Aydın Sezer: İdlib için Meclis tezkeresi gerekiyor
İdlib'e dair gelişmeleri Evrensel'e değerlendiren Rusya Uzmanı Aydın Sezer, "2019’un ekim ayında Mecliste çıkan tezkere, İdlib operasyonlarına cevaz vermiyor" dedi.
Fotoğraf: DHA
Rusya Uzmanı Aydın Sezer, İdlib’le ilgili gelişmeleri Evrensel'e değerlendirdi. "Barış Pınarı Herekatı" öncesi TBMM'den çıkan tezkerinin İdlib operasyonlarını kapsamadığını belirten Sezer, heyetler arası görüşmelerin sürmesinin önemli olduğunu da ifade etti ve "Bu görüşmelerin olması, kanalların açık olduğu anlamına geliyor" dedi. Gerilimin azalması için diyaloğun sürmesinin önemine dikkat çeken Sezer, “Diyalog, Rusya’nın ve Türkiye’nin kendi pozisyonlarından ödün vermesiyle olacak, yoksa gerilim tırmanacak” dedi.
"2019'DA ÇIKAN TEZKERE İDLİB OPERASYONLARINA CEVAZ VERMİYOR"
Sezer, tezkereye dair, “2019’un ekim ayında Mecliste çıkan tezkere, İdlib operasyonlarına cevaz vermiyor. Çünkü orada spesifik olarak terörle mücadele boyutu ve muhatap belli. İdlib’de muhatap belli; Esad ve ordusu. Dolayısıyla İdlib’deki operasyonlar için mutlaka Mecliste bir tezkere çıkması gerekiyor" dedi.
"TARAFLAR KARARLILIKLA SAVUNDUKLARI TEZLERİ GÜNDEMDE TUTUYORLAR"
Rusya ve İran ile Türkiye'nin sahada ayrıştığı noktalara değinen Sezer, "Rusya ve İran tarafından eleştirildiğimiz konu, sahadaki teröristlerle ılımlı muhalefet arasındaki ayrımı yapmamızla ilgili. Bizim sivil göçle ilgili hassasiyetimiz İran ve Rusya’da aynı derecede karşılık bulmuyor. Keza Rusya’nın da İran’ın da İdlib’deki HTŞ’ye yönelik mücadele konumlarını eleştiriyoruz. Dolayısıyla her iki taraf da kararlılıkla savundukları tezleri gündemde tutuyorlar. Bu da dolayısıyla gelirim artıyor" ifadelerini kullandı.
"GÖRÜŞMELERİN SÜRMESİ KANALLARIN AÇIK OLDUĞU ANLAMINA GELİYOR"
Diplomatik temasların sürmesinin önemine dikkat çeken Sezer, "Taraflar arasında yapılan temaslarla bir sonuca varılamadı ama hâlâ temasların devam edecek olması, Erdoğan-Putin görüşmesinin ardından Rus heyetinin beklenilmesi ya da dörtlü zirvenin yapılacak olması da son derece önemli bir gelişme. Bu görüşmelerin olması, kanalların açık olduğu anlamına geliyor” dedi.
"İÇ SORUNLARIN TARTIŞILMASININ ÖTELENMESİ…"
Hükümet ve Erdoğan'ın, dış politikada savaş söyleminde ısrar etmesi ve İdlib’e yönelik askeri sevkiyatın sürdürülmesine ilişkin soruya ise Sezer, şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili hassasiyetlerini hükümet bu şekilde görüyor, okuyor. Sadece İdlib’de değil Libya’da aynı şekilde görüyor. Bunu da doğal olarak, hem kamuoyunu birlik beraberlik çatısı altında tutması açısından hem iç sorunlarının tartışılmasının ötelenmesi açısından hem de yeni ortaya çıkmakta olan partilerle ilgili gelişmeler karşısında AKP’yi güçlü yapıda tutma arzusundan kaynaklanan bir dizi politikanın bileşimi olarak değerlendirmek mümkün.”
"TÜRKİYE'NİN MİLLİ ÇIKARLARININ NE OLDUĞU İKTİDARIN TEKELİNDE DEĞİL"
Dış politikada üzerinden yapılan "milli çıkar" tartışmasının da önemli olduğunu belirten Sezer, “Türkiye’nin milli çıkarlarının ne olduğu iktidardaki partinin tekelinde olan bir konu değil. Özellikli parlamentoda temsil edilen farklı partiler olduğunu düşünecek olursak, bunu da halk iradesi yansıması olarak görürsek, bu konunun tartışılıyor olması, milli çıkarlara zarar değil tam tersine yarar sağlar” dedi.
Gerilimin azalması için diyaloğun olması gerektiğini söyleyen Sezer, “Diyalog, Rusya’nın ve Türkiye’nin kendi pozisyonlarından ödün vermesiyle olacak, yoksa gerilim tırmanacak” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)