Aşı karşıtlığı yükseliyor!
Türkiye’de son 6 yılda aşı yaptırmayan ailelerin sayısının 183’ten 23 bine çıktığı belirtiliyor.

Fotoğraf: Pixabay
İLGİLİ HABERLER

Aşı karşıtlığı artıyor bakanlık sessiz

Aşı karşıtlığı toplum sağlığını tehdit ediyor
Ege SÜRMELİ
Barış GÜLMÜŞ
Çukurova Üniversitesi
Türkiye’de son 6 yılda aşı yaptırmayan ailelerin sayısının 183’ten 23 bine çıktığı belirtiliyor. Veriler üzerinden bakılırsa aşı karşıtlığı 6 yılda neredeyse 130 katına çıkmış. Peki, aşı karşıtlığı neden böylesine artış gösteriyor ve bunun temelini hangi gerekçeler oluşturuyor? Bu ve benzeri soruları Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesindeki arkadaşlarımızla konuştuk.
MEB’İN VERDİĞİ BİR DERS OLMALI!
Geleceğin doktorlarından Yankı, “Aşılar çok önemli hatta şart. Özellikle bebeklik zamanında yapılanlar. İleride hastalıklar gelip çatıyor, sonra da yakınmaya başlıyorlar” diyor.
Eren ise şunları söylüyor: “Aşıyı reddedenlerden bazıları sırf popüler olmak için şarlatanlık yapan kişiler. Aşının yan etkileri için önlem alınıyor, aşının artıları eksilerine göre çok daha fazla. Hatta aşının uygulanmasının nasıl artacağı üzerine konuşmalıyız. İlaç tekelleri üzerinden karşı çıkıyorlarsa bu işi devlete bağlayıp, kamulaştıracaksın. Böyle olmazsa bunun önüne geçemeyiz. İnsanları bilinçlendirmek için bence birinci sınıftan itibaren Milli Eğitim Bakanlığının verdiği bir ders olmalı. Deprem olur aşı olur bu gibi konularda ders verilmeli, herkes çocukluktan bilinçlendirilmeli.”
KORUNMAK VARKEN NEDEN HASTA OLALIM?
Tıp öğrencisi Tuğçe aşı karşıtlarının toplum sağlığını da riske attıklarını belirterek, “Aşı olmayanlar diğerlerini de etkiler. Aşı yüzde 100 bir korunma sağlamıyor maalesef. Ama bir hastalıktan korunmak varken neden hastalığı geçiresin ki? Hepatit-B mesela. İlerlerse karaciğer kanserine hatta ölüme kadar yolu var, neden böyle bir riskle yaşayalım” diyor.
Kübra ise “Giydiğimiz kıyafetlerden, tükettiğimiz yiyeceklere kadar birçok şey birkaç tane tekelin elinde. Biz bunları giymiyor muyuz, tüketmiyor muyuz? Genel olarak bir koruma varsa bunu uygulamak gerekiyor. İkna edici konuşmalar hazırlamalıyız. Somut verilerle bilgilendirici, açıklayıcı etkinlikler yapmalıyız. Sosyal medyayı ve televizyonu buralarda kullanmalıyız. Mesela bir zamanlar ‘doktorlar’ dizisinde organ bağışı sahneleri çok gösterildiği dönem Türkiye’de de organ bağışı artmıştı” diyor.
Diş Hekimliği öğrencileri olarak bizim de eklemek istediğimiz birkaç nokta var elbette. Bilim insanları aşı üzerinde tartışırken ‘Aşı olmalı mı, olmamalı mı?’ sorusu üzerinde tartışmıyor. Aşının yan etkilerinin nasıl azaltılabileceğine, aşının nasıl daha yaygın bir şekilde kullanılabileceğine ilişkin tartışmalar yürütülüyor. Aşının sağlık alanındaki etkisine ilişkin herhangi bir şüphe söz konusu değil. Kapitalist sistemin işleyişi düşünüldüğünde aşıların büyük şirketler tarafından üretilmesi aşılara karşı olmak için bir gerekçe olmamalıdır. Yapılması gereken, insanların aşı olmaması için değil, tam tersine, aşıların gelişmiş-gelişmemiş tüm ülkelere kolaylıkla temin edilebilmesi, ücretsiz şekilde yapılması için mücadele etmektir. Mücadele etmek derken çok kapsamlı bir şey söylediğimizin farkındayız. Kapitalist düzen son bulmadıkça toplumun sağlık hizmetine ulaşmadaki sorunlarının tamamının çözülmeyeceğini de biliyoruz ama sağlık öğrencileri olarak somut birkaç şey de önermek istiyoruz.
■ Üniversitelerdeki -başta sağlıkla ilgili kulüpler olmak üzere- çeşitli öğrenci birlikleri olarak aşının önemini anlatan, gerektiğinde alanında uzman kişilerin anlatımına başvuran etkinlikler düzenleyebiliriz.
■ Aşıları ve önemini açıklayan teşvik eden el ilanları oluşturup çevremizde yaygınlaştırabiliriz.
■ Toplumsal farkındalık açısından halkta bir farkındalık, bir bilinç sıçraması yaratacak altyapısı olan bir eğitim sistemi istemeliyiz.
Evrensel'i Takip Et