Ford’da 180 işçi atıldı
Tüm işyerlerinde uygulanır hale gelen, 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı iş yasası ile çalışma hayatımıza giren belirli süreli iş sözleşmesi ya da en bilinen haliyle sözleşmeli çalışma. 3 ay, 4 ay, 6 ay… İşyerinin ihtiyacına göre belirli süreli iş sözleşmesi ile işe başlayan genç iş&cc
4857 sayılı İş Yasası’nın yasalaşmasıyla birlikte Ford Otosan’da da uygulanır hale gelen belirli süreli iş sözleşmesi ile işçiler 6 ay çalıştırılıyor, bu 6 ayın ardından az sayıda işçi kadroya alınırken diğerleri ise işten çıkarılıyor. Ford’da 30 Ekim ve 31 Ekimde devam eden çıkarmalarla 180 sözleşmeli işçinin işine son verildi. 30 Ekim gecesi saat 02.30’da ustabaşılar tarafından isimleri tek tek okunarak çağrılan işçiler 30’arlı gruplar halinde özel güvenlik görevlileri eşliğinde fabrika dışına çıkarıldı. Gece 02.30’dan 04.00’e kadar çıkış kapısında bekletilen işçiler servislerle evlerine gönderildi. İşten çıkarmalar ertesi gün de devam ederken çıkarılan işçi sayısı 180’e ulaştı.
SABAHA KARŞI İŞTEN ATMA
Gecenin bir vakti işlerine son verilen, saatlerce çıkış kapısında bekletilerek gece 04.00’te evlerine gönderilen işçiler ve aileleri ise bu duruma hayli tepkili. 27 yaşındaki oğlu Sercan Avcı’nın da 31 Ekimde işine son verildiğini söyleyen 38 yıllık tersane işçisi Mehmet Tahir Avcı öfkeyle “Böyle çalışma düzeni, böyle yasa mı olur” dedi.
Baba Avcı “Yaş 30’a geldi dayandı. Bu çocuk bu şartlarda kendine nasıl gelecek kuracak. Sadece Ford’da değil her yerde sözleşmeli alıyorlar işe. İşleri bitince de bu çocukları kapı önüne koyuyorlar” diyerek tepkisini ifade ediyor. Gecenin bir vakti işçilerin kapı önüne konulmasını da sert bir dille eleştiren baba Avcı, “Bu çocuklar gece 04.00’te evlerine gönderiliyor. Hangi vicdana sığar bu. Kimin ne hakkı var bu çocukların anasının, babasının yüreğini ağzına getirmeye? O saatte çocuğunu karşısında gören ana baba ne hisseder bunların umurunda mı” şeklinde konuşuyor. Fabrikalarda artık 30 yaş altı eleman çalıştırdıklarını, oğlunun 27 yaşına geldiğini söyleyen baba Avcı “Peki, bu çalışma sistemiyle bu çocuklar nasıl kendilerine kalıcı işler bulacaklar. Nasıl gelecek kuracaklar? Nasıl evlenecekler? Her yerde aynı. Oğlum kadroya girecek diye bir gün olsun rapor almadı. Oğlum paydoslarda bile çalışıyormuş ki kendini ispatlasın da kadroya kalsın diye. Ama ne oldu kapı önüne koydular” dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)