20 Şubat 2020 08:20

Bu ne kalabalık?

Okullar da öğrencilerin fikirlerini özgürce paylaşabileceği daha bilimsel, daha demokratik, daha modern alanlar olmalı.

Paylaş

Avcılar Sabancı 50.yıl Anadolu Lisesi öğrencileri

Eğitim sistemimizdeki eksiklikleri görmemek mümkün değil. Sadece bizim okulumuzda değil çeşitli nitelikli olarak değerlendirebileceğimiz okullarda da kapasitenin çok üzerinde öğrenci sayısının artması söz konusu. Kalabalık sınıflar Anadolu liselerinin en büyük sorunlarından biri. Okulumuzdaki öğrenci sayısı geçtiğimiz yıllarda oldukça arttı ve bunun yol açtığı birçok farklı şeye tanıklık ettik. Örneğin bizim okulumuz iki binadan oluşuyor ve yaklaşık 2700 öğrenci bulunuyor. Bu yıl, her okulda olmasını gerektiğini düşündüğümüz kütüphane, okulumuzun öğrenci sayısının çokluğu nedeniyle sınıfa çevrildi ve zaten kitap okumaktan uzaklaşan bir nesil içinde büyürken kütüphanemizin bu amaçla kullanılıyor olmasının bu duruma hiç yardımcı olmadığı aşikar. Yine bu yıl laboratuvarlarımız da sınıflara çevrildi ve okulumuzda en çok sayısal bölümü sınıfı olmasına rağmen fizik, kimya ve biyoloji gibi dersleri verimli bir şekilde işlemek için laboratuvarlarda deney ve gözlem yapamıyoruz. Anlayacağınız üzere okulda öğrenci sayılarının artmasıyla bizler bir kütüphanemizden, üç laboratuvarımızdan ve müzik odamızdan mahrum edildik.

BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞAN EĞİTİM SİSTEMİ

Zorla verilen “seçmeli” derslerin içerikleri din ve inanç eksenli. Her alanda dini öne çıkartan ve gelecek kuşakların dindar olarak yetiştirilmesini hedefleyen bir eğitim sistemi 21. yüzyıl için uygun bir eğitim sistemi değil. Üstüne üstlük 2017 yılında müfredattan çıkarılan evrim teorisi, Türkiye’deki eğitim sisteminin bilimsellikten ne kadar uzaklaştığını gösteriyor. Yaşadığımız gezegeni ve çevremizdeki canlıları anlamak ve sorgulamak için, modern biyolojinin en temel taşı olan evrimi müfredattan “sadeleşmeye gitmek” amaçlı kaldırmış olmaları ülkenin gelmiş olduğu noktayı çok güzel özetliyor. Çünkü evrim teorisi, yaşamı en sade ve en güzel şekilde açıklayabilir ve öğrencilerin bundan mahrum bırakılması, onların kulaktan dolma bilgilerle evrimi yok saymasına sebebiyet veriyor.

KALABALIK SINIFLAR EĞİTİMİ NİTELİKSİZLEŞTİRİYOR

Verimli bir şekilde işleyemediğimiz tek dersler alan derslerimiz değil, aynı zamanda müzik odası da bir sınıfa çevrildi ve öğrenciler için harika bir aktivite ve hobi olabilecek müzik, onlara bu nedenden dolayı sunulamıyor. Herhangi bir enstrüman çalmaya yönelik aktiviteler düzenlense de müzik odasının eksikliğinden kaynaklı bu aktivitelerin ilgi gördüğünü söyleyemeyiz. Okulların bu kadar kalabalıklaşmış olması, eğitim ve öğretimin kalitesini etkiliyor ve öğrencilerin başarı seviyelerini düşürmekle birlikte hayal güçlerini ve sorgulama mekanizmalarını da etkiliyor. Ders esnasında bir öğretmenin 40 öğrenciyle aynı anda ilgilenmesi imkansız olduğu için öğrenciler kendi ilgi alanları ve yetenekleri üzerine gelişemiyor ve daha iyi eğitim alma imkanına sahip olamadıkları için onlara dayatılan sistem üzerinden devam etmek zorunda kalıyorlar. Öğretmenler sınıfa hakim olamıyor ve gerekli motivasyonu, dikkati sağlayamaz hale geliyor.

TÜM SORUNLAR KARŞISINDA BİR ARAYA GELMELİYİZ

Bu sorunların reçetesini vermek zor gözüküyor ama şu kesin ki yaşadığımız bu sorunlara karşı sesimizi yükseltmeliyiz, başka türlüsü mümkün değil. Sorunun kendisi zaten öğrencilerde umutsuzluk yaratıyor, bu umutsuzluğu da kırmamız gerekiyor. Bulunduğumuz semtte çeşitli atölyeler, lise atölyeleri etrafında sadece bilimi değil sorunlarımızı da tartışabildiğimiz ortamlar yaratabiliriz. Okullar da öğrencilerin fikirlerini özgürce paylaşabileceği daha bilimsel, daha demokratik, daha modern alanlar olmalı.

ÖNCEKİ HABER

Suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz: İfadem alınsaydı Hrant Dink yaşıyor olacaktı

SONRAKİ HABER

İskender Bayhan: FETÖ’nün bir numaralı işbirlikçisi Erdoğan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa