Sennur Sezer ödülleri: İşçi sınıfına vermiş olduğu değer unutulmasın istedik
DİSK Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ve Manos Kitap Editörü C. Hakkı Zariç ile Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri'ni konuştuk.
Fotoğraflar: Kadir İncesu - Özcan Yaman (Sennur Sezer fotoğrafı) | Kolaj: Evrensel
İsmail AFACAN
İstanbul
Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri bu yıl 5’inci kez düzenleniyor. Toplumcu şiirin önemli isimlerinden Sennur Sezer anısına düzenlenen yarışma emek tarihine yeni kaynaklar sunmayı amaçlıyor.
Kazanan dosyaların kitaplaştığı yarışmada ödüller Sennur Sezer’in doğum günü olan 12 Haziran’da veriliyor. Her geçen yıl ilginin artarak devam ettiği yarışmayı düzenleyen DİSK Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ve Manos Kitap Editörü C. Hakkı Zariç ile konuştuk. Zariç, Sennur Sezer anısına yarışma düzenlemelerini “Onun ürettiği ve bize miras bıraktığı toplamın insana ulaşmasında aracılık ediyoruz.” sözleriyle açıklarken Aslan, “Onun hayattayken işçi sınıfına vermiş olduğu değer unutulmasın istedik.” ifadelerini kullandı.
“Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri” bu yıl 5’inci kez düzenleniyor. Sennur Sezer adına bir öykü ve şiir yarışması düzenlemek sizin için ne anlam ifade ediyor?
Seyit Aslan: Sennur Sezer emek mücadelesinin içinden gelen bir yazar, aydın bir kişilik. Emeğin değerini bilen bir şair yazar olarak işçi sınıfı mücadelesinde yer almış ender insanlardan birisi. Kah grevde, kah direnişte, kah barış mücadelesinin içinde... Bir anne olarak, bir kadın olarak hayatın her alanında mücadeleye katılmış birisi. Onun hayattayken işçi sınıfına vermiş olduğu değer unutulmasın istedik. Üretkenliğini devam ettirsin istedik. Bu yıl 5’incisini düzenlediğimiz bu öykü ve şiir ödülleri yeni genç kuşakların üretkenliğine katkılar sunuyor. Bu üretkenliğin Sennur Sezer adına devam etmesi ve Sennur Sezer’in mücadelesinin, yazarlığının yeni kuşaklara aktarılmasının önemli olduğunu, küçük de olsa bir katkımız oluyorsa amacına ulaştığını düşünüyoruz.
C. Hakkı Zariç: Sennur Sezer’i ve yazdıklarından oluşan birikimi insanlara ulaştırabilmeyi önemsiyoruz, evet. Sokakta, grev çadırında, eylem alanında, bir annenin yaşadıklarında, bir kadının dünyaya sorduğu sorularda çoğalıyor Sennur Sezer ve şiiri. Onun ürettiği ve bize miras bıraktığı toplamın insana ulaşmasında aracılık ediyoruz. Ödül de bu araçlardan biri… Okuyan, yazan, adını Sennur Sezer’in adının yanına koyan herkes için ortak bir hedef olmasını amaçlıyoruz ödülün. Bu nedenle de bütün tartışmaların ve “Bütün mümkünlerin kıyısında” farklı bir yere koyuyoruz onu. Doğrunun temsiliyeti için çaba gösteriyoruz.
Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri”, gelenekselleşen yarışmalardan biri haline geldi. Aynı zamanda edebiyat dünyasının ilgi gösterdiği yarışmalardan birisi... Neler söylemek istersiniz?
S.A: Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri 1’incisini düzenlediğimiz yıl nasıl bir ilgi olacak, katılım nasıl olacak, yeterli sayıda başvuru olur mu konusunda kaygılarımız, endişelerimiz olmadı değil. Bir yanıyla heyecan dolu günler oldu. İlk yarışmaya çok sayıda öykü ve şiir geldi. Her yeni dönem bir öncekini katlayarak ilerledi. Ve sonradan dosya formatına çevirdik. Son iki yıldır öykü ve şiir ödülleri dosya bazında yapıldı ve çok sayıda dosya geldi. Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri katlanarak büyüyor ve bu yılda aynı ilginin olduğunu söylemek isterim. Emek dünyasına ve emek tarihine yeni kaynaklar ve yazarlar kazandığımız düşünüyorum. Bu süreç daha fazla yeni yazarlar ve ürünler çıkaracaktır.
C.H.Z: Açıkçası bir ödülün ilk yılları için oldukça yol almış durumdayız. Gelecek zamanda bu ödülün temsiliyeti ve etkisinin, üstlenmiş olduğu objektif olma iddiasıyla birlikte, daha görünür ve tercih edilir olacağına şüphe yok. Geldiği aşamada sevindirici sonuçlar aldığımızı ve Sennur Sezer adına onur duyduğumuzu belirtmem gerek. O uykusuz sabahı birlikte yaşıyoruz. Öykü ve şiirdeki jüri üyeleri çabaları ve çalışmalarıyla bu uykusuzluğa katılıyor. Yazar ve şairler ve uykusuzluğu bizimle paylaşmak ve bu ailenin bir üyesi olmak için dosyalarını gönderiyor. Geriye kalan zamanda ne başardık, bunu zaman ve edebiyat tarihi gösterecektir. Öte yandan öykü ve şiir jürisindeki temsiliyet eşitliği Sennur Sezer adına düzenlenen ödülü güçlü kılıyor; bunu önemsiyoruz.
Kazanan dosyaları kitaplaştırdınız. Yarışma kapsamında kitaplaştırdığınız eserler hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?
S.A: Öykü ve şiir ödüllerinin ilk iki kitabını sendika olarak kitaplaştırdık ve çok sayıda işçiye ulaştırdık. 3. ve 4. öykü ve şiir ödüllerini sürecinde manos kitap ile birlikte gerçekleştirdik. Toplam iki şiir iki öykü kitap basıldı ve okurlarla buluştu. Bu yılda birinci olan dosyalar manos kitap tarafında değerlendirilecek. Aynı zamanda ödül alan yazarlar 12 Haziran’da düzenleyeceğimiz ödül töreni ile ödüllerini alacaklar. Ödül törenini kültürel bir zenginlikle gerçekleştireceğiz.
C.H.Z: İlk iki yılı ürünler bazında oldu yarışmanın. Geçtiğimiz iki yıl kitap dosyalarını kabul etmeye başladık. Daha önce bir yerde yayımlanmamış, başka bir yerden ve Sennur Sezer adına düzenlenen bu yarışmadan ödül almamış dosyalar katılabiliyor. Ödül yönetmeliğine gazetenizin arşivinden ya da internet taramasından rahatlıkla ulaşabilir katılımcılar. Mayıs başında açıklanan ödülleri 12 Haziran’a kadar kitaplaştırmak için uğraşıyoruz. Ödül töreni Sennur Sezer’in doğum günü olan 12 Haziran’da yapılıyor çünkü. Bu da başka bir heyecan ve mutluluk. Her yıl farklı yazar ve şairlerin ödül alması ve farklı kitapların okuyucuyla buluşması sevindirici bir olanak. Ödül aldıktan sonra yayımladığımız öykü ve şiir kitaplarının gördüğü ilgiden memnunuz. Yazar ve şair arkadaşların da bu ilgiden memnun olduklarını düşünüyoruz. Önümüzdeki zamanda yayımlanacak kitapların da Sennur Sezer’e ve onun mücadelesine layık olacağına şüphemiz yok.
"BU İDDİAYI CANLI TUTMAK GİBİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"
Yarışmanın amacını, “Birlikte yaşadığımız topraklarda ‘Sabah sokakları saran ekmek kokusunun mayalanışındaki uykusuzluk payı’nı yazmak ve emeğin tarihine yeni kaynaklar sunmak” ifadeleriyle açıklıyorsunuz. 5 yıllık süreçte bunu başarabildiniz mi?
C.H.Z: Bu iddiayı her zaman canlı tutmak gibi bir sorumluluğumuz var. Yeni e’nin sayfalarında da yayınevinin programında da bunu gözetmeye çalışıyoruz. Sennur Sezer adına düzenlenen ödül bize ayrıca yol gösterdiği gibi sorumluluklarımızı unutmamamız için nedenler oluşturuyor. Ondan geriye kalan birikim sadece yazınsal bir birikim değil, mücadele birikimi de aynı zamanda. Evde ya da okulda, tezgahta ya da masa başında, mitingde ya da basın açıklamasında fark etmez; o sorumluluğu duymak zorundayız. Bunu da yazmakta olan şair ve yazar arkadaşlarımızın gönderdiği dosyalarla yeniden üretmeye çalışıyoruz. Ödüle katılan yazar ve şairler de bu üretimin doğal bir parçası ve mücadele azmi için o uykusuzluğu paylaşan değerler oluyor.
S.A: Edebiyat dünyasında çok şey yazılıp çiziliyor. Ama yazılan ve çizilenin kimden yana ve kimin için yazılıp çizildiği önemli. Bu anlamda baktığımızda, emekten yana yazmak, emek tarihine katkı sunmuş yazarların izinden gitmek, işçi ve emekçilerin alın terini, emeğini, elindeki nasırı yazmak, bunu özümsemek ve hissetmek çok önemli. Sennur Sezer kişiliğinde edebiyat dünyasında önemli bir etki ve heyecan yarattı öykü ve şiir ödülleri. Bu heyecan ve etkinin giderek büyüyeceğini düşünüyoruz. Öykü ve şiir ödülleri, sendikamızın, bir emek örgütü olarak işin içinde olmasının ayrı bir güven yarattığını biliyoruz. Jürinin temsili, titizliği ve edebiyat dünyasındaki yerini düşündüğümüzde bu güvenin onların şahsında katbekat arttığını düşünüyorum. Buradan emek dünyası adına emeği geçen jüri üyelerine bir kez daha çok teşekkür ediyorum.