23 Şubat 2020 00:45

Davasını işi, işini davası olarak gören bir devrimci

"Cemal sadece sınıfsız, sömürüsüz, bir insanlık davasının bir neferi değil, gençlik yıllarından itibaren kişiliği, kardeşlerinin ve yakın aile çevresinin 'babası' olarak şekillenmiş bir devrimcidir."

Cemal Dursun ve cenaze töreninden bir kare. | Cenaze fotoğrafı: Ercüment Akdeniz/Evrensel

Paylaş

İhsan Çaralan

Evrensel’den söz edildiğinde ilk akla gelecek kişilerden birisini daha, Cemal Dursun arkadaşımızı kaybettik!

Onu bir çalışma arkadaşı, bir dost, bir mücadele yoldaşı olarak hep anacağız, hep özleyeceğiz.

Hepimizin başı sağ olsun!

Cemal, 10 yaşına geldiğinde 20 yaşındaki yetişkinlerin olgunluğuna erişen, 60 yıllık ömrünün 50 yılını devrim ve sosyalizm mücadelesine vermeyi başaran bir kuşaktan geliyordu.

Gerçek dergisinde ve Evrensel’in ilk 17 yılında, yani 20 yıl boyunca Cemal’le fiilen birlikte çalıştım.

Bu 20 yıl boyunca da Cemal’in bir kez bile işini savsakladığına, “Bunu da başkası yapsın” dediğine, sorunlar karşısında karamsarlığa kapıldığına tanık olmadım.

Evrensel, elbette ki çeyrek yüzyıl boyunca özgürlük ve demokrasi mücadelesinin, işçi sınıfının emek mücadelesinin, devrim ve sosyalizm davasının ön cephesinde yer alan bir gazete olarak; şu ya da bu kadar yıl Evrensel’de fiilen çalışıyor olmaktan bağımsız biçimde, çalışanlarının adanmışçasına bir çalışmayı esas aldıkları bir gazete olagelmiştir. Böyle olmasaydı, Evrensel ne Evrensel olabilirdi ne de ayakta kalabilirdi!

Bu yüzden de Metin Göktepe, İbrahim yoldaş, Metin İlgün... gibi arkadaşlarımızın arkalarından söyleyip yazdıklarımız ya da pek çok Evrensel çalışanı arkadaşımız için gazeteciliği bir “dava” olarak görüp adanmışlıkla yaptıklarını söylememiz bir abartı değildir. Cemal arkadaşımız, 25 yıl boyunca yaptığı çalışmayla Evrensel’de bu anlayışın yerleşip, gelenekselleşmesinin kararlı bir temsilcisi olmuştur.

İnsanlar, çalışmayla ve çalışma ile çevresindeki diğer insanlarla kurduğu ilişki bakımından iki kategoriye ayrılabilir. Bunlardan birincisi, bir işi maddi ya da manevi çıkar karşılığı olarak yapan, yaptığı işi ise herkesin gözüne sokarak etrafındakilere, “Bakın ben neler yapıyorum, görün” diyen, övünme ve kibir budalası olanlardır. İkinci kategoride yer alanlarsa, yaptığı işi sessizce, o işin yapılması gerektiği ve yapmazsa bütün işin aksayacağı bilinciyle yapan insanlardır. İşte Cemal arkadaşımız, bu ikinci kategoriden insanların soyundan gelenlerdendir. Ama o bu tutumu, Evrensel’de çalışıyor olmanın bilincinde olarak, bir adım daha ileri götürerek; yaptığı işi kendisinin dışında bir nesne üstünde çalışmak olarak değil, yemek yemek, su içmek, nefes almak, dostlarla sohbet etmek, çocuklarını sevmek... gibi doğal bir insani faaliyet olarak gören bir tutumla yapmıştır.

Çünkü Cemal, işini davası, davasını da işi olarak gören, bunu kendisi için yaşam tarzı yapmış bir kişiydi. Bu yüzden çoğu zaman tek başına uğraşmak zorunda kaldığında bile işine yabancılaşmamış, “Eğer sorun varsa çözümü de vardır” diyerek, sorunları çözmek için gereken çabayı göstermeyi başarabilmiştir. Bu yüzden de Evrensel’deki en zor işlerden birisi olan “mali ve idari işler”i, 25 yıl boyunca, hiçbir zaman yakınmadan ve hiçbir yorgunluk göstermeden yapabilmiştir!

Cemal sadece sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde bir insanlık davasının sadık, mütevazı, kararlı bir neferi değil, daha gençlik yıllarından itibaren kişiliği, kardeşlerinin ve yakın aile çevresinin “babası” olarak şekillenmiş bir devrimcidir. Dahası Cemal, kurduğu ilişkiler ve Evrensel’de çalıştığı yıllar boyunca az çok zaman ayırıp girebildiği her sosyal ortamda herkesin sorunlarıyla içten ilgilenen bir “halk adamı”dır!  Nitekim cenazesini Varto’ya uğurlamaya gelen her yaştan, farklı siyasi görüşlerden kadınlı erkekli kitle de onun bu özelliğinin bir göstergesiydi.

Bu çok yönlü, sözcüğün gerçek anlamıyla “ayakta ölen” yoldaşımız Cemal’i hep anacağız, mücadelemizde yaşatacağız.

Fiziken artık aramızda olmasa da Cemal, Evrensel’in ulaştığı her yerde idealleriyle, bize bıraktığı mirasıyla yaşamaya devam edecek!

ÖNCEKİ HABER

Ölüm orucunda olan Mustafa Koçak'ın ailesine gözaltı

SONRAKİ HABER

Cezayir'de gösterilerin birinci yıl dönümünde halk yine sokaklardaydı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa