"FETÖ'nün siyasi ayağı" tartışması: Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a 5 kuruşluk dava açtı
"FETÖ'nün siyasi ayağı Erdoğan'dır" açıklaması nedeniyle Erdoğan tarafından hakkında 500 bin liralık dava açılan Kemal Kılıçdaroğlu 5 kuruşluk karşı dava açtı.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Meclis grup toplantısında yaptığı "FETÖ'nün siyasi ayağı Erdoğan'dır" konuşması nedeniyle 500 bin liralık tazminat davası açmasının ardından Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a 5 kuruşluk dava açtı.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, dava dilekçesini Ankara 19'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sundu. Dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun “FETÖ’nün siyasi ayağı Erdoğan’dır” açıklamasına ilişkin ispat hakkının da kullanılacağı vurgulandı.
"ERDOĞAN PİŞMAN OLACAK"
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre 113 sayfalık dava dilekçesinde şu değerlendirmeler yer aldı:
“Yeri gelmişken FETÖ Terör Örgütünün gelişip büyümesine, devleti ahtapot gibi sarmalamasına, devletin en kritik konumlarına yerleşmesine ve maddi olarak hayal edilemeyecek varlıklara sahip olmasına en fazla katkı veren siyasinin davacı Recep Tayyip Erdoğan olduğu gerçeğinin ispatlanmasının çalışılmasına dahi gerek olmadığını düşünmekteyiz! Zira bu konuda kamuoyunda tam bir inanç bulunmaktadır! Bu olgu tamamıyla görünür gerçeklik kapsamında da kalmaktadır. Nitekim bu gerçekliğin farkında olan davacı Recep Tayyip Erdoğan dahi, işlemiş olduğu bu suçların altında ezilerek, suçunu ikrar etmiş ve (FETÖ Terör Örgütüne yaptığı yardımlara yönelik olarak) ‘ne istediler de vermedik’ cümlesini kurmuştur! Dolayısıyla kralın çıplak olduğunun ifade edilmesi yanlış olmayacaktır! Bu nedenlerledir ki, davacı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu davayı açtığına pişman olacağına eminiz! FETÖ Terör Örgütünün, Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağına basmasından, daha ötesi işlediği suçları açığa çıkarmasından sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın; FETÖ ile mücadeleye girmiş olması önceden FETÖ’ye yaptığı yardımlardan, onlarla işbirliği yapmasından kaynaklı sorumluluğunu ve işlemiş olduğu suçlarını ortadan kaldırmaz!”
Dilekçede, iddialar konusunda İlker Başbuğ, Işık Koşaner, Abdüllatif Şener Kadir Özbek, Ali Suat Ertosun, İlhan Cihaner, Celal Ülgen’in tanık olarak dinlenmesi istendi. Bu kapsamda mahkemeden delil toplanması amacıyla 38 talepte bulunuldu. Talepler arasında, “Kamuoyuna ilk haliyle sayısı açıklanan toplamda 215 bin 92 kişilik ByLock listesinin eksiksiz olarak MİT’ten ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından ve Emniyet’ten getirtilmesini talep ediyoruz” istediği de yer aldı.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, 11 Şubat tarihli CHP Grup toplantısında, "FETÖ'nün siyasi ayağı" hakkında yaptığı konuşmasında 20 soru ve 20 cevap vermişti.
Kılıçdaroğlu, "FETÖ’nün faaliyetleri devlet tarafından izleniyor muydu?" sorusuna "Cevabı çok açık: Evet, izleniyordu. Eskiden beri izleniyordu. Benim bildiğim son rapor 3 Nisan 1991 tarihli MİT raporu, Fethullah Gülen hareketinin CIA’yle ilişkilerini o raporda yazmışlar ve dönemin iktidarına da sunmuşlar" ifadelerini kullanmıştı.
"Milli Güvenlik Kurulu 'FETÖ’yle mücadele edilmeli, gerekli önlemler alınmalıdır' diye bir karar aldı mı?" sorusunu soran Kılıçdaroğlu devamında "Evet, yapıldı. 25 Ağustos 2004 tarihinde 481 sayılı karar, o kararın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır değerli arkadaşlar, bu da Milli Güvenlik Kurulunun kararıdır" demişti.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında "1991'deki MİT raporunda FETÖ hareketinin CIA ile olan bağlantısı ilgili birimlere aktarılmış, MİT FETÖ'yü düzenli olarak izlemiştir. FETÖ'cüleri toplu olarak yerleştirme sadece Yargıtay ve Danıştay'da mı oldu? Hayır, orduda da oldu. Üstelik 17-25 Aralık'tan sonra oldu. Generalliğe yükselmek için bekleme sürelerini düşürdüler.
Erdoğan'a ve partisine destek veren partiye de söylemek isterim. Ülkeye bağlılığınızı başka parti üstünden yapıyorsanız, ben sizin milliyetçiliğinizi de sorgularım.
FETÖ'nün önünü açan siyasi otorite FETÖ'nün siyasi ayağıdır. Devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır" ifadeleri yer almıştı. (HABER MERKEZİ)