Bir sabahın hissetirdikleri
Oysa bilmiyoruz ki kadın cinayetleri,sömürüler bitmedikçe hiçbir günümüz sıradan olmayacak!
Aslı Nur DANIŞ
Sultan Selim Kız Meslek Lisesi
İstanbul
Sıradan bir cumartesi sabahı... Artık o kadar sıradan geliyor ki kadın cinayetleri, o kadar alışmışız ki ezilmişliğe; olmaması gereken olayların olduğu anormallikler dünyasına sıradan diyoruz. Oysa bilmiyoruz ki kadın cinayetleri,sömürüler bitmedikçe hiçbir günümüz sıradan olmayacak!
15 Şubat Cumartesi sabahı genç kadınlarla gerçekleştirdiğimiz kahvaltının benim için anlam ve önemi ise sıradanlaştırılmış kadın cinayetlerini konuşup kadınlar gününün anlam ve önemini bu sıradanlıktan öteye götürmemizdi. Tartışmalarımızda kadınlar gününün nasıl ortaya çıktığını konuştuk. Öğrendik ki kadınlar gününün temeli 16 saatlik insanlık dışı çalışma koşullarına karşın düşük ücretlere karşı grev yapan ve fabrikalarda yanarak ölen işçi kadınlara dayanmaktaymış. Yani kadınlar günü aslında bi bakıma işçi kadın ayaklanmaları günü olarak ortaya çıkmış.
KAHVALTIDAN SINIFLARA...
Konuştuğumuz diğer bir önemli konu ise kadınların erkeklerle aynı aynı işi yapıyor olup erkeklerden daha düşük maaş alması oldu. Aynı seviyede, aynı şartlar altında çalışan bu iki cinsiyetin aynı parayı almamasının nedenlerini sorguladığımızda ise yemekler boğazımıza dizildi.
Kadınlara yönelik şiddet ve tacizlerin nasıl önleneceğine dair tartışmalarımızda ise örgütlü mücadele ile kadınlara ve erkeklere haklarımızı anlatarak haklarımıza sahip çıkmamız gerektiği kanısına vardık. Bu düşünceyle yola çıkarak okuduğum meslek lisesinde arkadaşlarımla kadına yönelik şiddeti, haksızlıkları konu alacak bir sanat sergisi ve konferans düzenlemeyi düşünüyoruz.
Lev Tolstoy’un da dediği gibi “Sanat; düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların işidir.” Böylesine önemli bir yolda bize ışık tutacak olan sanatın gücüne inanarak tüm kadınların kadınlar gününü kutluyorum.