20 Şubat 2020 10:22

"Kahraman" ilan edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ölümünün ardında ne var?

Ege Üniversitesinde öğrencilere dönük saldırı sırasında yaşanan arbedede yaralanarak ölen Fırat Yılmaz Çakıroğlu kahraman ilan edilirken, Çakıroğlu üzerinden sürdürülen propagandaya tepkiler de geldi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İzmir'de Ege Üniversitesi öğrencilerine dönük satırlı ve sopalı saldırı sırasında yaralanarak hayatını kaybeden ülkücülerin reisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun bugün ölüm yıl dönümü. Ölümünün 5. yıl dönümü gerekçesiyle sosyal medyada Çakıroğlu'na ilişkin çok sayıda paylaşım yapıldı. Irkçı mesajların yer aldığı paylaşımlara tepkiler de gelirken; en çok tartışılan ve tepki gören mesajlardan birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın paylaşımları oldu. İmamoğlu, sosyal medya hesabında Çakıroğlu'nun fotoğrafı ile "Terörün 5 yıl önce aramızdan aldığı Ege Üniversitesi öğrencisi #FıratYılmazCakıroğlu’nu rahmetle anıyorum" mesajını paylaştı. İmamoğlu'nun bu paylaşımı olayı hatırlayan pek çok kişi tarafından tepkiyle karşılandı. Sosyal medyada #FıratYılmazCakıroğlu etiketi gündem oldu. Hatta adına film yapıldı, bugün vizyona girdiği duyuruldu.

Peki 2015'te ne yaşandı, sonrasında Ege Üniversitesinde neler değişti?

FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU KİMDİR?

1 Ocak 1991 yılında Konya’nın Akşehir ilçesinde doğan Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisiydi ve aynı fakültede formasyon dersleri alıyordu. Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu olan Çakıroğlu, ülkücü gençler arasındaki tabiriyle reisti. 20 Şubat 2015'te elinde satır, sopa ve bıçak olan yaklaşık 200 kişilik bir grupla devrimci, demokrat ve Kürt öğrencilere dönük gerçekleştirilen saldırının başında yer aldı. Çıkan çatışmada 7 öğrenci yaralanırken, bacağından darbe alan Çakıroğlu, ambulansın da geç gelmesi nedeniyle kan kaybından hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Sosyoloji Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Nurullah Semo tutuklandı, 7 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Semo'ya "kasten öldürmek" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

ÇAKIROĞLU "KAHRAMAN", SALDIRIYA UĞRAYAN ÖĞRENCİLER "TERÖRİST" İLAN EDİLDİ

Çakıroğlu’nun hayatını kaybetmesine neden olan bu saldırı sonrası medya saldırıyı gerçekleştirenleri "kahraman" saldırıya uğrayan öğrencileri ise "terörist" ilan etti. Bazı gazetelerde ülkücülerin saldırısı görmezden gelindi, “PKK’liler sınava giden masum bir genci öldürdü” başlıklı haberler hazırlandı. Yaşanan ise Edebiyat Fakültesi önünde gazete standı açan öğrencilere dönük satırlı, bıçaklı saldırı girişimiydi.

Ölümünün ardından Çakıroğlu’nun adı; Tarsus'ta açılan bir spor merkezine, Nazilli'de bir parka, Elvankent'te bir hatıra ormanına, İzmir'in Menderes ilçesinde bir spor tesisine, Aliağa’da yapılan bir parka ve Manisa'da bir kavşağa verildi. Saldırıya maruz kalan öğrenciler ise "terörist" ilan edildi.

Olay anını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri "kaybedilerek" dava gizlilik kapsamına alındı. Dava dosyasında yer alan kamera görüntülerinde Çakıroğlu’nun en önde yer aldığı, kalabalık grubun ellerinde sopalar ve kesici aletler ile Edebiyat Fakültesine kadar yürüdükleri, bundan sonra diğer öğrencilerin bulunduğu standa doğru koşarak saldırıyı gerçekleştirdiği görülüyor.

Kampüste yaşananlara açıklık getirecek bu kamera kayıtları savcılığın soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirmesi nedeniyle kamuoyuyla paylaşılmadı; Çakıroğlu'nun hayatını kaybettiği, fakülte bahçesinde yer alan kafenin kamerasının da kırıldığı söylendi.

SALDIRILAR DİĞER KAMPÜSLERE SIÇRADI

Ülkücü Çakıroğlu’nun öldürülmesinden sonra birçok üniversiteye sıçrayan provokatif saldırılarda ülkücü olmayan öğrenciler hedef alındı. Ankara DTCF’de silahlı saldırı yaşanırken, Marmara Üniversitesinde de Ege Üniversitesindeki benzer saldırılar yaşandı. Akdeniz Üniversitesinde de silahlı ülkücülerin fotoğrafları ortaya saçıldı.

EMNİYET MÜDÜRÜ ATANDI, OKUL HAPİSHANEYE DÖNDÜ

Olayın ardından Prof. Dr. Necdet Budak Ege Üniversitesine rektör olarak atandı. Atama ile "öğrencilerin güvenliği" öne sürülerek üniversitenin giriş çıkışları tel örgülülerle çevrildi, kapılara turnikeler konuldu ve kampüs içerisinde 24 saat çevik kuvvet ekipleri nöbet tutar oldu. Üniversite, dışarıdan bakıldığında hapishane görüntüsüne büründü. İzmir Valisi ve İzmir Emniyet Müdürü ile toplantılar yapan Budak, Bornova İlçe Emniyet Müdürü Ramazan Çankaya'nın üniversiteye emniyet müdürü olarak tahsis edilmesini sağladı.

Mecliste İç Güvenlik Paketi'ne karşı MHP, CHP ve HDP’nin birlikte karşı duruş sergilediği, Gezi eylemleriyle güçlenen dayanışmanın özellikle gençler arasında etkisini sürdürdüğü bir dönemde bu saldırıların yaşanması ve davaya gizlilik kararı getirilmesi, "Saldırının üstü örtülüyor, dava dosyası karartılıyor mu?", "Gündem mi değiştiriliyor yoksa amaç zaten kutuplaştırma mıydı?" sorularını akıllara getirmişti.

Çakıroğlu’nun ölümünden sonra Rektörlük suskun kaldı, olayla ilgili yapılan onca yalan habere karşın bir açıklama yapmadı. Öğrencilerin bir araya geldiği her buluşmada onlarca polisi ve özel güvenlik görevlisini devreye sokan Rektörlük, bu olayda neden vaktinde müdahale etmemişti? Çakıroğlu ve diğer yaralı öğrenciler için gelen ambulans neden kampüse 45 dakika boyunca sokulmadı? O dönem saldırıya maruz bırakılan öğrenciler bu soruları sordu ancak ne dönemin rektörü ne MHP Lideri Devlet Bahçeli ne de AKP hükümeti cephesinden bir isim bu soruları sorgulamadı. Bunun yerine öğrenciler ve akademisyenler suçlu ilan edildi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Aydın'da dayanışma etkinliği: Evrensel Çineli maden işçisi, JES'e direnen köylüdür

SONRAKİ HABER

Ayşe Tuba Arslan'ı katleden Yalçın Özalpay yarın mahkemeye çıkarılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa