Ayın valileri; Hatay, Konya, Şırnak
İntihar vakaları sonrasında dakikalar içinde intihar edenin şeceresini ve tüm bilgilerini ortaya koyabilme başarısını gösterebilecek dünyada çok az sayıda devlet bulunmaktadır.
Fotoğraf: DHA
Tugay BEK
Avukat
Adem Yarıcı isminde vatandaş, 7 Şubat tarihinde “Çocuklarım aç” diyerek Valilik önünde kendini yaktı. Adem Yarıcı’nın ölümle pençeleştiği saatlerde Hatay Valiliği “Yarıcı, Sosyal Ekonomik Destek Yardımı almaktadır. Eşinden boşanmış ve uzaklaştırma cezası almıştır. Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle daha önce de kendini yakma teşebbüsünde bulunmuştur” açıklaması yaptı. Hastaneye kaldırılan Adem Yarıcı, Valiliğin bu açıklamasından kısa bir süre sonra vefat etti.
İki çocuk babası Tır Şoförü Mevlüt Çankaya, 16 Şubat tarihinde Konya Kamyon Garajında aracına kendini asarak intihar etti. Sosyal medyada tır şoförünün maddi sıkıntılar nedeniyle intihar ettiği öne sürüldü. Konya Valiliği, ceset daha kaldırılmadan “Çankaya’nın kayda değer bir borcu olmadığını ve eşi ile boşanma aşamasında olduğunu” açıkladı.
Yüzde 76 zihinsel ve işitme engeli bulunan Nezir Kılıç isimli vatandaş, 17 Şubat tarihinde Cizre Kaymakamlık binasının 5’inci katından aşağı atlayarak intihar etti. Şırnak Valiliği, “Nezir Kılıç’ın epilepsi hastalığının olduğu ve daha önce de muhtelif zamanlarda 3 defa intihar girişimlerinde bulunduğu yapılan müdahalelerle kurtarıldığı tespit edilmiştir. Evli ve 4 çocuk babası Kılıç’a Cizre Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığınca belli aralıklarla düzenli olarak yardım yapıldığı anlaşılmıştır” açıklaması yaptı.
İntihar vakaları sonrası valilikler tarafından yapılan açıklamalarda, “İntihar eden vatandaşların psikolojik sorunları var. Eşleri ile araları iyi değil. Boşanma durumu söz konusu. Devlet ekonomik sosyal yardımda bulunuyor. Sorunları kesinlikle ekonomik değil. Zaten ülkemizin ve vatandaşın ekonomisi iyi durumda. İşsizlik açlık, yoksulluk, geçim sıkıntısı nedeni ile intihar eden tek bir vatandaş yoktur. İntiharların nedenleri arasında kötü yönetim zinhar bulunmamaktadır. Aksini ileri sürenler art niyetli ve vatan hainleridir” tezi işleniyor.
İntihar vakaları sonrasında dakikalar içinde intihar edenin şeceresini ve tüm bilgilerini ortaya koyabilme başarısını gösterebilecek dünyada çok az sayıda devlet bulunmaktadır.
Şayet Süleyman Soylu, valililerin performansını artırma ve özendirme maksadı ile ayın valileri diye bir liste oluşturacak olsaydı, iktidarın arkasını toplamaktaki, sınır tanımazlıkları ve yüksek çabalarından dolayı Hatay, Konya ve Şırnak valilerini şubat ayında en başa yazardı.
Yüksek görev bilinci ve sadakat duygusu ile hareket eden valiler, intihar vakaları üzerinden siyasi iktidarı zayıflatmaya ve güç duruma düşürmeye çalışan “kötü niyetli” kişi ve kurumlara hızlı bir şekilde yanıt vermek telaşı içinde, ölüye saygı, özel hayatın gizliliği gibi değer ve kuralları da göz ardı etmek durumda kalabiliyorlar.
İntihar vakalarının hemen ardından polisten, maliyeden, SGK, sosyal yardımlaşma fonu, belediye vb. kurumlardaki bilgileri olağanüstü bir hızla toplayan valiler derhal basını bilgilendiriyor. Büyük bir gayret ve enerji ile daha intihar eden vatandaşın cesedi soğumadan bunca bilgiyi derleyip kamuoyu ile paylaşan valilerin aynı başarıyı vatandaşa hizmet götürürken de tekrar etmesini umuyoruz.
İntihar eden vatandaşların eşleri ile yaşadığı sorunlara varıncaya dek mahrem sayılabilecek bilgileri, aldığı sosyal yardımları, psikolojik durumunu dakikalar içinde kamuoyuna aktaran valilerin, vatandaşın çektiği, işsizlik, açlık, yoksulluk geçim sıkıntısını görüp çözüm üretmesini bekliyoruz.
Valilerin, intiharların ardından sergiledikleri kurumlar arasında koordinasyon başarısını, sel, yangın, çığ, deprem vb. felaketlere müdahale ederken, vatandaşın yüz yüze kaldığı ekonomik sosyal sorunları çözerken de göstermesini istiyoruz.
Bütün bunları yapabilenler, Soylu’nun değil, halkın valisi olarak anılmayı hak edebilirler.