18 Şubat 2020 21:19

Ne tiyatro var ne sinema

“Çevremde kendimi geliştirebileceğim ve vakit geçirebileceğim yerlerin olmasını isterim.”

unplash/ Joanna Kosinska

Paylaş

Zeynep Beril ÖZDİN

Tuzla

Tuzla, nam-ı diğer tersanenin kalbi. Gün güneşin doğuşuyla değil iş yerlerine giden servislerle başlıyor ve insanların evlerine dönmesiyle bitiyor. “Gençlik başka bir şey yahu.” sözleriyle ayaküstü muhabbet eden yetişkinler bugün sokakta genç göremeyişine yanıyor. Bu durumu yakından incelemek için mahallemizdeki genç arkadaşlarımızla boş zamanlarında neler yaptıklarını konuşmaya başlıyoruz. Sosyal bilimler lisesinden bir arkadaşımız başlıyor anlatmaya: “Derslerden arta kalan zamanlarımda kendimi geliştirecek aktiviteler yapmaya çalışıyorum. Edebiyata ilgili olduğum için şiir ve hikâye yazmayı çok seviyorum. Onun dışında çok sık olmamakla beraber kendimi iyi hissetmek için filmler izliyorum. Zaman bulabildikçe arkadaşlarımla buluşuyorum.” Bunun yanında meslek lisesinden bir arkadaşımız da son sınıf olmasının getirdiği üniversite sınavına hazırlık sürecinin tüm vaktini aldığından bahsederek giriyor söze ve devam ediyor: “Zamanım olsaydı sosyal anlamda bir şeyler yapmak isterdim. Kendimi geliştirebileceğim kurslara gitmek isterdim. Fakat tüm hafta yorulduğum için boş zamanlarımda dinlenme arayışı içerisinde oluyorum.” 

“MAHALLEMİZDE KÜTÜPHANE BİLE YOK”

Ardından arkadaşlarımıza yaşadıkları mahallede kendilerini geliştirebilecek, vakit geçirebilecekleri kurslar var mı diye sorduğumuzda meslek lisesinden olan arkadaşımız mahallesinde gidebileceği bir kurs bulamadığından yakınarak giriyor söze ve ekliyor: “Yaşadığım yerde az çok kurslar var ama bunlar çocuk yaş gruplarına göre. Gençlik için etkinliklerin olduğunu düşünmüyorum. Bir şey öğrenmek isteyen ve boş zamanını değerlendirmek isteyen gençler genellikle bunu tercih etmiyor ya da uzak yerlere gitmek zorunda kalıyor. Gençler için sanat ve eğitim dalında kurs yok. Üniversite hazırlık kursuna gidiyorum ama gittiğim kurs mahallemde değil. Önceki senelerden örnek verirsek çoğu zaman sanat, edebiyat ve müzik dalında bir şeyler öğrenmek istedim fakat bu kurslar uzaktaydı. Bu şekilde olunca sürekli ertelenen bir istek olarak kaldı. Şu an ise zamanım olmadığından gidemiyorum. Çevremde kendimi geliştirebileceğim ve vakit geçirebileceğim yerlerin olmasını isterim.” Sosyal bilimler lisesinden arkadaşımızla konuştuğumuzda Meslek Lisesindekini arkadaşımızın sözlerine katılarak devam ediyor: “Okuldaki ve semtimdeki arkadaşlarımla sosyal aktivitelerden uzak kalıyoruz. Çünkü bulunduğum semtte ne tiyatroya ne de sinemaya gidebileceğimiz bir yer var. Mahallemde kütüphane bile yok. Oturduğum semt İstanbul'un merkezi bir bölgesi olmadığı için burada sosyal hayata atılmak çok zor diyebilirim. Ailelerimizin maddi durumu da asgari ücretten öteye geçmediğinden merkezi yerlere de çok sık gidemiyoruz.”

Bize genel bir tablo çizen bu cevaplar sonucunda gençlik için yeterli sosyal aktivitelerin olmadığını, yoksul mahallelerde ise bunun daha keskin işlediğini görüyoruz. Bizi bir kenara ittiğini hissettiren bu şehirde sıkışmışlıktan uzaklaşabilmek için Tuzla gençliği olarak etken olduğumuz sosyal aktiviteler düzenlemek, şiir dinletileri, sinema günleri ve okuma grupları planlamak bizlerin bir ihtiyacı olarak karşımızda duruyor. 

ÖNCEKİ HABER

Bilimsel eğitim için evrim atölyesine

SONRAKİ HABER

Büyüyünce ne olacaksın? “İşsiz.”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa