21 Şubat 2020 22:13

Uğur Motorlu Araçlar fabrikası işçileri: Sendikalaşmak bu ülkede suç mu?

Uğur Motorlu Araçlar'da (UMA) işçi kıyımı sürerken ilçedeki diğer fabrikalara “Benim attığım işçiyi almayacaksınız” baskısı yapılıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Doğukan DOĞAN
Aydın

Aydın’ın Nazilli ilçesinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kayyum atanan Uğur Şirketler Grubuna ait Uğur Soğutma ve Uğur Motorlu Araçlar fabrikaları yeniden patrona devredildi. Ancak iki dönemde de işçinin sendikalaşma hakkı tanınmadı. Kayyum döneminde toplu sözleşme yetkisi verilmedi, patron devraldıktan sonra işçilerin e-devlet şifreleri toplandı, zorla istifa ettirildi, baskı arttı. İşçi kıyımı sürerken ilçedeki diğer fabrikalara “Benim attığım işçiyi almayacaksınız” baskısı yapılıyor. Milletvekilleri ve Mecliste bulunan siyasi partiler yaşananları görse de ses çıkartmıyor. “Sendikalaşmak suç mu?​” diyen işçiler, gazetemiz aracılığıyla Nazilli halkına dayanışma çağrısı yaptı.

İŞÇİLERİN E-DEVLET ŞİFRELERİ TOPLANDI

Patronların yeniden yönetime gelmesi sonrası sendika üyesi işçiler üzerindeki baskının arttığını belirten bir işçi, işten atılma sürecini anlattı: “Müdürler zorla işçilerin e-devlet şifrelerini alarak işçilerin bilgisi olmadan sendikadan istifa işlemleri yapmaya başladı. Fabrika içinde istifa etmeyenlerin tazminatsız işten atılacağı tehditleri dolaşmaya başladı. 17 yıldır Uğur’da çalışıyorum müdür yanıma gelerek, ‘Sen de sendikaya üye olmuşsun, toplantılara gidiyormuşsun ayağını denk al’ diyerek tehdit etti. 1 hafta sonra da ‘Seni İstanbul’da bulunan depoya temizlik personeli olarak göndereceğiz, kabul etmezsen tazminatsız işten çıkarılacaksın’ dedi, kabul etmediğim için işten atıldım.”

"AMİRLER ZORLA İSTİFA ETTİRDİ"

4 yıldır fabrikada çalıştığını ve son 15 günde yaklaşık 25 işçinin İstanbul’a gitmedikleri bahanesiyle işten atıldığını belirten bir kadın işçi, “Sendikalaşma sürecinde işten atılan 74 arkadaşımızın işe iade davalarında tanık oldum ve ifade verdim. Arkadaşlarım işe iade davalarını kazandılar. Benim bölümümde genellikle benim gibi kadın işçiler çalışıyor. Amirimiz kadın işçilere baskı kurarak zorla sendikadan istifa ettirdi” diye konuştu. Kendisi istifayı kabul etmediği için her hafta bölümünün değiştirilerek mobbing uygulandığını anlatan işçi, “Savcılığa gidip suç duyurusunda bulundum. İşveren yetkilileri ifade verdikten sonra gece yarısı beni arayarak fabrikaya çağırdılar ve iş akdimi 25/2 madde üzerinden tazminatsız sonlandırdılar. Şimdi sormak istiyorum adalet bunun neresinde” dedi.

"ARA BULUCU BELGESİNE İMZA ATTIRDILAR"

10 yıldır UMA’da çalıştığını belirten Ali ise, muhasebeye çağırıldığını ve İstanbul’da depoya gideceksin denildiğini anlatarak, “Ben de İstanbul’u kabul ettim. Sonra bana İstanbul bahane patron sizinle çalışmak istemiyor diyerek önüme ara bulucu evrakı koydular ve imzalattılar. Şu an durumumuz ara bulucu sürecinde” diye konuştu. 9 yıldır UMA’da çalışan bir başka işçi de patronun yer değişikliğini kabul etmeyen işçilerin işten çıkarıldığını ve imzalatılan ara bulucu belgesi ile dava yolunun kapatıldığını söyledi.

6 yıldır UMA’da çalıştığını belirten başka bir işçi ise şunları anlattı: “Evrensel gazetesi aracılığıyla sormak istiyorum ocak ayından bu yana işten çıkardığınız işçi sayısı 200’ün üzerindedir. Yıllardır emek vermiş alın teri dökmüş emekçiler haksız bir tek patron mu haklı? Sendikaya üye olmak suç mudur? Yüz kızartıcı bir durum mudur? İşyerinde hasta olan bir kedi için bile, ‘sendika üyesidir ondan uyuz ve hasta olmuştur’ diyecek kadar küçüldünüz mü?​”

İŞÇİ KIYIMI SÜRECEK

Fabrikaya 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kayyum atanmıştı. İşçiler de “Devletin atadığı kayyum devletin anayasasına saygı duyar” diyerek Türk Metal Sendikasına üye olmuş, ancak kayyum işçilerin sendikalaşma hakkını tanımamıştı.  2019 ekim ayında ise fabrika kayyumdan yeniden şirkete iade edilmişti. İadenin hemen ardından ise Uğur Şirketler Grubuna ait Uğur Soğutma ve Uğur Motorlu Araçlar (UMA) fabrikalarında işçi kıyımı başladı. İki fabrikadan ocak ayından bu yana 100 işçi işten atılırken, geçtiğimiz günlerde UMA’dan bir günde 100 işçi daha kapı önüne kondu. İşten atmaların devam edeceği söyleniyor.

MİLLETVEKİLLERİ BİLİYOR AMA SES ÇIKARTMIYOR

“2 yıldır ekmeğimiz ve emeğimiz için mücadele yürütüyoruz ama bütün siyasi partiler kör ve sağırı oynuyor” diyen diğer bir işçi de, “Hem Uğur hem UMA’da yaşanılan süreci Aydın’daki bütün siyasi partilere ve Aydın milletvekillerine anlattık. Hepsinin tek sözü ‘Konuyu yakından takip ediyoruz’ oldu. Hiçbiri emekçinin yanında olmadı. Sadece seçim zamanı ortaya çıkıp halledeceğiz, çözeceğiz diyorlar. Seçim bitti mi ortadan kayboluyorlar. Bizim burada hakkımız var. 66 yıl önce küçücük bir atölye olan Uğur 147 ülkeye ihracat yapan bir fabrikaya gelmişse bunda en büyük pay emekçinin payıdır. Fabrika büyüyor biz işçiler ise hep küçülüyoruz. Uğur işçisi bu gidişe artık son verecek” diye konuştu.

Ücretlerin çalışma şartlarına göre düşük olduğunu dile getiren başka bir işçi ise, sendikaya üye olan işçilerin üye olmayanlardan daha düşük ücret aldığını söyledi. İşten çıkarılan işçilerin Nazilli’de başka fabrikalarda iş bulmaya çalıştığını söyleyen işçi, “Uğur’un patronu çalıştırmayacaksın deyince girdiğimiz fabrika da işten atıyor. Uğur patronu bütün Nazilli’de bulunan fabrikalara ‘Benim attığım işçiyi almayacaksınız’ diyerek baskı kuruyor” dedi.  İşçiler son olarak Nazilli halkından dayanışma beklediklerini ifade etti.

"SONUNDA BİZ O FABRİKALARA HALAYLARLA GİRECEĞİZ"

Türk Metal Sendikası Nazilli Temsilcisi Mesut Dinç, 66 yıllık tarihinde ilk kez sendikalaşma mücadelesi verildiğini söyleyerek, “Bu mücadelenin kayyum döneminde başlamış olması, patronların olmaması işçiyi rahatlattı, fakat patronlar geldikten sonra yeniden sıkıntılar başladı. Bugün sendikasız işçi 2 bin 250 lira alıyorken sendikalılar 2 bin 105 lira alıyor. Kayyum döneminde işe başlayan işçilere ve sendikal mücadeleye baskı var” dedi.

Atılan işçilerin tekrar iş bulmakta zorlandığını anlatan Dinç, “Sarayköy’de bulunan Menderes Tekstil ve Kuyucuk’ta bulunan Çağdaş Cam fabrikası Uğur patronunun tehditlerinin ardından işçileri işten atıyor ve Uğur işçilerini işe almıyor. İşçilerin insanca çalışması ve insanca yaşaması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Nazilli halkı Uğur ve UMA işçisine sahip çıkmalı. 2 yetki davamızı kazandık, işveren itiraz etti İzmir İstinaf mahkemesini de kazandık. Şimdi dosya Yargıtayda. Eninde sonunda biz o fabrikalara halaylarla gireceğiz” diye konuştu.

{{397264}}

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İlhan Uzgel and Kerim Has’s assessment: Idlib doggedness full of risk

SONRAKİ HABER

Meslek liseliler: "Ağaların bizden beklentisi farklı"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa