18 Şubat 2020 00:35

Dr. Özpek: Türkiye, İdlib'de Rusya ile asimetrik ilişkisinin bedelini ödüyor

Siyaset Bilimci Dr. Burak Bilgehan Özpek ile İdlib krizini konuştuk. Suriye politikasındaki tutarsızlığa dikkat çeken Özpek, bunun iç politikadaki iktidar tutkusundan kaynaklandığını belirtti.

Fotoğraf: Uğur Can/DHA (Arşiv)

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

İdlib’le ilgili gelişmeleri değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Burak Bilgehan Özpek, AKP’nin 2011’den beri Suriye’ye yönelik politikasında bir tutarlılık olmadığına vurgu yaptı. Bu tutarsızlığın hükümetin iç politikadaki iktidar tutkusundan kaynaklandığını belirten Özpek “Türkiye Rusya ile girdiği asimetrik ilişkilerin, bunun ABD ile olan ilişkisini zayıflatmasının ve Esad yönetimini muhatap almayan politikasının bedelini ödüyor” dedi.

Suriye’nin İdlib kenti için Ankara ile Moskova arasında ‘diplomasi’ trafiği askeri sevkiyat gölgesinde sürüyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burak Bilgehan Özpek’le, İdlib’deki gelişmeleri konuştuk. Türkiye Suriye konusunda 2011 senesinden beri tutarlı bir politika izlemedi ve sürekli dönüşen, değişen bir yaklaşıma sahip olduğuna dikkat çeken Özpek, şu değerlendirmede bulundu: “Bu tutarsızlık hem hükümetin iç politikadaki iktidar tutkusundan kaynaklandı hem de sistemin büyük güçlerinin değişen politika ve eylemlerinden etkilendi. Bu süreçte değişmeyen tek şey, Esad yönetimi ile barışmayı reddetmek oldu. Bu reddediş aslında AKP’nin iç politikadaki İslamcı kimliğinin, daha doğrusu kimliğinin İslamcı boyutunun, bir nişanesi oldu adeta. Esad konusundaki bu takıntı 15 Temmuz sonrası benimsenen politikayı da hakim kıldı. Çünkü Türkiye, Suriye politikasını YPG/PYD ile mücadele etmek, Suriye’de olabildiğince fazla bölgeyi kontrol etmek ve bunun yaratacağı milliyetçi heyecanı iç politikada kullanmak üzerine kurdu. Ancak bunu yapabilmesi için, Rusya ile müzakere etmek ve anlaşmak zorundaydı. Geçtiğimiz 4 yılda, Rusya ile ilişkiler gelişti ve bu ilişkiler Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerini de oldukça zedeledi. Yani Türkiye’nin 7 Haziran ve 15 Temmuz sonrası kurguladığı politika, Rusya ile yakınlaşmayı, Kürtler ile çatışmayı, ABD’den uzaklaşmayı getirdi.”

"TÜRK ASKERİ VARLIĞI MEŞRULUK SORUNU YAŞADI"

Türkiye’nin yaptığı diplomaside Esad yönetimini tanımama ayağının eksik kaldığını düşünen Özpek, bu durumundan Türkiye’nin sıkıntı çektiğini belirterek şunları söyledi: “Barış Pınarı’ operasyonu Kürtlerin Esad ve Rusya ile yakınlaşmasıyla sonuçlandı. Zira, Türkiye, Rusya’nın önceliğinin Şam yönetiminin egemenlik sahasını genişletmek olduğunu kavramak istemedi ve ABD’den uzaklaştıkça Rusya’nın gözündeki değeri azaldı. Hemen ardından başlayan İdlib operasyonu ise Rusya ile kurulan ilişkinin ne denli zayıf olduğunun altını çizdi. Zira, Türkiye, 2018 eylülünde imzaladığı İdlib Anlaşması’nın hükümlerine uymamakla itham edildi. Üstelik bu anlaşma Ankara ve Moskova arasında imzalandığı için yani Şam’ın imzası olmadığı için Türk askeri varlığı meşruluk sorunu yaşadı. Kısacası, Türkiye Rusya ile girdiği asimetrik ilişkilerin, bunun ABD ile olan ilişkisini zayıflatmasının ve Esad yönetimini muhatap almayan politikasının bedelini ödüyor. Günün sonunda, Esad ve Kürtlerle kanlı bıçaklı, ABD ve Rusya ile de oldukça mesafeli bir noktada buldu kendisini.”

{{396995}}Rus

ÖNCEKİ HABER

Siyasetçi ve Yazar Mahmut Alınak tutuklandı

SONRAKİ HABER

Dersim’de iptal edilen HES projeleri yeniden dava konusu yapılmayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa