkiye’nin 374 milyar dolar olan dış ticaret hacminin yüzde 6.1’i Aliağa’dan gerçekleşiyor. Aliağa tek başına 23 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine sahip. İthalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda 6.5 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek Aliağa ülke ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Aliağa, gerek sanayideki üretim başarısı ile gerek limanlardaki ticarete olan büyük katkısı ile yalnızca İzmir veya Ege Bölgesi için değil, ülkemizde de stratejik bir konuma sahip” dedi.

OTOYOLLAR SONRASI İLGİ ARTTI

Kara, deniz, demiryolu ulaşım ağlarının odağında yer alan Aliağa limanlarının, İzmir ve Manisa başta olmak üzere, Batı Anadolu’nun dünya ticaretine açıldığı bir nokta haline geliyor. Bu durum tüccarların zenginleşmesi demek olurken işçilerin de iş yükünün artması ve yoksullaşmasının sürmesi demek olacak. Şu an liman iş kolunda en kötü koşullarda çalışan ve en düşük ücreti alan liman işçileri Aliağa bölgesi işçileri.

ALTO Başkanı Ertürk ise “Deniz yolu taşımacılığında bu bölgeyi kullanan Batı Anadolu’daki ihracatçılarımız ile ithalatçılarımıza düzenli, gecikmesiz seferler ile çalışabilmeleri, ayrıca ithalatçılarımıza aynı gün içerisinde mallarını limandan çekebilme imkanları sunulduğundan dolayı Aliağa limanları tercih ediliyor. Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolu ile İzmir-İstanbul otoyolunun yapımının tamamlanarak devreye girmesi Aliağa’nın lojistik gücüne güç kattı. Söz konusu ulaştırma yatırımlarının da tamamlanmasıyla Aliağa’ya yatırımcıların ilgisi de artmış durumda” diye konuşarak kendilerine tanınan imkanlar ile övünüyor.

ÖNCEKİ HABER

Gezi, bir demokrasi bildirisidir

SONRAKİ HABER

Yeşilsoğan hasadı başladı: Çocuklarımız için mücadele ediyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa