THY uçağında bir yolcunun streç filme sarıldığı iddiası araştırılacak
İçişleri Bakanlığı, yolcunun sahte belgelerle Türkiye'ye girmeye çalıştığı iddiası üzerine yaşanan olay hakkında inceleme başlattı.
Streç filme sarılan David Eboutou adlı Kamerunlu yolcu (solda) ve THY hostesi (sağda) | Görsel: Yolcunun eşi tarafından çekilen videonun ekran alıntısı | Kolaj: France 24
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, İstanbul Havalimanında Türk Hava Yolları (THY) uçağında bir yolcunun, bavulları paketlemede kullanılan streç filme sarılarak sınır dışı edilmesiyle ilgili iddiaları araştırmak üzere 2 mülkiye müfettişi görevlendirdi.
DHA'da yer alan habere göre, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, dün basında yer alan İstanbul Havalimanında bir yolcunun streç filme sarılarak sınır dışı edildiği haberleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Bahsedilen yolcunun 21 Ocak'ta sahte belge ile yurda giriş yapmaya çalışırken yakalandığı belirtilen açıklamada, "İlgili yabancı 21, 22 ve 27 Ocak'ta 3 kez geri gönderilmeye çalışılmış, ancak direnmesi ve son denemede uçakta giysilerini çıkartması sebebiyle geri gönderilememiş ve hakkında dördüncü defa işlem tesis edilerek 30 Ocak'ta geri gönderilebilmiştir" denildi. Açıklamada, tüm yaşananlara rağmen bu uygulamanın kabul edilemez olduğu ve iddiayı soruşturmak üzere, İçişleri Bakanlığınca 2 mülkiye müfettişinin görevlendirildiği aktarıldı. Ayrıca, iddianın doğruluğunun tespiti halinde sorumlularla ilgili gerekli işlemin yapılacağı kaydedildi.
NE OLMUŞTU?
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, yolcunun uçakta streç filmle tutulduğu olay, 27 Ocak'ı 28 Ocak'a bağlayan gece İstanbul-Yaounde TK667 uçuş numarasıyla yapılan yolculukta yaşandı. David Eboutou isimli Kamerunlu yolcu, bavulları paketlemek için kullanılan plastik streç filme sarıldı, ellerine ve ayaklarına plastik kelepçe takıldı.
6 gün boyunca gözaltında tutulan Eboutou'nun iddiasına göre, olaylar sahte vize ile Türkiye'ye giriş yaptığı bilgisinin kendisine verilmesiyle başladı. Eboutou, seyahat acentesi tarafından dolandırıldığını iddia etti. Eboutou, başından geçenleri France 24'e şöyle anlattı:
"Ayakkabı almak için ortağımla Dubai'ye gitmek istedim ve bir seyahat acentesini aradım. Dubai'ye uçuş İstanbul'dan 8 avroluk bir mola ile geçiyordu, 21 Ocak'taydı. Eşim transit bölgede kaldı. Bekleme süresi çok uzun olduğundan alışveriş için havaalanından çıkmak istedim. Pasaport kontrolüne geldiğimde transit vizemin sahte olduğu ve tutuklandığım söylendi. Bir tür gözaltı merkezine götürüldüm. Telefonuma el konuldu ve Türkçe olduklarından okuyamadığım kağıtları imzalamam istendi. Bir avukatla görüşmek istedim ancak orada bulunan memurlar reddetti.
Bu memurların kim olduklarını, polis, jandarma veya güvenlik olup olmadığını tam olarak bilmiyordum. Üniforma giymiyorlardı.
İki gün sonra, 23 Ocak'ta beni ilk kez sınırdışı etmek istediler. Dubai seyahatime devam etmek istediğimi söyledim ve memurlar bana vurdu. O sırada THY mürettebatı ve pilotu beni almayı reddetti."
"BENİ PAKET GİBİ TAŞIDILAR"
"28 Ocak günü akşam saat 13.00 civarında, beni Kamerun Yaounde'ye geri göndereceklerini söylediler. Bu durumu tekrar protesto ettim ve bu sefer beni özel bir odaya koydular.
Bir düzine subay vardı ve önce ayaklarıma ve bileklerime plastik kayışlar, sonra gerçek metal kelepçeler taktılar. Sonra ağzıma mendille doldurdular ve bantla kapattılar.Son olarak, havaalanlarında bavul paketlemek için kullanılan iki büyük plastik film rulosu aldılar. Hareket edemeyecek şekilde beni sardılar, nefes almakta zorlanmaya başladım. Üçü beni tekerlekli sandalyeye koydu ve beni Yaounde'ye giden bir uçağa götürdü. Beni bir paket gibi taşıdılar.
Yolcuların hepsi oturduğunda ve kalkıştan yaklaşık 15 dakika önce, ağzımdakileri tükürmeyi başardım. Yolcular beni görünce hemen tepki gösterdi. Bu plastiklerden kurtulmam için bağırdılar. Eşim beni uçakta gördü ve kanıt için iki video çekti.
Polise direnirken kıyafetlerim yırtıldı. Koltuğumda bıraktığım yırtık kotlarımın cebinde, Dubai'de ticaret yapmak için aldığım 2.400 avro nakit vardı. Memur pantolonumu bana geri verdiğinde, cepler boştu.
30-31 Ocak gecesi Abuja'ya vardım ve uçakta tanıştığım bir kadın evime araba ile gitmeme yardımcı oldu. 4 Şubat'ta Türkiye'ye geldikten iki hafta sonra eve vardım.
Beni dolandırmış olan seyahat acentesi ile İstanbul'da olanlar arasında yaklaşık 10.590 avro kaybettim. Sadece sermayemi kaybetmekle kalmadım, aynı zamanda tüm güvenilirliği de kaybettim. Artık kimse benimle ticaret yapmak istemiyor. Türk Hava Yollarını ve beni aşağılayan bu kişileri kınıyorum. Mümkünse şikayette bulunacağım." (HABER MERKEZİ)